İÇİNDEKİLER
21-) BAKTIĞIM YÜZDE GÖRDÜM
22-) BANA BU TEN GEREKMEZ
23-) BANA NAMAZ KILMAZ DİYEN
24-) BANLADI O MÜEZZİN DURDU KAMET EYLEDİ
25-) BAŞTAN AYAĞA DEĞİN
26-) BE HEY KARDAŞ
27-) BEN BENDE BULDUM
28-) BEN BU CİHANA GELMEDEN
29-) BEN BU YOLU BİLMEZ İDİM
30-) BEN BU YURTLU DEĞİLİM
31-) BEN DERT İLE AH EDERDİM
32-) BEN DOST İLE DOST OLMUŞUM
33-) BENCİLEYİN GÖREN KİŞİ
34-) BENİ ANMAKLIĞA BENDEN FARİĞİM
35-) BENİ BURAYA YOLLAYAN BİLİR BEN NE İŞE GELDİM
36-) BENİM BURDA KARARIM YOK
37-) BENİM CANIM UYANIKTIR
38-) BENİM GÖNLÜM GÖZÜM
40-) BENİM SAHİP KIRAN DEVRAN BENİMDİR
41-) BENİM ZARI KILAN ŞU YARE KARŞI
42-)BERK YAPIŞTIN ŞU DÜNYAYA
43-) Bİ MEKANIM BU CİHANDA
44-) BİLENLERE SORMAK GEREK
45-) BİLİR MİSİNİZ YARENLER
46-) BİLİRİM SENİ YALAN DÜNYASIN
47-) BİLMEM NİDEYİM
48-) BİN YIL EĞER VASFIN DEYEM
49-) BİR ACEP ONULMAZ DERDİM VAR İDİ
50-) BİR GÜN O HAZRETE KARŞI
51-) BİR GÜN SENİN DEFTERİNİ
52-) BİR İMARET GÖSTER BANA
53-) BİR KARARDA DURMAYALIM
54-) BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
55-) BİR KİŞİDEN SORSAN HABER
56-) BİR KORKU DÜŞTÜ CANIMA
57-) BİR SÖZ DİYEYİM SANA
58-) BİR ŞAHA KUL OLMAK GEREK
59-) BİZ BİZİ BİLMEZ İDİK
60-) BİZ DÜNYADAN GİDER OLDUK
61-) BİZ KİMSEYE KİN TUTMAYIZ
62-) BİNDE BİRİ BU HALKIN RAHMAN YOLUNA GİRMEZ
63-) BİR SÖZ GELDİ DİLİME
64-) BU CİHANA GELMEDEN
65-) BU CÜMLE ERKANI KOYUP
66-) BU DEM YÜZÜM SÜRE DURAM
67-) BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ
68-) BU DÜNYANIN MİSALİ
69-) BU DÜNYAYA GELEN KİŞİ
70-) BU DÜNYAYA GÖNÜL VEREN
71-) BU NE DERTTİR ACEP
72-) BU NE GÜLECEK YERDİR
73-) BU ÖMRÜM YOK YERE
74-) BU SEMAHA GİRMEYEN
75-) BU VÜCUDUM ŞEHRİNE BİR DEM GİRESİM GELİR
76-) BU YOKLUK YOLUNA
77-) BUGÜN SOHBET BİZİM OLDU
78-) BUNCA GÖNÜLLER ALAN CİHANA SULTAN MISIN?
21-) BAKTIĞIM YÜZDE GÖRDÜM
Baktığım yüzde gördüm o Tapduğ'um nurunu,
Maksudum bugün buldum, ben n'iderim yarını?
Yarınım bugün bana, hoş bayram düğün bana,
Düşte gelir ün bana, işitin ahbarımı.
Dostun haberi ile, nefsin sana yar eyle,
Yık dosta hazır eyle bu vücudun şehrini.
Vücuda gelmeyince kimse Hakk'ı bilmedi,
Bu vücuttan gösterdi dost bize didarını.
Erin didarın gördüm, güman terkini vurdum,
Dost bahçesine girdim, överim gülzarını.
Dostun yüzü gül bana, aşığım yol bul ona,
Kaykımazım dört yana, çün buldum aşk erini.
Elestü birabbiküm, Hak'tan nida gelicek,
Müminler beli deyip ettiler ikrarını.
Kalu bela denildi münkir muhib bilindi,
O demden tuta geldi cahiller inkarını.
Yunus'a küfr elinden şikayete geldiler,
Ey sultanım gerçek er, kes gider zünnarını.
Yunus Emre
22-) BANA BU TEN GEREKMEZ
Bana bu ten gerekmez can gerektir,
O baki Cennet'e iman gerektir.
Zehi mürşit ki bizi Hakk'a iltir,
Aşık canı ona kurban gerektir.
Bunlar vazgeçti cennet arzusundan,
Didar göstermeye sultan gerektir.
N'iderim cenneti yahut huriyi,
Bana dergahına seyran gerektir.
Eğer Muhammed'e ümmet olursan,
Dilinde zikir ve Kuran gerektir.
Namaz, tesbih, zikir ve Kuran verdi,
İnayet bunlara Hak'tan gerektir.
Hakikat şerbetin içen aşıklar,
Başı açık, teni uryan gerektir.
Aşık Yunus bu sırrı anlayanın,
Ciğeri büryan, gözü giryan gerektir.
Yunus Emre
23-) BANA NAMAZ KILMAZ DİYEN
Bana namaz kılmaz diyen, ben kılarım namazımı,
Kılar isem, kılmaz isem, o Hak bilir niyazımı.
Hak'tan gayrı kimse bilmez, kafir müslüman kim olur,
Ben kılarım namazımı, Hak geçirirse nazımı.
O nazı derğahta geçer, mana şarabından içer,
Hicapsız can gözün açar, dost kendi siler gözümü.
Dost burdadır belli beyan, dost didarın gördüm ayan,
Bu ilmi hikmeti duyan eder bana dek azimi.
Gönül gözü bidar durur, her yanda baksam yar durur.
Kimde akıl fehim vardır, O bilir benim sözümü.
Gizli sözü şerheyleyip, türlü nükteler söyleyip,
Değme arif şerhetmeye bu benim gizli razımı.
Sözüm manasına erin, belirsizden haber verin,
Dertli aşıklara sorun bu benim dert ve suzumu.
Dert aşıklar dermanıdır, dertli aşıklar ganidir,
Kadir ve kudret ünüdür işiten der avazımı.
Dost isteyen gelsin bana, göstereyim dostu ona,
Budur sözüm önden sona, ben bilirim kendözümü.
Yunus şimdi söyle Hakk'ı, münkir tutar sana dakı,
Pişir kotar Hak hanını, arifler tatsın tuzumu.
Yunus Emre
24-) BANLADI O MÜEZZİN DURDU KAMET EYLEDİ
Banladı o müezzin, durdu kamet eyledi,
Hazret'e tuttu yüzün, hem de niyet eyledi.
Duyunca ehli iman, hürmet ile dinledi,
Sonra namaza durup, Rabbe kulluk eyledi.
Hazrete bağlı elim, Fatiha okur dilim,
Hak için büküp belim hoş rükuat eyledi.
Şu benim hacetgahım, Tur dağı oldu meğer,
Musa gibi bu gönlüm, hoş münacat eyledi.
Bir suret gördü gözüm, secdeye vardı yüzüm,
Yıkıldı tertiplerim, zühdümü mat eyledi.
Ne dua kılam ne selam, ne zikr ne tespih kılam,
Beş vakit namazımı aşkın garet eyledi.
Gör Yunus'u n'eyledi, hoş haberler söyledi,
Aşık idi maşuka alışveriş eyledi.
Yunus Emre
25-) BAŞTAN AYAĞA DEĞİN
Baştan ayağa değin, Hak'tır ki seni tutmuş,
Haktan ayrı ne vardır, kalma güman içinde.
Bir isen birliğe gel, ikiyi bırak elden,
Bütün mana bulasın, sıdk ve iman içinde.
Girdim gönül şehrine, daldım onun bahrine,
Aşk ile gider iken, iz buldum can içinde.
Bu izimi izledim, sağım solum gözledim,
Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde.
Yunus senin sözlerin, manadır bilenlere,
Söylenecek sözlerin devri zaman içinde.
