İÇİNDEKİLER
157-) FİRAKIN BAĞRIMI DAĞLAR
158-) GAFİL OLMA AÇ GÖZÜNÜ
159-) GAYRIDIR HER MİLLETTEN
160-) GEL EY DERVİŞLİK İSTEYEN
161-) GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
162-) GELDİK İDİ DÜNYAYA
163-) GELİN BİR NAZAR EYLEN
164-) GELİN BU FAKTAN GEÇELİM
165-) GELİN BUGÜN YANALIM
166-) GELİN EY KARDEŞLER GELİN
167-) GELİN SORUN BU CANLARA
168-) GELMEYEN GELMEDİ
169-) GER RAZIMI SÖYLER İSEM
170-) GER ULUYA VARDIN İSE
171-) GER VUSLATA ERDİN İSE
172-) GERÇEK AŞIK OLANLARIN
173-) GERÇEK AŞIK OLDUN İSE
174-) GEREKMEZ BU DÜNYA BİZE
175-) GERİ DURUR YOKLUKTAN KAMULARIN BAYLIĞI
176-) GİDER İDİM BEN YOL SIRA
177-) GİRDİM AŞKIN DENİZİNE
178-) GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ
179-) GÖKTE PEYGAMBER İLE
180-) GÖNLÜM DÜŞTÜ BİR SEVDAYA
181-) GÖNLÜMÜ MEKAN EYLEDİ
182-) GÖNÜL HAYRAN OLUPTUR AŞK ELİNDEN
183-) GÖNÜL NİCE DOLANA
184-) GÖNÜL USANMADIN SEN BU SEFERDEN
185-) GÖRENİN HALİ DÖNER
186-) GÖZÜM SENİ GÖRMEK İÇİN
157-) FİRAKIN BAĞRIMI DAĞLAR
Firakın bağrımı dağlar, ne bilsin kadrini sağlar,
Seni görmeyeli dostum, bu gözüm kanlı yaş ağlar.
Akar yaşım sele benzer, ömür geçer yele benzer,
Güler yüzün güle benzer, ne bilsin geçe bu çağlar.
Gülün bülbül olur yari, onun için kılar zarı,
Gülistandır onun yeri, makam olmaz ona bağlar.
Balı yağı n'ider bülbül, din ona karşı gülsün gül,
Aşık yükünü şöyle bil, ki çekmedi yüce dağlar.
Aşık aşkın yükün çeker, yücelerden yüce çıkar,
Görür dost yüzüne bakar, gönül maşuğuna bağlar.
Derviş Yunus hona geldi, teveccüh maşuka kaldı,
Gönülde sevdiğin buldu, onunla gönlünü bağlar.
Yunus Emre
G HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
158-) GAFİL OLMA AÇ GÖZÜNÜ
Gafil olma aç gözünü, haline bak öleni gör,
Kürelik etme dünyada, yazıkların dileni gör.
Nice yatıp da düşeni, yılan çıyan üşüşeni,
Kemikleri çürüyeni, mezarında yatanı gör.
Kimi ah edip kılar zarı, günahtır elinde varı,
Göçmüş yatar kara yeri, miskînleri güleni gör.
Sorma halin kimisine, varma Irahman'sızına,
Kimisine gövdesine ulaşıp yen yolanı gör.
Hanı Muhammed Mustafa, hüküm etti Kâf'dan Kâf'a,
Dünya kime kıldı vefa, aldanıp da kalanı gör
Aldanma mala davara, kulluk eyle Hakk'a yara,
Sevgi ile bile vara, baki yoldaş olanı gör.
Yunus bu sözleri çatar, halka marifetin satar,
Kendisi ne kadar tutar, söylediği yalanı gör.
Yunus Emre
159-) GAYRIDIR HER MİLLETTEN
Gayrıdır her milletten, bu bizim milletimiz,
Hiç dinde bulunmadı, din ve diyanetimiz.
Bu dinde diyanette, dünya ve ahirette,
Yetmiş iki millette, ayrıdır ayatımız.
Zahir suya banmadan, el ayak deprenmeden,
Baş sücuda ermeden, kılınır taatımız.
Ne Kabe, ne de mescit, ne rüku, ne de sücut,
Hak ile daim becit olur münacatımız.
Ne Kabe'ye varalım, ger mescide girelim,
Gerek suya yunalım, biledir illetimiz.
Su ne kadar arıta, kötüyse huyun bile,
Meğer bizi pak ede Hak’tan inayetimiz
Kimin sırrın kim bile, akıl ermez bu hale,
Yarın orda bell'ola, müslüman mürtedimiz.
Yunus canın yenile ki dostluğun anıla
Aşk ile dinler isen bilesin kudretimiz.
Yunus Emre
160-) GEL EY DERVİŞLİK İSTEYEN
Gel ey dervîşlik isteyen, diyem sana n'etmek gerek,
Şerbetleri elden koyup, ağıyı nuş etmek gerek.
Gelmek gerek terbiyete, kamu bildiklerin koya,
Mürebbisi ne der ise, pes o onu tutmak gerek.
Çeke sabır kanaatı, taze karlık ede katı,
Bu yola vereler eti, bu yola yüz tutmak gerek.
Dünyadan gönlünü çeke, eli ile arpa eke,
Ununa yarı kül kata, güneşte kurutmak gerek.