Yunus Emre
26-) BE HEY KARDAŞ
Be hey kardaş hakk'ı bulam mı dersin,
Hakk'a yarar amel işlemeyince.
Tarikat sırrına erem mi dersin,
Kamil mürşit sana söylemeyince.
Değme kişi gönül evin düzemez,
Hakk'ın taktirini kimse bozamaz.
Tarikat ummandır dalıp yüzemez,
Aşkın deryasını boylamayınca.
Gönül kuşu uçar gider durunmaz
Başlı suların ayağı bulunmaz
Elekten eleğe konup elenmez
Değirmene varıp un olmayınca
Özenirsen gardaş, tevhide özen,
Tevhiddir nefsinin kalesin bozan.
Hiç kendi kendine kaynar mı kazan?
Çevre yanın ateş eylemeyince.
Aşkım galip geldi yüreğim harlar,
Aşık olan arı namusu n'eyler.
Behey yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyim mi söylemeyince.
Yunus Emre
27-) BEN BENDE BULDUM
Ben bende buldum çün Hakk’ı, şek ve güman nemdir benim,
Ben dost yüzün görmez isem bu gözlerim nemdir benim.
Gelsin münacat eyleyen, doksan bin hacat söyleyen,
Taşra ibadet eyleyen görsün ki dost nemdir benim.
Musa olup Tûr'a çıkam, nur olarak gözden bakam,
Söz olarak dilden çıkam, sur ve nagam nemdir benim.
Musa varır Tûr'a çıkar, orda varır nura bakar,
Dostdan gayrı zerre kadar bu gözlerim görmez benim.
Ben kendimi cem eyledim, o dosta iman eyledim,
Birliğine kıldım kamet, riya taat nemdir benim.
O dost bana ümmi demiş, hem adımı Yunus komuş,
Dilim şeker gövdem kamış, bu söyleyen nemdir benim.
Ümmi benim, Yunus benim, dokuz atam dörttür anam,
Aşk oduna düşüp yanam, çarşı pazar nemdir benim.
Yunus Emre
28-) BEN BU CİHANA GELMEDEN
Ben bu cihana gelmeden cihan sultanında idim,
Sözü gerçek hükmü revan o sultan hükmünde idim.
Halayık burda gelmeden, gökler melaik dolmadan,
Bu mülk daha kurulmadan, yaradan mülkünde idim.
Yüz yirmi dört bin hası, dört yüz kırk dört tabakası,
Devlet makamında o gün, ulu hanedanda idim.
Tasa beni görmez idi, kaygı eli ermez idi,
Endişe bilinmez idi, bir yüce mekanda idim.
Yunus bu cümle varlığın dost katında zerre değil,
Söz ile kelamda idim, hem burda hem orda idim.
Yunus Emr
29-) BEN BU YOLU BİLMEZ İDİM
Ben bu yolu bilmez idim, aşk gönlüme düştü gider,
Aşk elinden dertli yürek kaynayarak taştı gider.
Hani bizden öğüt alan, kalmadı dünyaya gelen,
Gece gündüz taat kılan, o Sırat’ı geçti gider.
Hep onlar Sırat’ı geçti, varıp dost iline düştü,
Gönül maksuda erişti hazrete ulaştı gider.
Nefsi doyunca yiyenler, kana kana uyuyanlar,
Dili gıybet söyleyenler cehenneme düştü gider.
Cehenneme düşen kişi, zarılıktır onun işi,
Onulmaz bağrının başı, büryan olup pişti gider.
Aşk oduna yanmayanlar, öleceğin sanmayanlar,
Göz açıp uyanmayanlar şöyle gaflet bastı gider.
Bu aşk bana bir düş idi, Hak müesser kılmış idi,
Derviş Yunus bir kuş idi, halk içinden uçtu gider.
Yunus Emre
30-) BEN BU YURTLU DEĞİLİM
Ben bu yurtlu değilim, burda durup n'iderim?
Nice nice tutsaklı tuzak üzdüm giderim.
Ben o kimseyim ki fertişteh baş indirir,
Allah ile ahdım var o ahdımı güderim.
O ahdımı ondum uş kimindir benim işim,
Nice daha ben burda, nefs eynini ederim.
Padişah olan kişiye sekban olmak olmaya,
Çün n'ideyim ben dahi, mihnet tadın tadarım.
Atamı yedi derler, anamı dört bilirim,
Atam anam bir imiş niçin gussa yutarım.
Yedi ile ikiden, on sekizden on dörtden,
On ikiden on birden, öte adım atarım.
Ben nice sağ işleri, yolda koyup gitmişim,
O ağacın budağın, budar oldum budarım.
Yedi zindan kapısın Yunus soynuban çıktı,
Kalmaya sensiz dahi, ben gussadan yatarım.
Yunus Emre
31-) BEN DERT İLE AH EDERDİM
Ben dert ile ah ederdim, derdim bana derman imiş,
İster idim hasret ile, dost yanımda pinhan imiş.
Nerde idim fikrederdim, göğe bakıp şükrederdim,
Dost benim gönlüm evinde, tenim içinde can imiş.
Sanırdım kendim ayrıyım, dost gayrıdır, ben gayrıyım,
Beni bu hayale salan bu sıfatı insan imiş.
İnsan sıfatı kendi Hak, insadadır Hak, doğru bak,
Bu insanın sıfatına cümle âlem hayran imiş.
Her kim o insanı bile, hayvan ise insan ola,
Cümle yaradılmış kula insan dolu sultan imiş.
Tehvid imiş cümle alem, tehvidi bilendir Adem,
Bu tevhidi inkar eden öz canına düşman imiş.
İnsan olan buldu Hakk’ı, meclis onun, odur saki,
Hemen bu biçare Yunus aşk ile aşina imiş.
Yunus Emre
32-) BEN DOST İLE DOST OLMUŞUM
Ben dost ile dost olmuşum, kimseler dost olmaz bana,
Münkirler bakıp gülüşür, selam dahi vermez bana.
Ben dost ile dost olayım, canımı feda kılayım,
Ölmezden evvel öleyim, dünya baki kalmaz bana.
Terk eyledim cümle işi, Hak yoluna kodum başı,
Dost yüzünü göreliden sabır karar olmaz bana.
Bir aşığım, biçareyim, baştan ayağa yareyim,
Hem deli hem divaneyim, akıl da yar olmaz bana.
Aşk odu yaktı canımı, kimseler bilmez halimi,
Seçemem soldan sağımı, garet ve ar olmaz bana.
Sanmanız beni deliyim, dost bahçesi bülbülüyüm,
Mevla'nın kemter kuluyum, kimse kıymet vermez bana.
Ey biçare aşık senin kimden korkar acep canın?
Korktuğun da dost olacak, hayf ile kar olmaz bana.
Aşkın ile ben tüterim, dayim oturup ağlarım,
Dahi kime yalvarayım, hemen derman sensin bana.
Bülbül olup ben öterim, dost bahçesinde biterim,
Gül alırım, gül satarım, bağ ve bağban olmaz bana.
Miskin Yunus nice diyem, fani cihanı terk edem,
Yana yana Hakk'a gidem, perde hicap olmaz bana.
Yunus Emre
33-) BENCİLEYİN GÖREN KİŞİ
Bencileyin gören kişi, ben sevdiğimin yüzünü.
Deli olup dağa düşer, yavı kılar kendözünü.
Kim şükrünü yetirirse, bir kez seni görmekliğe,
Haşa onu gören kişi nasıl ıratır gözünü.
Dil ile kim diyebilir onun cemali tertibin,
Can dudağı gerek tadam, onun kılıncı tuzunu.
Kişi neyi sever ise, dilinde sözü o olur,
Rahat söyleyesim gelir, gönlüm alanın sözünü.
Her nereye varır ise, o şirin huylu dilberim,
Yetmiş iki milletine, geçirir türlü nazını.
Hiç kimse rahatlık ile dostuna aşık olmadı,
Mahabbet burcunda komuş aşıkların yıldızını.
Dertsizlere benim sözüm, benzer kaya yankısına,
Haldaş bilir haldaşının gönlündeki şu razını.
Her kim sever ise seni ebed diri kalır canı,
Her dem senin aşkın ile yaşar gece gündüzünü.