Acep onu nice yiye, nefsi dilerse yeğleye,
Nasıl ki iftar eyleye, üç günde bir etmek gerek
Odur erenler dirliği, bunlar bilmez ayyarlığı,
Onunla bulur erliği, kahrı dahi yutmak gerek.
Bakma bu dünya yüzüne, aldanma halkın sözüne,
Dönüp dîdar arzusuna o Hakk'a yüz tutmak gerek.
Yunus bunu kime diye, kim kasd ede bir uluya,
Şayet birimiz işleye, aşıklara etmek gerek.
Yunus Emre
161-) GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
Geldi geçti ömrüm benim, şu yel esip geçmiş gibi.
Hele bana şöyle gele, şu göz açıp yummuş gibi.
İşbu söze Hak tanıktır, bu can gövdeye konuktur,
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi.
Miskin Adem oğlanını, benzetmişler ekinciye,
Kimi biter, kimi yiter, yere tohum saçmış gibi.
Bu dünyada bir nesneye, yanar içim, göynür özüm,
Yiğit iken ölenlere, gök ekini biçmiş gibi.
Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise,
Yarın orda sana gele, Hak şarabın içmiş gibi.
Bir miskini gördün ise, bir eskice verdin ise,
Yarın orda sana gele hulle donun biçmiş gibi.
Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalır derler,
Meğer Hızır İlyas ola abıhayat içmiş gibi.
Yunus Emre
162-) GELDİK İDİ DÜNYAYA
Geldik idi dünyaya biz de zaman icinde,
Ömrüm de gelip gecti, güman, yaman icinde.
Ermedim, usanmadım, öleceğim sanmadım,
Gözlerim görmez oldu, kaldı duman icinde.
Var ey ahi sinleri, göre su ölenleri,
Ciğeri büryan olmuş, yatar gör kan icinde.
Yunus'layın kemter kul, değmez Tanrı`ya bir pul.
Onun değil bu usûl, üstad var can içinde.
Yunus Emre
163-) GELİN BİR NAZAR EYLEN
Gelin bir nazar eylen, n'oldu cihan içinde,
Niceler toprak oldu, bu az zaman içinde.
O taze güller soldu, bülbüller ötmez oldu,
Ata, ana zar oldu kaldı zindan içinde.
Canları oda yandı, kuzuların kurt aldı,
Ardınca baka kaldı zar ve figan içinde.
Ey nice yaranları, hasret kaldı canları,
Meğer ki buluşalar yarın cinan içinde.
O ipek don giyenler, hiç toz kondurmayanlar,
Çürüyüp toprak olmuş tenler kefen içinde.
O gözler ve o kaşlar, o inci gibi dişler,
O tenler ve o saclar yılan çıyan içinde.
Kamu çürümüş eller, o dudak ve o diller,
O sevgili oğullar kalmış toprak içinde.
Bu dünyaya inanma, vefasın bulam sanma,
Ömrün veren ziyana, çoğu pişman içinde.
Dünyayı vefasız bil, aç gözünü yarağ kıl,
Sen dahi olürsün bil, kalma güman içinde.
Yunus söyle sözünü, yavı kıl kendözünü,
Ağardı gör yüzünü, koma firak içinde.
Yunus Emre
164-) GELİN BU FAKTAN GEÇELİM
Gelin bu faktan geçelim,
Lale gevherler biçelim.
Aşkın şarabın içelim,
İçebilirsen gel beri.
Şahımdan destur almışım,
Ben mürşidime kanmışım,
Kanadımı bağlamışım,
Uçabilirsen gel beri.
Dost bahçesinin gülüyüm,
Ben gülümün bülbülüyüm,
Dört kapının kilidiyim,
Açabilirsen gel beri.
Açıktır bahçe kapısı,
Misler kokuyor kokusu,
Kıldan incedir köprüsü,
Geçebilirsen gel beri.
Yunus der ki: Halim yaman,
Dağları bürüdü duman,
İşte İncil, işte Kuran,
Seçebilirsen gel beri.
Yunus Emre
165-) GELİN BUGÜN YANALIM
Gelin bugün yanalım, yarın yanmamak için,
Ölelim ölmez iken, yine ölmemek için.
Tartalım günahımız, arttıralım ahımız,
Edelim hesabımız, hesap olmamak için.
Erenlere gidelim, eteklerin tutalım,
Bugün öyle idelim, yolda kalmamak için.
Bak göresin dünyayı, bil neye geldiğini,
İşbu fani dünyaya mağrur olmamak için.
Yunus yok dünya tadı, çünkim faniymiş adı,
Muhammed zindan dedi, biz şad olmamak için.
Yunus Emre
166-) GELİN EY KARDEŞLER GELİN
Gelin ey kardeşler gelin,
Bu menzil uzağa benzer.
Nazar kıldım şu dünyaya,
Kurulmuş tuzağa benzer.
Bir pirin eteğin tuttum,
Ona beli deyip gittim.
Nice yüzbin günah ettim,
Her biri bir dağa benzer.
Pirim diyemedim ere,
Varamadım doğru yola,
Günahım çok, yüzüm kara,
Eller yüzü ağa benzer.
Günahım çok başım kaygı,
Terk etmedim fena huyu,
Cümle alem benden eyi,
Benden kemter yoğa benzer.
Çağla Derviş Yunus çağla,
Sen özünü Hakk'a bağla.
Ağlarsan haline ağla,
Elden vefa yoğa benzer.
Yunus Emre
167-) GELİN SORUN BU CANLARA
Gelin sorun bu canlara, suretleri n'oldu gider,
Dün gün seninim der iken, ne bahane buldu gider.