Eğer Zühre gördüğünü, Yunus gözüyle görseydi,
Çalgıyı elden bırakıp, unutur idi sazını.
Yunus Emre
34-) BENİ ANMAKLIĞA BENDEN FARİĞİM
Beni anmaklığa benden fariğim,
N'iderim anarak ne de layığım.
Benim yoldaşlığım edebe sığmaz,
Edepsiz kişiye niçin refiğim.
El tutmaz ayak gitmez cihana düştüm,
Ne karar, ne mekan, ne sert tefriğim.
Kibirden gururdan kurtuldum artık,
Ne esriğim, ne mahmur, ne de ayığım.
Ne sabır, ne sükun, ne de çabuk iş,
Ne adım atarım, ne tez yolcuyum.
Bugün gelmiş isem yarın giderim,
Bu cihan evine konmuş konuğum.
Hani Yunus, hani cünbiş harekat,
Ne sermayem ola, ne var ne yoğum.
Yunus Emre
35-) BENİ BURAYA YOLLAYAN BİLİR BEN NE İŞE GELDİM
Beni buraya yollayan bilir ben ne işe geldim,
Kararım yok bu dünyada, giderim yumuşa geldim.
Dünyaya çok gelip gittim, erenler eteğin tuttum,
Kudret ününü işittim, kaynayarak coşa geldim.
Sert söz ile gönül yıktım, od oldum canları yaktım,
Sırrımı aleme çaktım, bu halka temaşa geldim.
Ben bir İdris gibi terzi, Şit oldum dokudum bezi,
Davut’un görklü avazı, ah edip nalişe geldim.
Aşık oldum şu ay yüze, nisar oldum bal ağıza,
Hayran baktım kara göze, siyah olup kaşa geldim.
Musa oldum Tur’a vardım, koç olup kurbana geldim,
Ali olup kılıç saldım, meydana güreşe geldim.
Deniz kenarında ova, kuyuya işleyen kova,
İsa ağzındaki dua olarak ben işe geldim.
Ay olup aleme doğdum, bulut olup göğe ağdım,
Yağmur olup yere yağdım, nur olup güneşe geldim.
Kılükaldan geçenlere, yolda gözün açanlara,
Anlayarak seçenlere, vaka olup düşe geldim.
Benim dertliler dermanı, benim o marifet kanı,
Benim Musa'nın İmran'ı, Tur dağından aşa geldim.
Yolum sana oldu durak, dersini söyleyendir Hak,
Yunus Emre dilinde Hak olup dile düşe geldim.
Yunus Emre
36-) BENİM BURDA KARARIM YOK
Benim burda kararım yok, ben burdan gitmeye geldim,
Bezirganım metahım çok, alana satmaya geldim.
Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için,
Gönüller dost evi için, gönüller yapmaya geldim.
Dost esriği deliliğim, aşıklar bilir neliğim,
Devşirerek ikiliğim, birliğe yetmeye geldim.
O hocamdır ben kuluyum, dost bahçesi bülbülüyüm,
O hocamın bahçesine şad olup ötmeye geldim.
Burda bilişmeyen canlar, orda bilişemez onlar,
Burda bilişip dost ile halim arzetmeye geldim.
Yunus Emre aşık olmuş, maşuka derdinden ölmüş,
Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim.
Yunus Emre
37-) BENİM CANIM UYANIKTIR
Benim canım uyanıktır, dost yüzüne bakan benim,
Hem denize karışmağa, ırmak olup akan benim.
Irmak gibi ben çağlarım, gah gülerim, gah ağlarım,
Nefsin ciğerin doğrarım, kibri kini yıkan benim.
Kırdım bu nefsin çerisin, bir ettim burc ve barusun,
Pak eyledim içerisin, mülketini yuyan benim.
Ben hazrete tuttum yüzüm, o aşk eri açtı gözüm,
Gösterdi bana kendözüm, Ayet-i küll denen benim.
Şah didarın gördüm ayan, hiç gümansız belli beyan,
Kafir ola inanmayan, o didara bakan benim.
Benim durur bu cümle iş, hikmet ile bu yaz ve kış,
Ben bilirim yad ve biliş, ırılmasız duran benim.
Bu cümle canda oynayan, damarlarımda kaynayan,
Kûlli dillerde söyleyen, kulli dili diyen benim.
Nemrud odun İbrahim'e, ben bağ ve bostan eyledim,
Küfür yüzünden doğuran, yine odu yakan benim.
O Hallacı Mansur ile, söyler idim Enel Hakk'ı,
Benim yine o boynuna, dar urganı takan benim.
O Hak habibi Mustafa, Miraca edecek sefer,
O dem canım hak eyledim, o sırrını duyan benim.
Şimdi adım Yunus olur, o demde İsmail idi,
O dost için Arafat'a, kurban olup çıkan benim.
Bu çark benim hükmümdedir, her yanda ben oturmuşum,
Mülk benimdir, hükmederim, yıkan benim, yapan benim.
Sad benim, Said benim, Yunus dahi benimledir,
İlmi ledündür üstadım, o esrarı duyan benim.
Yunus Emre
38-) BENİM GÖNLÜM GÖZÜM
Benim gönlüm gözüm aşktan doludur,
Dilim söyler yari yüzüm suludur.
Öd ağacı gibi yanar vücudum,
Tütünüm göklere seher yelidir.
Çokal cevşen bu aşk oduna döymez,
Oku cana batar katı yalıdır.
Senin aşkın deniz, ben bir balıcak,
Balık sudan çıka hemen ölüdür.
Okurum şahımı kendi dilimce,
Şahım söyler bana her dem gele dur.
Seni sevenlerin ola mı aklı,
Bir dem uslu ise her dem delidir.
Yunus sen Tabduk’a oku dualar,
Aşıklar meydanı Arş’dan uludur.
Yunus Emre
39-) BENİM OL AŞK BAHRİSİ
Benim ol aşk bahrisi, denizler hayran bana,
Derya benim katremdir, zerreler umman bana.
Kaf Dağı zerrem değil, ay ve güneş bana kul,
Aslım Hak'tır şek değil, murşittir Kuran bana.
Çün dosta gider yolum, ezel mülküdür ilim,
Hak'tan söyler bu dilim, ne kul ne sultan bana.
Yok iken o barigah, var idi o padişah,
Ah bu aşk elinden ah, dert oldu derman bana.
Adem yaratılmadan, can kalıba girmeden,
Şeytan lanet olmadan, Arş idi seyran bana.
Diledi göre yüzün, işide kendi sözün,
Nazar kıldı bir kezin, orda can verdi bana.
Yaratıldı Mustafa, yüzü nur, gönlü safa.
O kıldı Hakk'a vefa, ondandır ihsan bana.
Doğdu o din metası, ondan oldu kamusu,
Adem, Halil ve Musa hüccet ve bürhan bana.
Aşık dilin bilmeyen ya delidir ya dehri,
Ben kuş dilin bilirim, söyler Süleyman bana.
Yunus Emre bu yolda, eksikliğin bildirir,
Mest olarak çağırır, dervişlik bühtan bana.
Yunus Emre
40-) BENİM SAHİP KIRAN DEVRAN BENİMDİR
Benim sahip kıran devran benimdir,
Benim key pehlivan meydan benimdir.
Haramiden benim korkum kaygım yok,
Bu güç ve bu kuvvet Hak’tan benimdir.
Ebu Bekir ve Ömer o din ulusu,
Murtaza Ali ve Osman benimdir.
Topu kim alacak çevganımızdan,
Bu çevgan top ile meydan benimdir.
Bana gelsin yoksul olan bay ola,
Bu mal ve sermaye dükkan benimdir.
Hasan’dır cismim, iman nuru içim,
İrfan sahibi Hüseyin benimdir.
Yunus’um ben Yunus işbu cihanda,
Benim sultan kulu, sultan benimdir.
Yunus Emre
41-) BENİM ZARI KILAN ŞU YARE KARŞI
Benim zarı kılan şu yare karşı,
Gönülden can veren dildara karşı.
Hayranım geceden sabaha kadar,
Bekleyen olurum didara karşı.
Seher vakti ben yar diye ağlarım,
Sanasın bülbülüm gülzara karşı.
Alaldan canımı aşk-ı ilahi,
Benim Mecnun gibi avara karşı.