Acep değil gider ise, tenini terk eder ise,
Yanlış yalan gaybet değil, dosttan haber geldi gider.
Hani onun malı mülkü, terkeylemiş cümlesini,
O padişah dergahına, ruhun amel aldı gider.
Öyle ki dost olmuş iken, nice iş düzülmüş iken,
Belli bilin can suretin, sakalına güldü gider.
Eyler idi çarşı pazar, bir pul için yine bozar,
Olmuş bu dünyadan bizar, yensiz gömlek giydi gider.
Bin ölürse, bin bir doğar, buyruk böyle gelmiş meğer,
Kimdir bu dünyaya doyar, kadehi de doldu gider.
Gaflete verme özünü, tamah kör eder gözünü,
Görmez misin yeryüzünü, iyi kötü geldi gider.
Kamu alem ümit eder ahirette görem diye,
Yunus der ki: Derviş olan burda Hak'ı buldu gider.
Yunus Emre
168-) GELMEYEN GELMEDİ
Gelmeyen gelmedi saptı, secde eyleyenler taptı,
Bu imareti kim yaptı, bu mülke Süleyman nedir?
Eğriliği yaydan eğri, doğruluğu oktan doğru,
Bu şehir içinde uğru, hem kadı hem sultan nedir?
Sendedir senden yat değil, bellidir mucizat değil,
Bu kelamdır hüccet değil, derya içinde umman nedir?
Çiğ pişip kazan taşmadan, ruh cisime ulaşmadan,
Ana rahmine düşmeden, o doğmadan ölen nedir?
Ey Yunus Emre tıfılken, nesneyi fehim etmedin,
Cümle ulumu keşfedip bildirip ögreten nedir?
Yunus Emre
169-) GER RAZIMI SÖYLER İSEM
Ger razımı söyler isem, kimse dilim bilmez benim,
Eğer sabır eyler isem, gönlüm karar kılmaz benim.
Ey uslular, ey uslular, siz söyleyin ben n'ideyim,
O dost yüzün göreliden, aklım başa gelmez benim.
Bunun gibi tertip ile işim nice başa vara,
Elimden iş kaldı ise, canımdan iş kalmaz benim.
Ne usluyum, ne deliyim, neye benzer işim benim,
Aşk denizine gark olup gönlüm gözüm doymaz benim.
Bu muhabbet odu benim yüreğimde yana durur,
Denize gark olur isem, söynüp hata kılmaz benim.
Yıl on iki ay aşk odu içimde uş yanıp durur,
Yandığımca artar kokum, devrim geçip solmaz benim.
Cümle Hakk'a yol vardılar, sabırla Hakk'a erdiler,
Aşkın aslı oddan durur, sabrım ile olmaz benim.
Nice söyledim gönlüme var sabır eyle dek otur,
Şu dem dahi bedter olur, öğüdümü almaz benim.
Bu Yunus'un ten sureti ölüp toprak olur ise,
Batınımdan aşk sevgisi bilin ki hiç gitmez benim.
Yunus Emre
170-) GER ULUYA VARDIN İSE
Ger uluya vardın ise, sûret nakşı nendir senin?
Manaya yol buldun ise, işbu dünya nendir senin?
Gör geç yolundan kamusun, terk et bu dünya davasın,
Bırak bu alem sevisin, bu aşıklık nendir senin?
Sen dünyanın terkin vursan, gelip aşk oduna girsen,
İlerki menzile ersen, geri kalmak nendir senin?
Bu vücudun sermayesi ateş, su, toprak ve yeldir,
Her biri aslına gider gafil olmak nendir senin?
Gece gündüz kaygı yersin, n'ideyim yoksulum dersin,
Hak cömerttir rızkın verir, kaygı yemek nendir senin?
Puthane ve şaraphane mescit oldu gerçek cana,
Bir pulun varmaz ziyana, yalancılık nendir senin?
Çünkü ahrete kavisin, ko bu yalancı davasın,
Bu mal ve hazne sevisin aşık isen nendir senin?
Yer iken yedir biçare, eksilirse Tanrı vere,
Bir gün tenin yere gire, geri kalan nendir senin?
Benim diyerek derersin, hakikat dava edersin,
Padişah suçuna kalmaz, gümrah olmak nendir senin?
Yunus o aşk badyasından sen inen esrik olmuşsun,
Bi hod iken erdin Hakk’a, ayık olman nendir senin?
Yunus Emre
171-) GER VUSLATA ERDİN İSE
Ger vuslata erdin ise, bu dert ile firak nedir?
Dostu yakın gördün ise, bu baktığın ırak nedir?
Vuslat eri olan kişi, gerek varlıkdan mahv ola,
İşbu yola girmekliğe, görelim hazırlık nedir?
Vuslat eri oldun ise göz hicabın bildin ise,
Dostu ayan gördün ise, bu varlığı bırak nedir?
İlim hod göz hicabıdır, dünya ahret hesabıdır,
Kitap hod aşk kitabıdır, bu okunan varak nedir?
Zinhar gözünü açagör, nefs tuzağını seçegör,
Dost mahfiline geçegör, ondan yeğrek durak nedir?
Söylersin ki gözüm görür, davaya manaya erer,
Gündüz güneş şule verir, gece yanan çerak nedir?
Yunus der: Eşkere nihan, Hak doludur iki cihan,
Gelsin beri dosta giden, Hur ve Kusur Burak nedir?