Cemalin şemine pervane gibi,
Yakarım kanatları nara karşı.
Aşkın şarabı içeliden beri,
Erişir yüreğime yare karşı.
Bugün Mansur benim aşkın yolunda,
Yürüyüp çarh vuram şu dara karşı.
Biçare bülbülüm dost bahçesinde,
Varam verem haber şu yare karşı.
Aşık Yunus bugün gurbette kaldı,
Ki aşkı söyletir dildare karşı.
Yunus Emre
42-)BERK YAPIŞTIN ŞU DÜNYAYA
Berk yapıştın şu dünyaya, koyup gitmeyesin gibi,
Karanlık yalınız sinde, varıp yatmayasın gibi.
Geldin bu dar-ı mihnete, aldandın fani lezzete,
Heves edip Hak sohbete, tadın tatmayasın gibi.
Behey miskîn aç gözünü, bu faniden yum gözünü,
Günahdan kara yüzünü, hiç agartmayasın gibi.
Behey miskin gafil olma, dünya fani baki sanma,
Ecel yetecek ağzından, lokman yutmayasın gibi.
Derneği tagıdan gelmiş can ve gönül mahbûs olmuş,
Hep azanı şeytan almış ögüt tutmayasın gibi.
Tan edersin aşıklara, gönül gözü açıklara,
Uymuşsun münafıklara sıdka gelmeyesin gibi.
Yunus özün yalvarırsan, sıdk ile yola girersen,
El alıp tevbe kılarsan mahrum kalmayasın gibi.
Yunus Emre
43-) Bİ MEKANIM BU CİHANDA
Bi mekanım bu cihanda, menzilim durağım orda,
Sultanım taç ile tahtım, Hulle ve Burağ'um orda.
Eyyub'um, bu sabrı buldum, Circis'im bin kezin öldüm,
Ben bu mülke tenha geldim, bütün hazırlığım orda.
Yusuf'um, pazara geldim, Mansur gibi dara geldim,
Aslanım, şikara geldim, velakin yatağım orda.
Bülbül olup öte geldim, dilde menşur tuta geldim,
Burda miskim sata geldim, geyiğim otlağım orda.
Kim ne bile ne kuşam ben, şu ay yüze tutuşam ben,
Ezeliden sarhoşam ben, içmişim ayığım orda.
Deliyim, öğüt tutmazam, değme yere de gitmezem,
İşbu sözü işitmezem, tutmuşam kulağım orda.
Sır sözü eşkere olmaz, orda od yanar belirmez,
Gece gündüz yanar sönmez, bu benim çerağım orda.
Ben bu mülke talim kıldım, hem yedi kez cevlan urdum,
Muhammed nurunu gördüm, bu benim mekanım orda.
Yunus bu fikrete daldı, hep cihanı arda saldı,
Vallahi hoş lezzet aldı, tatmışam damağım orda.
Yunus Emre
44-) BİLENLERE SORMAK GEREK
Bilenlere sormak gerek bu tendeki can neyimiş?
Can hod Hak’ın kudretidir, damardaki kan neyimiş?
Fikir yumuş oğlanıdır, endişe kaygı kanidir,
Bu ah ve vah aşk donudur, tahtı olan han neyimiş?
Şükür onun birliğine, yok olanı var eyledi,
Çünkü asıldan biz yoğuz, mülk ve hunuman neyimiş?
Çalap yolladı buraya, şu dünyayı görün diye,
Bu dünya kalıcı değil, mülke Süleyman neyimiş?
Sorun Taptuklu Yunus’a; bu dünyadan ne anladı?
Bu dünyanın kararı yok, sen neyimiş, ben neyimiş?
Yunus Emre
45-) BİLİR MİSİNİZ YARENLER
Bilir misiniz yarenler, gerçek erenler nerdedir,
Nerde baksam orda hazır, nerde istesem ordadır.
Kim ki dostu sevdi ise, hanumanı terk eylesin,
Değmeler dostu sevemez dostun sevgisi candadır.
Aşksızlara benim sözüm, benzer kaya yankısına,
Bir zerre aşkı olmayan belli bilin yabandadır.
Yalancılık eylemeyin, aşka yalandır demeyin,
Burda yalan söyleyenin orda yeri zindandadır.
Ey kendözünü bilmeyen, söz manasın anlamayan,
Hak varlığın ister isen ilim ile Kuran’dadır.
Allah benim dediğine vermiştir aşk varlığını,
Kime bir zerre aşk vere Çalap varlığı ondadır.
Niceler söyler Yunus’a; kocaldın sen aşkı bırak,
Bu aşk bize yeni değdi, henüz dahi turfandadır.
Yunus Emre
46-) BİLİRİM SENİ YALAN DÜNYASIN
Bilirim seni yalan dünyasın,
Evliyaları alan dünyasın.
Kaçan kurtulmaz senin elinden,
Demir kafesler kıran dünyasın.
Sevdiğim aldın beni ağlattın,
Dönüp yüzüme gülen dünyasın.
Süleyman tahtın sen viran kıldın,
Masumlar boynun büken dünyasın.
Kaç kez boşaldın, kaç defa doldun,
Ahir bizden de kalan dünyasın.
Felek değirmen çarh vurur döner,
Onun suyunu savan dünyasın.
Yunus hep sema edip çarh vurur,
Bizim çarhımız bozan dünyasın.
Yunus Emre
47-) BİLMEM NİDEYİM
Bilmem nideyim, aşkın elinden,
Nere gideyim, aşkın elinden.
Meskenim dağlar, gözyaşım çağlar,
Durmaz kan ağlar aşkın elinden.
Kaddim yay oldu, işim vay oldu,
Bağrım nay oldu, aşkın elinden.
Dinle zarımı, verdim serimi,
Kodum arımı aşkın elinden.
Varım vereyim, kadre ereyim,
Üryan olayım aşkın elinden.
Yunus’un sözü, kül olmuş özü,
Kan ağlar gözü aşkın elinden.
Yunus Emre
48-) BİN YIL EĞER VASFIN DEYEM
Bin yıl eğer vasfın deyem, bir zerresin tüketmeyem,
Bir katrede yüz bin deniz, bir noktasın şerh etmeyem.
Ne mesel bağlamam olur, ne hod gönül karar kılar,
Kim benzetir misli misal, haşa ki ben benzetmeyem.
Kim ede bir nakşı suret, nakşı suretten o azat,
Nice akıllar sende mat, nice özrü gözetmeyem.
Çün akıl fenaya vara, deli olan ne başara,
Delilere sensin çare, deli oldum ne etmeyem.
Öğret şimdi dil ne desin, şart odur seni söylesin,
Tevfik yari kılar ise, gayrı dile söyletmeyem.
Ne der isen sen de bana, koma beni benden yana,
Benim hacetim bu sana, bana beni istemeyem.
Çün padişah güçlü ola, pes kul fuzul işli ola,
Ben seninim bana ne gam, ger suç edem, ger etmeyem.
Çünkü girdim bu denize, ne kenar var ne cezire,
Dört yanımda dalga vura, teknem sağlam hiç batmayam.
Benim değil bu keleci, varlık senin, Yunus neci?
Çün dilime kadir sensin, sensiz lisan depretmeyem.
Yunus Emre
49-) BİR ACEP ONULMAZ DERDİM VAR İDİ
Bir acep onulmaz derdim var idi,
Derde derman buldum Elhamdülillah.
Vasil oldum Muhammed Mustafa`ya,
Ağlar iken güldüm, Elhamdülillah.
Açıldı sır babı seyhim yüzünden,
Can safalar sürdü tatlı sözünden.
Masiva tozunu gönül yüzünden,
Tevhit ile sürdüm, Elhamdülillah.
Bir şehre vardım ki adı denilmez,
Bir bahre daldım ki haddi bulunmaz.
Mürde dil olarak geri dönülmez,
Ölmezden ön öldüm, Elhamdülillah.
Hakk'ın dergahına tutmuşum elim,
Gördüğüm halleri serh eyler dilim.
Yokluk ummanına uğradı yolum,
Fena fillah oldum, Elhamdülillah.
Yunus Emrem kamil oldu imanın,
Hazreti Hakk'a vasıl oldu canın.
Lamekan şehridir senin mekanın,
Beka billah oldum, Elhamdülillah.
Yunus Emre
50-) BİR GÜN O HAZRETE KARŞI
Bir gün o hazrete karşı, varam ağlayı ağlayı,
Azraile hem canımı, verem ağlayı ağlayı.
Çün Azrail ala canım, geçe benim ömrüm günüm,
Kefen ola cümle donum, giyem ağlayı ağlayı.
Ben yürürüm yana yana, gözüm yaşı döne kana,
Bir gün şu karanlık sine, girem ağlayı ağlayı.
Mühür vuralar dilime, zincir vuralar koluma,
Amel defterim elime alam ağlayı ağlayı.
Aşık Yunus'un bu işi, yoluna fedadır başı,
İman et bize yoldaşı diyem ağlayı ağlayı.
Yunus Emre
51-) BİR GÜN SENİN DEFTERİNİ
Bir gün senin defterini dürerler bir eyyam gelir,
Kamu aklını başına dererler bir eyyam gelir.
Tevhide uydur sözünü, mevlaya döndür yüzünü,
Eynine kefen bezini sararlar bir eyyam gelir.
Azrail ala canını, unuttura her sanını,
Kara toprağa tenini kararlar bir eyyam gelir.
Tenha kabrinde kalacak, amellerin arz olacak,
Mahşer yerine yalıncak sürerler bir eyyam gelir.
Yunus der ki: Evvel baştan, ayırır seni kardaştan,
Ne ettin kurudan yaştan, sorarlar bir eyyam gelir.
Yunus Emre
52-) BİR İMARET GÖSTER BANA
Bir imaret göster bana, ki sonu viran olmaya,
Kazanı gör o malı ki, senden o geri kalmaya.
Döküle altının malın, ayrık ile ola halin,
Senden geri kalan malın sana bil fayda kılmaya.
O mal ki Halil'indir, hayırlara yelterler onu,
O mal ki Karun'undur ıssı hiç rahat bulamaya.
İsrafil surunu vura, dağlar yerinden ayrıla,
Bir karınca cevabını bin Süleyman veremeye.
Bu dünya hep ıssız kala, altını malı döküle,
Sebil olanları yite, asla fayda bulunmaya.
Hey Yunus Emre ölünce, var yürü doğru yolunca,
Dünyasını terk edenler yarın Hazret'te ölmeye.
Yunus Emre
53-) BİR KARARDA DURMAYALIM
Bir karardan durmayalım, gel dosta gidelim gönül,
Hasretinden yanmayalım, gel dosta gidelim gönül.
Gel gidelim can durmadan, suret terkini vurmadan,
Araya düşman girmeden, gel dosta gidelim gönül.
Gel gidelim kalma ırak, dost için kalalım yarag,
Şeyhin katındadır durak, gel dosta gidelim gönül.
Terk edelim ili şarı, dost için kılalım zarı,
Ele getirelim yari, gel dosta gidelim gönül.
Bu dünyaya kanmayalım, fanidir aldanmayalım,
Bir iken ayrılmayalım, gel dosta gidelim gönül.
Biz bu cihandan göçelim, o dost iline uçalım,
Arzu hevadan geçelim, gel dosta gidelim gönül.
Kılavuz ol gönül bana, gel gidelim yardan yana,
Canım kurbandır canana, gel dosta gidelim gönül.
Kara haberin almadan, can bedenden ayrılmadan,
Azrail bizi bulmadan, gel dosta gidelim gönül.
Bu dünya olmaz payidar, aç gözünü, canın uyar,
Gel ol bana yoldaş ve yar, gel dosta gidelim gönül.
Gerçek erene varalım, Hakk'ın haberin soralım,
Yunus Emre'yi alalım, gel dosta gidelim gönül.
Yunus Emre
54-) BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.
Erenler gelip geçtiler, dünyayı koyup göçtüler,
Havaya ağıp uçtular, bunlar hümadır kaz değil.
Can odur ki Hak'a ere, ayak odur yola gire,
Er odur alçakta dura, yüksekten bakan göz değil.
Münkir ile müddeiyi sayma buçuğa koyanı,
Git ahıra tak bunları her kim ki aşıkbaz değil.
Erden sana nazar ola, için dışın pür nur ola,
Beli kurtulmuştan ola, şu kişi ki gammaz değil.
Doğru yola gittin ise, er eteğin tuttun ise,
Bir hayır da ettin ise, birine bindir az değil.
Yunus bu sözleri çatar, sanki balı yağa katar,
Halka metaların satar, yükü gevherdir, tuz değil.
Yunus Emre
55-) BİR KİŞİDEN SORSAN HABER
Bir kişiden sorsan haber, ki manadan haberi var,
O kişiye ver gönlünü, canında aşk eseri var.
Şunun ki dışı hoş olur, bil onun içi boş olur,
Gece gündüz baykuş olur, sanma bütün duvarı var.
Bir devlengiç yuva yapar, yürür elden yavru kapar,
Uçan doğan yönden sapar, zira elde murdarı var.
Yoktur doğanla birliği, ya Hakk’a layık dirliği,
Şu kişiden um erliği, onun safa nazarı var.
Suret ile çoktur adem, değmesinde yoktur kadem,
Evvel ahir o piş kadem, Muhammed din serveri var.
Erenler yoludur meşe, meşe kolaydır kolmaşa,
Meşe olan yerde paşa, harami çok anteri var.
Şeyh ve danişment ve velî, cümlesi birdir er yolu,
Yunus'tur dervişler kulu, Taptuk gibi serveri var.
Yunus Emre
56-) BİR KORKU DÜŞTÜ CANIMA
Bir korku düştü canıma, acep n'ola benim halim?
Derman olmaz ise bana, acep n'ola benim halim?
Canım tenimden üzüle, gitmek yararı düzüle,
Bu suret nakşı bozula, acep n'ola benim halim?
Dünya donların soyucak, yuyucu tenim yuyucak,
İletip kabre koyucak, acep n'ola benim halim?
Eller gidip ben kalacak, mezarda yalnız olacak,
Münkerle Nekir gelecek, acep n'ola benim halim?
Ne ayak tuta, ne elim, ne aklım kala, ne bilim,
Cevap vermez ise dilim, acep n'ola benim halim?
Mezardan duru gelecek, hak terazi kurulacak,
Amelimiz görülecek, acep n'ola benim halim?
Miskin Yunus söyler sözü, kan yaş ile dolu gözü.
Dergâhına tutar yüzü, acep n'ola benim halim?
Yunus Emre
57-) BİR SÖZ DİYEYİM SANA
Bir söz diyeyim sana, dinle canın var ise,
Hiç tamahlık eyleme, aklın sana yar ise.
Kötülük yapmayasın, lanet işitmiyesin,
Senden sonra söylenir iyiliğin var ise.
Kötülükten kem bitti, ya eylikten kim yitti,
Eylik Hakk'a yaraşır, sende ikrar var ise.
İkrar erin yaridir, varsa cennet yeridir,
Bahil cennet görmeye, yüz bin gözü var ise.
Manadan getirmişler, kardeşten yar yeğrektir,
Oğuldan daha tatlı, eğer doğru yar ise.
Yarin sana sadıksa, köle ol kapısında,
Çıkar ciğerin yedir, eğer çaren var ise.
Gördün yarin eğridir, neyin varsa ver kurtul,
Ululardan meseldir, işittiğin var ise.
Ekmek yiyip tuz basmak, o namertler işidir,
Ekmek onu komaya, tuzun hakkı var ise.
Çok söz hayvan yüküdür, az söz erin görküdür,
Bilene bir söz yeter, canda gevher var ise.
Yunus miskin delidir, hem sözünden bellidir,
Ayıplaman yarenler, eksikliği var ise.
Yunus Emre
58-) BİR ŞAHA KUL OLMAK GEREK
Bir şaha kul olmak gerek, hergiz mazul olmaz ola,
Bir eşik yaslanmak gerek, kimse elden almaz ola.
Bir kuş olup uçmak gerek, bir kenara geçmek gerek,
Bir şerbetten içmek gerek, içenler ayılmaz ola.
Çevik bahri olmak gerek, bir denize dalmak gerek,
Bir gevher çıkarmak gerek, sarraf onu bilmez ola.
Bir bahçeye girmek gerek, hoş teferrüç kılmak gerek,
Bir gülü koklamak gerek, asla o gül solmaz ola.