Yunus Emre
172-) GERÇEK AŞIK OLANLARIN
Gerçek aşık olanların hemen dostu sever canı,
Unutur kibri ve kini, maşuğa terkeder canı.
Gerçek aşık öğüt bilmez, zira ögüt fayda kılmaz,
Öğüt ile karar etmez, bulmak ister o Sübhan'ı.
Gerçek aşık olanların yüzünde nişanı olur,
Gece gündüz durmaz akar, gözleri yaşının kanı.
Bu cümle alem sevdiği bu din ile bu imandır,
Vallahi aşksız gerekmez şu din ile şu imanı.
Bir ucuna varır ise, ayrı değil aşık canı,
Sorun cümle aşıklara, kıldan kıla bilir onu.
Evvel ahir, Hayyül Kayyum, aşıklara maşuk idi,
Aklın var ise hesap et, geçer mi bu aşk devranı?
Her kim aşığım diyorsa, hasret geçirir var ise,
Gözü hicaplıdır onun, görünmedi aşk nihanı.
Yunus yüzünü kaldırma aşıkların ayağından,
Feda eyle yüz bir canı, onda bulasın sultanı.
Yunus Emre
173-) GERÇEK AŞIK OLDUN İSE
Gerçek aşık oldun ise, gel aşk kitabından oku,
Can gözünü açtın ise, hakikat bulasın Hak'ı.
Değme alimler okumaz bu aşıklar kitabını,
Zira ki o yazmış onu, ezel ebet odur baki.
Aşıkların Arş yüzünden, maşuğu gitmez gözünden,
Daima okur sözünden, zira ki o olur fakı.
Şeyh ve danişment ve fakı, gönül yapan bulur Hak'ı,
Sen bir gönül yıktın ise, gerekse var yüz yıl oku.
Yunus aşık oldun ise, maşuğunu buldun ise,
Maşuğunu bulan kişi, yok durur nesneden baki.
Yunus Emre
174-) GEREKMEZ BU DÜNYA BİZE
Gerekmez bu dünya bize, çünkü baki bünyad değil,
Bir kul bin yıl yaşar ise, ölmesi bir saat değil.
Bu dünya kahır evidir, nice ömürler eritir,
Cennette huy satan kişi yalan yanlış gıybet değil.
Şu senin mümin kulların, dünya zindanı onların,
Bu dünyada mümin olan, hurrem olsa da şad değil.
Burda zalimlik eyleyen, nefsi haramla toylayan,
Yüzleri hep kara çıkar, öz canları rahat değil.
Kim olur, kim ere ona, dün gün taat kılan ona,
Verilir cennet onlara, zira biliştir yad değil.
Yunus miskin mestanesin, sen seni gör ko bunları,
Dünyada riyalı dirlik, kişiye iyi ad değil.
Yunus Emre
175-) GERİ DURUR YOKLUKTAN KAMULARIN BAYLIĞI
Geri durur yokluktan kamuların baylığı,
Bunca varlık var iken, gitmez gönül darlığı.
Batmış dünya malına, bakmaz ölüm haline,
Ermiş Karun malına, zehi iş düşvarlığı.
Bu dünya kime kaldı, kimi berhurdar kıldı,
Süleyman'a olmadı onun berhurdarlığı.
Süleyman zembil ördü, kendi emeğin yerdi,
Onun ile buldular bunlar peygamberliği.
Gel şimdi Miskin Yunus, varın Hakk'a harc eyle,
Gördün elinde kalmaz bu dünyanın varlığı.
Yunus Emre
176-) GİDER İDİM BEN YOL SIRA
Gider idim ben yol sıra, yavlak uzamış bir ağaç,
Böyle latîf, böyle şirin, gönlüm der ki birkaç sır aç.
Böyl’uzamak ne manadır, çünkü bu dünya fanidir,
Bu fodulluk nişanıdır, gel beri miskinliğe geç.
Böyle latif bezenirken, böyle şirin düzenirken,
Gönül Hakk’a özenirken, dilek nedir, neye muhtaç?
Ağaç karır, devran döner, kuş budağa bir kez konar,
Daha sana kuş konmamış, ne güvercin, ne hod dürrraç.
Bir gün sana zevâl ere, yüce kaddin ine yere,
Budakların oda gire, kaynaya kazan, kıza saç.
Er sırrıdır sırrın senin, er yeridir yerin senin,
Ne yerdedir yerin senin, sana sorarım ey ağaç.
Yunus Emre sen bir nice, eksikliğin yüz bin onca,
Kur’ağaca yol sorunca, teferrücle yoluna geç.
Yunus Emre
177-) GİRDİM AŞKIN DENİZİNE
Girdim aşkın denizine, bahri gibi yüzer oldum,
Dolaşırken denizleri, Hızır gibi gezer oldum.
Cemalini gördüm düşte, çok aradım yazda kışta,
Bulamadım dağda taşta, denizleri süzer oldum.
Sordum deniz balığına, ırak değil salığına,
Girdim gönül sınığına, gönülleri düzer oldum.
Gönlümüz oldu ulu şar, o şar gibi şar nerde var?
Haznesinden aldım gevher, dükkan yüzün bezer oldum.
Ben o dükkandar kuluyum, gevherler ile doluyum,
Dost bağının bülbülüyüm, budaktan gül düzer oldum.
O budakta biter iman, iman bitse gider güman,
Dün gün işim budur heman, nefsime bir Tatar oldum.
Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına,
Düştüm ayaklar altına, toprak gibi tozar oldum.
Tenim toprak tozar yolca, nefsim iltir beni önce,
Gördüm nefsin burcu yüce, kazma aldım kazar oldum.
Kaza kaza indim yere, gör bu nefsin yüzü kara,
Hürmeti yok Peygamber’e bentlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fani, bu dünyaya gelen hani?
Aldattın ey dünya beni, işlerinden bizar oldum.
Yunus durdu girdi yola, kamu gurbetleri bile,
Kendi ciğerim kanıyla vasfı halim yazar oldum.
Yunus Emre
178-) GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ
Gitti bu kış zulmeti, geldi bahar yaz ile,
Yeni nebatlar bitti, dalgalandı naz ile.
Yine mergizar oldu, uş yine gülzar oldu,
Ter nağme düzer oldu, musikide saz ile.
Hoş haber geldi dosttan, yarattı bağ ve bostan,
İlm okur hezar destan bülbülleri raz ile.
Kim görmüştür baykuşun gülistana girdiğin,
Leylekler zikredemez bir latif avaz ile.
Ya nice saklar isen dürdane gevher olmaz,
Keklik keklikle uçar, hemişe baz baz ile.
El kuşu elden ele, gül kuşu gülden güle,
Baykuş virane sever, şahinler pervaz ile.
Nerde ki bir gövde var, akbaba orda üşer,
Tutiler evde şeker bulurlar kafes ile.
Her şahsın kendi tuşu, kendine tuş eyledi,
Sadıklar ikrar ile, sofular namaz ile.
Cahil, münafık, münkir, cümle aklına şakir,
Aşıklar didar sever, arifler niyaz ile.
Dervişlik dedikleri dilde haber değildir,
Hak ile Hak olana orda menzil düzüle.
Ben dervişim diyenler, yalan dava kılanlar,
Yarın Hak didarını göremezler göz ile.
İlmi amel ne fayda bir gönül yıktın ise,
Arif gönül yaptığı beraber hicaz ile.
Ulu divan kurula, orda kulluk sorula,
Bin tekebbür vermeye bir garip nevaz ile.
Eğriler eğri ile, doğrular doğru ile,
Yalan yalanı sever, gammazlar gammaz ile.
Kimi dükkandan bakar, kimi hoşluklar sever,
Kimi bir pula muhtaç, kimisi canbaz ile.
Kula nasip değecek sultan elden alamaz,
Zülkarneyn n‘eyledi ya, Hızır ve İlyas ile.
Görmez misin Edhem'i tahtını terk eyledi,
Hak katında has oldu, bir eski palas ile.
Bu dünyaya inanma, dünyayı benim sanma,
Niceler benim demiş giderler ham bez ile.
Aşk yağmuru damlası gönül göğünden damlar,
Sevgi yeli götürür yağmuru ayaz ile.
Yunus şimdi gam yeme, n'idem, ne kılam deme,
Gelir kişi başına ezelden ne yazıla.
Yunus Emre
179-) GÖKTE PEYGAMBER İLE
Gökte peygamber ile miracı kılan benim,
Ashabı Suffa ile yalıncak olan benim.
Sabırla kanaati hoş verirken onlara,
Kırk kişi bir gömleğe kanaat kılan benim.
Kırkından birisine çaldım idi neşteri,
Kırkından kan akıtıp ibret gösteren benim.
Ömer ile adalet ve doğruluk işledim,
Oğluyla fısk eyleyip hadde basılan benim.
Abdürrezak o derviş, yoldaş edindi beni,
Hallacı Mansur ile dara asılan benim.
İbrahim Ethem baktı, tacı tahtı bıraktı,
Hak yoluna uyaktı, o sırrı duyan benim.
Musa Peygamber ile bin bir kelime kıldım,
İsa Peygamber ile göklere çıkan benim.
Adımı Yunus taktım, sırrım aleme caktım,
Bundan ileri dahi dilde söylenen benim.
Yunus Emre
180-) GÖNLÜM DÜŞTÜ BİR SEVDAYA
Gönlüm düştü bir sevdaya,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Başımı verdim kavgaya,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ben yürürüm yana yana,
Aşk boyadı beni kana.
Ne akilim ne divane,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ben yürürüm ilden ile,
Dost sorarım dilden dile.
Gurbette halim kim bile,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Benzim sarı, gözlerim yaş,
Bağrım pare, yüreğim baş.
Halden bilen dertli kardaş,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Gurbet ilinde yürürüm,
Dostu düşümde görürüm,
Uyanıp Mecnun olurum
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Gah tozarım yerler gibi,
Gah eserim yeller gibi,
Gah çağlarım seller gibi,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Akarsu gibi çağlarım,
Dertli ciğerim dağlarım.
Şeyhim anarak ağlarım,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ya elim al kaldır beni,
Ya aslına erdir beni.
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Miskin Yunus biçareyim,
Baştan ayağa yareyim.
Dost ilinde avareyim,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Yunus Emre
181-) GÖNLÜMÜ MEKAN EYLEDİ
Gönlümü mekan eyledi, dost elçisi kona kona,
Bir dem dilim tutar isem, söyletirler yana yana.
Derdim kime söyleyeyim, nicesi şerh eyleyeyim,
Dosttan gelen avaz benim, yakar içim döne döne.
Aceplerim şu kimseyi, acep gelir hem sözleri,
Dervişim der dava kılar, yatar uyur kana kana.
Akşam olur, gün dolanır, sabah olur yine doğar,
Bu ikisi arasında geçer ömrüm dine dine.
Ey biçare miskin Yunus, gafil olma, dur gözün aç,
Ecel eli uzun olur, bir gün erer suna suna.
Yunus Emre
182-) GÖNÜL HAYRAN OLUPTUR AŞK ELİNDEN
Gönül hayran oluptur aşk elinden,
Ciğer büryan oluptur aşk elinden.
Niceler tacı, tahtı, malı, mülkü,
Koyup uryan oluptur aşk elinden.
Özümün kalmadı sabrı kararı,
Gözüm giryan oluptur aşk elinden.
Eridi karlı dağlar zerre zerre,
Deniz umman oluptur aşk elinden.
Koyup ibrahim Ethem tacı tahtı,
Yeri külhan oluptur aşk elinden.
Zihi, Mansur ki maşukun yolunda,
Başı berdar oluptur aşk elinden.
Ne gördü Leyla'nın yüzünde Mecnun?
Ki sergerdan oluptur aşk elinden.
Ne gördü Züleyha Yusuf yüzünde?
İşi efgan oluptur aşk elinden.
Muhabbet derdine düşeli bülbül,
Dili handan oluptur aşk elinden.
Yunus Emre bu hasrete bu zara,
Acep mihman oluptur aşk elinden.
Yunus Emre
183-) GÖNÜL NİCE DOLANA
Gönül nice dolana, maşukun bulmayınca,
Kimse aşık mı olur gönülsüz kalmayınca.
Gönüldür seven onu, esir eyleyen seni,
Kimi azat eylersin, sen azat olmayınca.
Boynu zincirli geldik, key katı esir olduk,
Er nazar eylemedi halimiz bilmeyince.
Bir yanadan ararlar, ayrık nesne sanırlar,
Pahasın ne bilesin, sen satın almayınca.
Pahası canın onun, mal ile davar değil,
Sevdik mi ele girer, sevdikler vermeyince.
Cana nice aşıksın bu kayıttan geçmezsin,
Deryadan ne alasın ırmakdan geçmeyince.
Dostu nerde bulasın, sende durmak ile sen,
O imaret eylemez, sen viran olmayınca.
Sözü Yunus'tan işit, kibir kılma tut öğüt,
İmaret olmayasın ta harap olmayınca.
Yunus Emre
184-) GÖNÜL USANMADIN SEN BU SEFERDEN
Gönül usanmadın sen bu seferden,
Çalab'ım saklasın seni hatardan.
Kişi ki kişinin kahrın çekince,
Gidip görünmemek yeğdir nazardan.
Doğalı bağrımı doğradı gurbet,
Sızar damar çiğer kanı damardan.
Vatan oldu diken, gurbet gülistan,
Ağı içmek yeğ oldu ney şekerden.
Güher dedikleri ilmi hünerdir,
Hüner mende hüner yeğdir güherden.
Yunus göğsün açıp dosta giderken,
Çalab'ım saklasın seni hatardan.
Yunus Emre
185-) GÖRENİN HALİ DÖNER
Görenin hali döner nişansız bi nişana,
Esrittin cümle halkı, sırf içirdin peymane.
Sen bunca sıfat birle pinhan iken ey server,
Aşıklar devletisin meşhur oldun cihana.
Onu işiten kulak, ebsem oldu kaldı sak,
Cümle gönüller mutlak saddak dedi bürhana.
Sana biriken birlik oldur ebedî dirlik,
Senden ayrığı bildik cümle kuru efsane.
Senin hikmetin ırak, sensin canlara durak,
Sen yandırdığın çerak bildik ebedi yana.
Sen hasların babısın, aşıklar kitabısın,
Mutlak didar kapısın görenler mahluk sana.
Yer gök kayim durduğu, denizler mevc vurduğu,
Cennet ve Hur olduğu cümle sensin bahane.
Daha yer gök yok idi, cümle söz mensuh idi,
Aşıklar tapar idi o bi nişan Subhana.
Senin kaşın durmadan, ok atar yay kurmadan,
İsrafîl sur vurmadan nice canlar uyana.
Bu göz kendözün görmez, nişan nişanın vermez,
Yunus'un aklı ermez, inen oldu divane.
Yunus Emre
186-) GÖZÜM SENİ GÖRMEK İÇİN
Gözüm seni görmek için, elim sana ermek için,
Bugün canım yolda koyam, yarın seni bulmak için.
Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin,
Arz eyleme uçmağını, hiç arzum yok uçmak için.
Bana uçmak neme gerek, hergiz gönlüm ona bakmaz,
İşbu benim zarılığım değil ahi bir bağ için.
Uçmak uçmağım dediğin, müminleri yeltediğin,
Bir ev ile bir kaç huri, hevesim yok kuçmak için.
Burda dahi verdin bize oğul ve kız çifti helal,
Ondan dahi geçti arzum, benim arzum didar için.
Sofilere ver sen onu, bana seni gerek seni,
Ben nice terkedem seni, şu bir ev ve çardak için.
Yunus hasret durur sana, hasretini göster ona,
İşin zulüm değil ise, yardım eyle varmak için.