Kişi aşık olmak gerek, maşuğunu bulmak gerek,
Aşk oduna yanmak gerek, ayrık oda yanmaz ola.
Bir toyu toylamak gerek, bir soyu soylamak gerek,
Bir sözü söylemek gerek, kimse onu bilmez ola.
Kişi Hak'ı bilmek gerek, Hak haberin almak gerek,
Zinde iken ölmek gerek, varıp orda ölmez ola.
Miskîn Yûnus var tek otur, yüzünü Hazret'e götür,
Tapduklayın bir er getir hiç cihana gelmez ola.
Yunus Emre
59-) BİZ BİZİ BİLMEZ İDİK
Biz bizi bilmez idik, Hak kendinden eyledi,
Aşkare kıldı bizi, kendi pinhan eyledi.
Biz bile pinhan idik, sen ve ben gayrı idik,
Mutlak bigüman idik, hem bigüman eyledi.
Toprağı kadarladı sureti hat bağladı,
Durgurdu dört aleti adın insan eyledi.
Çün yarattı Adem’i, bile idik biz kamu,
Bu kamu has ve amı madenden has eyledi.
Aslı madende idik, kaygusuz gani idik,
O binişan cihanda şöyle revan eyledi.
Görgil Çalap fazlını, yıkmaz asi gönlünü,
Bin bin kerem lütufla o tercüman eyledi.
Kamu bir yere gider kimse nicesi yiter,
İki birdir bir yeter, gör bir neden eyledi.
Çün nefs oldu havale, dağıldık değme yola,
Tatlı oldu nevale o sen ve ben eyledi.
Ne sen ne ben ne filan, ne tutar ise yalan
Dünya çirkine kalan, işin güman eyledi.
Adem'den buna değin, ne eli var ne yeğin,
Giymek ile yemeği bir taneden eyledi.
Elest’te bile idik göz açtık beli dedik,
Yûnus ile gayrını kamu birden eyledi .
Yunus Emre
60-) BİZ DÜNYADAN GİDER OLDUK
Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun.
Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi,
Hasta iken halimizi soranlara selam olsun.
Tenim ortaya açıla yakasız gömlek biçile,
Bizi bir arı vech ile yuyanlara selam olsun.
Azrail alır canımız, kurur damarda kanımız,
Yayılacak kefenimiz, saranlara selam olsun.
Gider olduk dostumuza, eremedik kasdımıza,
Namaz için üstümüze duranlara selam olsun.
Sözdür söylenir araya, kimse döymez bu yaraya,
İletip bizi mezara koyanlara selam olsun.
Aşık odur Hakk'ı seve, Hak derdine kıla deva,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun.
Dünyaya gelenler gider, asla gelmez yola gider,
Bizim halimizden haber soranlara selam olsun.
Aşık Yunus söyler sözü, kan yaş ile doldu gözü,
Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun.
Yunus Emre
61-) BİZ KİMSEYE KİN TUTMAYIZ
Biz kimseye kin tutmayız, eller dahi yardir bize,
Nerde ıssızlık var ise mahalle şehirdir bize.
Adımız miskindir bizim, düşmanımız kindir bizim,
Biz kimseye kin tutmayız bütün alem birdir bize.
Rehberimiz Kuran olur, vatan bize cennet olur,
Cehennemi Hak yandırır, o bile gülzardır bize.
Biz ahret gamın yiyecek, gece gündüz Hu diyecek,
Hak'dan yana yönelecek denizde yol vardır bize.
Dünya bir avrattır karı, yoldan koyar niceleri,
Sürün gitsin o ağyarı, onu sevmek ardır bize.
Dünya haramdır haslara, lakin helaldir hamlara,
Biz dünyayı dost tutmayız o dünya murdardır bize.
Yunus der ki: Allah deriz, Allah ile kapılmışız,
Dergahına yüz tutalım hemen bir ikrardır bize.
Yunus Emre
62-) BİNDE BİRİ BU HALKIN RAHMAN YOLUNA GİRMEZ
Binde biri bu halkın Rahman yoluna girmez,
Gel bir kişi göster ki şeytan yoluna girmez.
Uzattı bu halk işi, hem erkek ve hem dişi,
Müsülman olan kişi isyan yoluna girmez.
Hep gaflet ile gafil, gafleti n'ider akil,
Bin söylesen key cahil irfan yoluna girmez.
Gönül dolu zulmettir, işlediği bidatdır,
Bu nicesi ümmettir Kuran yoluna girmez.
Gel sen Yunus iste bul, Allah'a yarar bir kul,
Kul nasıl ola makbul sultan yoluna girmez.
Yunus Emre
63-) BİR SÖZ GELDİ DİLİME
Bir söz geldi dilime, deyem ölüm üstüne,
Gerek sünni müselman, gerek zalim üstüne.
Çün vade ere cana, çıka yukarı hana,
Kösülerler ayağım elim yenim üstüne.
Beni arı yuyalar meşhedime koyalar,
Kafirler esirgeye baka halim üstüne.
Vay ki n'ola halim, bilinmez ise ahvalim,
Yılan, çıyan, karınca, üşe dilim üstüne.
İltip sine koyalar, yine eve geleler,
Anca savaş kuralar, benim malım üstüne.
Ey Yunus nükte kılma sözler söylerim diye,
Nice bilirler vardır, el var elim üstüne.
Yunus Emre
64-) BU CİHANA GELMEDEN
Bu cihana gelmeden maşuk ile bir idim,
Kul huvallah sıfatlı nişansız bir nur idim.
O dem ki dirlik idi, Hakk ile birlik idi,
O payansız devirde ne Musa, ne Tur idim.
Bile idim hazrette, o kıyassız kudrette,
Ne şerikim var idi, ne kimseyle yar idim.
Yer gök yaratılmadan, kalu bela denmeden,
Levh kalem çalınmadan Mirac’ta kadir idim.
Nice kez geldim gittim, tellim suret yarattım,
Bu şimdiki devrede Yunus'a aldar idim.
Yunus Emre
65-) BU CÜMLE ERKANI KOYUP
Bu cümle erkanı koyup, birlik yolun tutan benim,
Hırs ve tamah bende ırak, hem ardıma atan benim.
Bakan benim, gören benim, alan benim, veren benim,
Ne Cebrail, ne Mikail, İsrafil'i kılan benim.
Yedinci kat yerlerde ben, sekizinci kat göklerde ben,
Bu söylenen dillerde ben, hükmü tamam kılan benim.
Emirle bulut oynatan, yerde bereket kaynatan,
Elimde kudret şiniği, halka rızkın veren benim.
Bir karara tuttum karar, benim sırrıma kim erer,
Cahil beni nerde görür, gönüllere giren benim.
Çağram himmet leşkerine, dirile dost eşiğine,
Arş önünde aklım ile hizmet kılıp duran benim.
Gök yüzünde ferişteler, Yunus ne kasd eder bunlar,
Tek durmazsa ferişteler Arş'a çomak vuran benim.
Deli oldum idi Yunus, aşk oldu bana kılavuz,
Hazret'e değin yalınız yüzü sürü veren benim.
Yunus Emre
66-) BU DEM YÜZÜM SÜRE DURAM
Bu dem yüzüm süre duram, her dem ayım yeni doğar,
Her dem bayram olur bana, yazım kışım yenibahar.
Bulutlar gölge edemez benim ayım ışığına,
Hem gedilmez doluluğu, nuru gökten yere doğar.
Onun nuru karanlığı sürer gönül hücresinden,
O karanlık ile o nur bir hücreye nasıl sığar?
Evvel ay nice doğduysa ayrık dolanmadı asla,
Eksilmedi ömrü onun her kime kim kıldı nazar.
Ben ayımı yerde gördüm, ne isterim gökyüzünde,
Benüm yüzüm yerde gerek, bana rahmet yerden yağar.
Sözüm ay gün için değil, sevenlere bir söz yeter,
Sevdiğim söylemez isem, sevmek derdi beni boğar.
Onun vasfın söyler isem halk maşuğu öğer sanır,
Hacet değil öğmek onu, kendi nurun kendi öğer.
N'ola Yunus sevdi ise, çoktur seni seviciler,
Sevenleri gördü idi, onun için boyun eğer.
Yunus Emre
67-) BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ
Bu dünya kimseye kalmaz,
Anadur ölümün zinhar.
Kaçan kimse gider gelmez,
Anadur ölümün zinhar.
Gelen geçer, konan göçer,
Nasip oldukça yer içer.
Ecel ömre kefen biçer,
Anadur ölümün zinhar.
Üstüne çün çöker dağlar,
Ecel gelir dilin bağlar.
Kalır bu bahçeler bağlar,
Anadur ölümün zinhar.
Kefen donun olur yatak,
Biter üstünde hem yaprak.
Gözlerine dolar toprak,
Anadur ölümün zinhar
Nice cem ettin ise mal,
Alır varislerin filhal.
Sinde sen çekersin vebal,
Anadur ölümün zinhar
Sen onu sanma malındır,
Haram ise vebalindir.
Helal ise sualindir,
Anadur ölümün zinhar.
Kalır ayrıklara malın,
Seninle gider amelin,
Erişmez bir pula elin,
Anadur ölümün zinhar.
Geri gelmez varan onda,
Kalır o karanlık sinde.
Sevap işleye gör bunda,
Anadur ölümün zinhar.
Günahkarsın günahın çok,
Günah için bir ahın yok.
Varacak gayrı rahın yok,
Anadur ölümün zinhar.
Yunus tak boynuna bendi,
Sonra halka ver bu pendi.
Cihandan kes bu payvendi,
Anadur ölümün zinhar.
Yunus Emre
68-) BU DÜNYANIN MİSALİ
Bu dünyanın misali benzer bir değirmene,
Gaflet onun sepeti bu halk öğünen tane.
Değirmene varırsın değirmenci sorarsın,
Azrail derler imiş o unu öğütene.
Oluk su Hak varlıgı evliyadır çark igi,
Çarkı çarka benzetmiş aferin benzetene.
Ondan o çarkın yeri, o çakıldak ipleri,
Endişendir bulaşık kaygılı perişana.
Gece gündüz öğütür, çakıldak döğer onu,
O gün durur gün bu gün geçti ömür ziyana.
Bu yer altın taş gibi deprenmez kaim durur,
Bu gök üstün taş gibi gerek ki her dem döne.
Bir niceler durmuşlar dün gün nöbet beklerler,
Bir niceler göymezler ün ederler rindane.
Toza bulaşmış yatar yaşı yitmiş kocalar,
Nöbet erse yönelir hem pire hem civana.
O değirmenin tucu, hep o götürür gücü,
İşbu dünya son ucu fena oluyor fena.
O sepet tekneciği sonu ölüm döşektir,
Tane tamam olacak gerek unun dökene.
Unluk sinindir senin, sakın gûr azabından,
Mustafa böyle dedi inanırsan Kuran'a.
Nice bu temsîlleri söyleyesin yürüyüp,
Yûnus sen say edegör derdin için dermana.
Yunus Emre
69-) BU DÜNYAYA GELEN KİŞİ
Bu dünyaya gelen kişi, ahir yine gitse gerek,
Misafirdir vatanına, bir gün sefer etse gerek.
Vade kıldık o dost ile biz bu cihana gelmeden,
Nere kadar eğleniriz, o vademiz yetse gerek.
Biz de varırız o ile, nasıl ki vademiz gele,
Kişi varacağı yere, gönlünü berkitse gerek.
Gönül nice berkitmeye dost iline giden yola,
Aşık kişiler canını bu yola harc etse gerek.
Can niye ulaşır ise, akıl da ona harc olur,
Gönül neyi sever ise, dil onu şerh etse gerek.
Acep midir aşık kişi, maşuğunu zikrederse,
Aşk başından aşacağız gönlünü zar etse gerek.
Yunus şimdi sever isen, ondan haber ver sen bize,
Aşığın odur nişanı, maşuğun söylese gerek.
Yunus Emre
70-) BU DÜNYAYA GÖNÜL VEREN
Bu dünyaya gönül veren, sonunda pişman olacak,
Dünya benim dedikleri, hep ona düşman olacak.
Ey dostunu düşman tutan, gaybet yalan söz söyleme,
Burda gammazlık yapanın, orda yeri dar olacak.
Çünkü olursa yeri dar, genişler sevabı kadar,
Müminlere geldi haber, aşıklar didar görecek.
Maksudumuz didar idi, şeyhimiz gerçek er idi,
Evvel dahi o var idi, ahir dahi var olacak.
Odur ahir odur ebed, hem dillerde Küfven ahad,
Evliya geçti dünyadan, bir saat kime kalacak.
Alın evliyanın elin, doğru varın Hakk'ın yolun,
Mana budur belli bilin, bildim diyen bilmeyecek.
Yunus şimdi bildim deme, miskinliği elden koma,
Kimde miskinlik var ise Hak didarın o görecek.
Yunus Emre
71-) BU NE DERTTİR ACEP
Bu ne derttir acep, derman belirmez,
Ya bu ne yaradır zahmi belirmez.
Benim gönlüm acep aşktan usanmaz,
Varır aşka düşer hiç bana tanmaz.
Döner gönlüm bana öğüt verir hoş,
Aşık olan gönül aşktan usanmaz.
Aşık ki cana kaldı aşık olmaz,
Canın terk etmeyen maşuğu bulmaz.
Aşk pazarıdır bu canlar satılır,
Satarım canımı hiç kimse almaz.
Aşık bir kişidir bu dünya malın,
Ahiret korkusun bir çöpe saymaz.
Bu dünyadan ahireten içeri,
Aşkın bir yeri var kimseler bilmez.
Aşık öldü diye sala verirler,
Ölen hayvan olur aşıklar ölmez.
Aşıklar meydanı Arş’dan yücedir,
Çalarlar çevganı topu belirmez.
Beğim arif isen yürü yolunca,
Burda başlar yiter kanlar sorulmaz.
Erenler kapısı Hazret kapısı,
Bu kapıya gelen mahrum gönülmez.
Yunus bu deryaya gark oldu gitti,
Geri gelmekliğe aklı dirilmez.
Yunus Emre
72-) BU NE GÜLECEK YERDİR
Bu ne gülecek yerdir, ağlasana key katı,
Azrail seni kovar katı can alameti.
Sanma kalasın burda, gensiz varasın orda,
Onca yatasın sinde görünce kıyameti.
Maldan, mülkten ayrılıp sine varasın durup,
Münker ve Nekir gelip sual iderler katı.
İki ferişteh ine, gele karşına kona,
Günahlarını yaza, sala boynuna biti.
Günahların tartalar, Sırat’a ileteler,
Zebanîler tutalar, figanlar ola katı.
İsrafîl surun vura, halayık turu gele,
Baş açık yalın ayak ıssılar ola katı.
Ata oğuldan beze, bakmaya ana kıza,
Şu gün gelirse bize, unutma arasatı.
Yunus günahın çoktur, sen ağlar isen haktır,
Yarın sana gerektir Muhammed şefaati.
Yunus Emre
73-) BU ÖMRÜM YOK YERE
Bu ömrüm yok yere harc etmişim ben,
Canımı gör ne oda atmışım ben.
Kimesne kimseye etmemiş ola,
Onu ki kendime ben etmişim ben.
Amelim rahtını dürdüm götürdüm,
Kamu assım ziyana satmışım ben.
Cihanda bir sınık saksıdan ötrü,
Günahım yabana ben atmışım ben.
Amelim ne ki varsa hep riyadır,
Acep ne ihlası unutmuşum ben.
Geceye eresini kimse bilmez,
Emelin başını uzatmışım ben.
Dükeli ömrümü harcına sürdüm,
Ziyandan bellidir, ne ütmüşüm ben?
Ağıya bal diye parmak uzattım,
Aşıma zehri katil katmışım ben.
Biçare Yunus'un çoktur günahı,
Onun dergahına yüz tutmuşum ben.
Yunus Emre
74-) BU SEMAHA GİRMEYEN
Bu semaha girmeyen sonuna pişman olur,
Erişir bizim ile serteser düşman olur.
Dosttur bizi okuyan, üstümüze şakıyan,
Şimd’üç buçuk okuyan derin danışman olur.
Danışmanın cahili onamaz dervişleri,
Derviş ile danışman yavlak arışgan olur.