Yunus Emre
158-) GAFİL OLMA AÇ GÖZÜNÜ
159-) GAYRIDIR HER MİLLETTEN
160-) GEL EY DERVİŞLİK İSTEYEN
161-) GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
162-) GELDİK İDİ DÜNYAYA
163-) GELİN BİR NAZAR EYLEN
164-) GELİN BU FAKTAN GEÇELİM
165-) GELİN BUGÜN YANALIM
166-) GELİN EY KARDEŞLER GELİN
167-) GELİN SORUN BU CANLARA
168-) GELMEYEN GELMEDİ
169-) GER RAZIMI SÖYLER İSEM
170-) GER ULUYA VARDIN İSE
171-) GER VUSLATA ERDİN İSE
172-) GERÇEK AŞIK OLANLARIN
173-) GERÇEK AŞIK OLDUN İSE
174-) GEREKMEZ BU DÜNYA BİZE
175-) GERİ DURUR YOKLUKTAN KAMULARIN BAYLIĞI
176-) GİDER İDİM BEN YOL SIRA
177-) GİRDİM AŞKIN DENİZİNE
178-) GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ
179-) GÖKTE PEYGAMBER İLE
180-) GÖNLÜM DÜŞTÜ BİR SEVDAYA
181-) GÖNLÜMÜ MEKAN EYLEDİ
182-) GÖNÜL HAYRAN OLUPTUR AŞK ELİNDEN
183-) GÖNÜL NİCE DOLANA
184-) GÖNÜL USANMADIN SEN BU SEFERDEN
185-) GÖRENİN HALİ DÖNER
186-) GÖZÜM SENİ GÖRMEK İÇİN
157-) FİRAKIN BAĞRIMI DAĞLAR
Firakın bağrımı dağlar, ne bilsin kadrini sağlar,
Seni görmeyeli dostum, bu gözüm kanlı yaş ağlar.
Akar yaşım sele benzer, ömür geçer yele benzer,
Güler yüzün güle benzer, ne bilsin geçe bu çağlar.
Gülün bülbül olur yari, onun için kılar zarı,
Gülistandır onun yeri, makam olmaz ona bağlar.
Balı yağı n'ider bülbül, din ona karşı gülsün gül,
Aşık yükünü şöyle bil, ki çekmedi yüce dağlar.
Aşık aşkın yükün çeker, yücelerden yüce çıkar,
Görür dost yüzüne bakar, gönül maşuğuna bağlar.
Derviş Yunus hona geldi, teveccüh maşuka kaldı,
Gönülde sevdiğin buldu, onunla gönlünü bağlar.
Yunus Emre
G HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
158-) GAFİL OLMA AÇ GÖZÜNÜ
Gafil olma aç gözünü, haline bak öleni gör,
Kürelik etme dünyada, yazıkların dileni gör.
Nice yatıp da düşeni, yılan çıyan üşüşeni,
Kemikleri çürüyeni, mezarında yatanı gör.
Kimi ah edip kılar zarı, günahtır elinde varı,
Göçmüş yatar kara yeri, miskînleri güleni gör.
Sorma halin kimisine, varma Irahman'sızına,
Kimisine gövdesine ulaşıp yen yolanı gör.
Hanı Muhammed Mustafa, hüküm etti Kâf'dan Kâf'a,
Dünya kime kıldı vefa, aldanıp da kalanı gör
Aldanma mala davara, kulluk eyle Hakk'a yara,
Sevgi ile bile vara, baki yoldaş olanı gör.
Yunus bu sözleri çatar, halka marifetin satar,
Kendisi ne kadar tutar, söylediği yalanı gör.
Yunus Emre
159-) GAYRIDIR HER MİLLETTEN
Gayrıdır her milletten, bu bizim milletimiz,
Hiç dinde bulunmadı, din ve diyanetimiz.
Bu dinde diyanette, dünya ve ahirette,
Yetmiş iki millette, ayrıdır ayatımız.
Zahir suya banmadan, el ayak deprenmeden,
Baş sücuda ermeden, kılınır taatımız.
Ne Kabe, ne de mescit, ne rüku, ne de sücut,
Hak ile daim becit olur münacatımız.
Ne Kabe'ye varalım, ger mescide girelim,
Gerek suya yunalım, biledir illetimiz.
Su ne kadar arıta, kötüyse huyun bile,
Meğer bizi pak ede Hak’tan inayetimiz
Kimin sırrın kim bile, akıl ermez bu hale,
Yarın orda bell'ola, müslüman mürtedimiz.
Yunus canın yenile ki dostluğun anıla
Aşk ile dinler isen bilesin kudretimiz.
Yunus Emre
160-) GEL EY DERVİŞLİK İSTEYEN
Gel ey dervîşlik isteyen, diyem sana n'etmek gerek,
Şerbetleri elden koyup, ağıyı nuş etmek gerek.
Gelmek gerek terbiyete, kamu bildiklerin koya,
Mürebbisi ne der ise, pes o onu tutmak gerek.
Çeke sabır kanaatı, taze karlık ede katı,
Bu yola vereler eti, bu yola yüz tutmak gerek.
Dünyadan gönlünü çeke, eli ile arpa eke,
Ununa yarı kül kata, güneşte kurutmak gerek.
Acep onu nice yiye, nefsi dilerse yeğleye,
Nasıl ki iftar eyleye, üç günde bir etmek gerek
Odur erenler dirliği, bunlar bilmez ayyarlığı,
Onunla bulur erliği, kahrı dahi yutmak gerek.
Bakma bu dünya yüzüne, aldanma halkın sözüne,
Dönüp dîdar arzusuna o Hakk'a yüz tutmak gerek.
Yunus bunu kime diye, kim kasd ede bir uluya,
Şayet birimiz işleye, aşıklara etmek gerek.