Bir nicenin gönlüne şeytanlar dolup durur,
Erenler semahına bunlar gülüşgen olur.
Danışman oldu geldi, okuduğunda buldu,
Ehli derd dervişlere canı karışgan olur.
Hey biçare danışman, söyle dervîş dervişan,
Dervişlere erişen işine pişman olur.
Yunus der ki: Mevlana, epsem otur yerinde,
Bu sohbete döymeyen sonra savaşgan olur.
Yunus Emre
75-) BU VÜCUDUM ŞEHRİNE BİR DEM GİRESİM GELİR
Bu vücudum şehrine, bir dem giresim gelir,
İçindeki sultanın yüzün göresim gelir.
İşitirim sözünü, göremezim yüzünü,
Yüzünü görmekliğe canım veresim gelir.
Maşuka halvetinin yedi kapısı vardır,
O kapıdan içeri seyran edesim gelir.
Her kapıda bir kişi, yüz bin çerisi vardır,
Aşk kılıcın kuşanıp, cümle kırasım gelir.
Erenlerin sohbeti arttırır marifeti,
Bidertleri sohbetten, her dem süresim gelir.
Leyla ve Mecnun benim, Şeydayi Rahman benim,
Leyla yüzün görmeğe Mecnun olasım gelir.
Dost oldu bize mihman, bunca yıl bunca zaman,
Gerçek İsmail gibi kurban olasım gelir.
Erenlerin nazarı toprağı gevher eyler,
Erenler kademinde, toprak olasım gelir.
Yarimden elçi gelir canımdan ulak diler,
Merkep sırtından inip, yayan varasım gelir.
Miskin Yunus'un nefsi, dört tabiat içinde,
Aşk ile can sırrına, pinhan varasım gelir.
Yunus Emre
76-) BU YOKLUK YOLUNA
Bu yokluk yoluna bugün bize yoldaş olan kimdir?
İlimize günülelim sorun kardaş olan kimdir?
Ne kaldık işbu iklimde, ağır yüklerin altında,
Bu yükleri, bu yapları, döküp haldaş olam kimdir?
Seni buraya verdi, teferrüc eylesin dedi,
Sen ev yaparsın ey hoca, evi taraş olan kimdir?
Bu ferşi gördük aldandık, henüz arşa eremedik,
Bu arşa ferşe ey hoca, bak gör ferraş olan kimdir?
Geliniz gidelim gelin, ki Yûnus geçti gönüldü,
Ayaklara düşer Yunus, bu yola baş olan kimdir?
Yunus Emre
77-) BUGÜN SOHBET BİZİM OLDU
Bugün sohbet bizim oldu, bize bizim diyen gelsin,
İçirdi aşk bize şehdin, nuş eyleyip yudan gelsin.
Kanaat hırkası içre selamet başını çektim,
Melamet göynegin biçtim, arif olup giyen gelsin.
Bu aşk meydanı içinde, çağırdım bir avaz ettim,
Müezzinlik bizim oldu, imam oldum uyan gelsin.
Bu ummanda delim türlü güher vardır ele girmez,
Bahasız inci bulunmaz, cana başa kıyan gelsin.
Suret nakşın gidermekle, gönül mükü temiz olmaz,
Akar rahmet suyu çağlar, gönül kirin yuyan gelsin.
Ey dostlar işidin sözüm, dün etmişim bu gündüzüm,
Ben yavu kıldım kendözüm, bu Hak yola giren gelsin.
Yunus miskin onu görmüş, eline hem divan almış,
Alimler okuyamamış, bu manadan duyan gelsin.
Yunus Emre
78-) BUNCA GÖNÜLLER ALAN CİHANA SULTAN MISIN?
Bunca gönüller alan cihana sultan mısın?
Hükmün canlar içinde can içinde can mısın?
Nazarın bin can alır, derdin yürekte kalır,
Gören kendinden varır, aşıka kıyan mısın?
Uçan kuşlar uçunur, seni yel görse durur,
Devler hükmüne girer, Belkis Süleyman mısın?
Yüzünden gün tutulur, ay doğmaya utanır,
Gören heybete kalır, Yusuf-ı Kenan mısın?
Ölü görse dirilir, kalıbına can gelir,
Topraktan avaz gelir, İsa bin Meryem misin?
Aşkın dine şur eyler, arslana zencir eyler,
Katı taşı mum eyler, Ferhad-ı zaman mısın?
Aşkın Hakk’a irgörür, can gözü didar görür,
Görenler baş indirir, İbrahim Ethem misin?
Yüzün didar nurudur, saçın Mirac dünüdür,
Gören canın unutur, Fahri Alem sen misin?
Yunus sevdiğin gözle, Hak yolunu key izle,
Razın gönülde gizle, sen söze beyan mısın?
Yunus Emre
BUNDAN BERİ GÖNÜLDÜM
Bundan beri gönüldüm, dost ile bile geldim,
Ben bu aleme çıktım, bir acep hale geldim.
O dost açtı gözümü, gösterdi kendözümü,
Gönüldeki razımı, söyledim dile geldim.
Gör ne yuvadan uçtum, bu halka sırrım açtım,
Aşk tuzağına düştüm, tutuldum ele geldim.
Tuzağa düşen gülmez, aşıklar rahat olmaz,
Söylerim dilim bilmez, bir acep ile geldim.
Buraya geldim bu dem, geri ilime gidem,
Sanma ki burda beni, altına mala geldim.
Değilim kilükalden, ya yetmiş iki dilden,
Halim ahvalim nedir, bu mülke sora geldim.
Ne haldeyim ne bilem, tuzaktayım ne gülem,
Bir garibçe bülbülem, ötmeye güle geldim.
Gül Muhammed teridir, bülbül onun yeridir,
O gül ile ezeli cihana bile geldim.
Mescidde medresede çok ibadet eyledim,
Aşk oduna yanarak, ondan hasıla geldim.
Kudret suret yapmadan, feriştehler tapmadan,
Alem halkı dönmeden, ileri yola geldim.
Yine Yunus’a sordum, der ki Hak nurun gördüm,
İlkyaz güneşi gibi ışıyıp doğa geldim.
Yunus Emre
BURAYA GARİP GELDİM
Buraya garip geldim, ben bu ilden bezerim,
Bir tutsaklık tuzağın demi geldi üzerim.
Ben bu aşk kitabını okudum tahsil ettim,
Hacet değildir bana, aka kara yazarım.
Dört kitabın manası tamamdır bir elif'te,
Ba dedirtmen siz bana, ba deyince azarım.
Bir elif tahsil eden münezzehtir alemden,
Endişe ikliminde niçin durup gezerim.
Yetmiş iki millete suçum budur hak dedim,
Korku hiyanetedir, ya ben niçin kızarım.
Bir çeşmeden akan su acı tatlı olmaya,
Edeptir bize yermek, bir lüleden sızarım.
Şeriat oğlanları nice yol söyler bana,
Hakikat deryasında bahri oldum yüzerim.
Çünkü buraya geldim, ben onu burda buldum,
Mansur'um dara geldim, kül olarak tozarım.
Karanlık dünler olsa, yollar hiç anlanmasa,
Kulavuzum er olsa, ben ne için azarım.
Dost bana gelsin demiş, benim kaydımı yemiş,
İşbu yüzüm karasın teberrükler düzerim.
Varayım dost Hazret'e, el kavşurup hızmete,
Benden amel sorarsa bu amelden bezerim.
Yunus, bu kuş dilidir, bunu Süleyman bilir,
Gerçek eren bu yolda ne dediğin sezerim.
Yunus Emre
BÜLBÜL HASTA GÜL YÜZÜNE
Bülbül hasta gül yüzüne, gördü arasat eyledi,
Erdi aşık maşuğuna şükür beşaret eyledi.
Gaflet ile yatar idim, şah nazar eyledi bana,
Dedi ki uykudan uyan, geldi işaret eyledi.
Hayli zamandı vadeye salmış idi zayıfını,
Gördü gönül şikestesin kaptı imaret eyledi.
Ben garibin hatırını sormağa geldi şu sanem,
Düzdü gönül kırığını hatır ziyaret eyledi.
Gör bu dervişi Yunus'u tercümanı lisan okur,
Der ki bu aşk ile beni Tanrı delalet eyledi.
Yunus Emre