Yunus Emre
161-) GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
Geldi geçti ömrüm benim, şu yel esip geçmiş gibi.
Hele bana şöyle gele, şu göz açıp yummuş gibi.
İşbu söze Hak tanıktır, bu can gövdeye konuktur,
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi.
Miskin Adem oğlanını, benzetmişler ekinciye,
Kimi biter, kimi yiter, yere tohum saçmış gibi.
Bu dünyada bir nesneye, yanar içim, göynür özüm,
Yiğit iken ölenlere, gök ekini biçmiş gibi.
Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise,
Yarın orda sana gele, Hak şarabın içmiş gibi.
Bir miskini gördün ise, bir eskice verdin ise,
Yarın orda sana gele hulle donun biçmiş gibi.
Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalır derler,
Meğer Hızır İlyas ola abıhayat içmiş gibi.
Yunus Emre
162-) GELDİK İDİ DÜNYAYA
Geldik idi dünyaya biz de zaman icinde,
Ömrüm de gelip gecti, güman, yaman icinde.
Ermedim, usanmadım, öleceğim sanmadım,
Gözlerim görmez oldu, kaldı duman icinde.
Var ey ahi sinleri, göre su ölenleri,
Ciğeri büryan olmuş, yatar gör kan icinde.
Yunus'layın kemter kul, değmez Tanrı`ya bir pul.
Onun değil bu usûl, üstad var can içinde.
Yunus Emre
163-) GELİN BİR NAZAR EYLEN
Gelin bir nazar eylen, n'oldu cihan içinde,
Niceler toprak oldu, bu az zaman içinde.
O taze güller soldu, bülbüller ötmez oldu,
Ata, ana zar oldu kaldı zindan içinde.
Canları oda yandı, kuzuların kurt aldı,
Ardınca baka kaldı zar ve figan içinde.
Ey nice yaranları, hasret kaldı canları,
Meğer ki buluşalar yarın cinan içinde.
O ipek don giyenler, hiç toz kondurmayanlar,
Çürüyüp toprak olmuş tenler kefen içinde.
O gözler ve o kaşlar, o inci gibi dişler,
O tenler ve o saclar yılan çıyan içinde.
Kamu çürümüş eller, o dudak ve o diller,
O sevgili oğullar kalmış toprak içinde.
Bu dünyaya inanma, vefasın bulam sanma,
Ömrün veren ziyana, çoğu pişman içinde.
Dünyayı vefasız bil, aç gözünü yarağ kıl,
Sen dahi olürsün bil, kalma güman içinde.
Yunus söyle sözünü, yavı kıl kendözünü,
Ağardı gör yüzünü, koma firak içinde.
Yunus Emre
164-) GELİN BU FAKTAN GEÇELİM
Gelin bu faktan geçelim,
Lale gevherler biçelim.
Aşkın şarabın içelim,
İçebilirsen gel beri.
Şahımdan destur almışım,
Ben mürşidime kanmışım,
Kanadımı bağlamışım,
Uçabilirsen gel beri.
Dost bahçesinin gülüyüm,
Ben gülümün bülbülüyüm,
Dört kapının kilidiyim,
Açabilirsen gel beri.
Açıktır bahçe kapısı,
Misler kokuyor kokusu,
Kıldan incedir köprüsü,
Geçebilirsen gel beri.
Yunus der ki: Halim yaman,
Dağları bürüdü duman,
İşte İncil, işte Kuran,
Seçebilirsen gel beri.
Yunus Emre
165-) GELİN BUGÜN YANALIM
Gelin bugün yanalım, yarın yanmamak için,
Ölelim ölmez iken, yine ölmemek için.
Tartalım günahımız, arttıralım ahımız,
Edelim hesabımız, hesap olmamak için.
Erenlere gidelim, eteklerin tutalım,
Bugün öyle idelim, yolda kalmamak için.
Bak göresin dünyayı, bil neye geldiğini,
İşbu fani dünyaya mağrur olmamak için.
Yunus yok dünya tadı, çünkim faniymiş adı,
Muhammed zindan dedi, biz şad olmamak için.
Yunus Emre
166-) GELİN EY KARDEŞLER GELİN
Gelin ey kardeşler gelin,
Bu menzil uzağa benzer.
Nazar kıldım şu dünyaya,
Kurulmuş tuzağa benzer.
Bir pirin eteğin tuttum,
Ona beli deyip gittim.
Nice yüzbin günah ettim,
Her biri bir dağa benzer.
Pirim diyemedim ere,
Varamadım doğru yola,
Günahım çok, yüzüm kara,
Eller yüzü ağa benzer.
Günahım çok başım kaygı,
Terk etmedim fena huyu,
Cümle alem benden eyi,
Benden kemter yoğa benzer.
Çağla Derviş Yunus çağla,
Sen özünü Hakk'a bağla.
Ağlarsan haline ağla,
Elden vefa yoğa benzer.
Yunus Emre
167-) GELİN SORUN BU CANLARA
Gelin sorun bu canlara, suretleri n'oldu gider,
Dün gün seninim der iken, ne bahane buldu gider.
Acep değil gider ise, tenini terk eder ise,
Yanlış yalan gaybet değil, dosttan haber geldi gider.
Hani onun malı mülkü, terkeylemiş cümlesini,
O padişah dergahına, ruhun amel aldı gider.
Öyle ki dost olmuş iken, nice iş düzülmüş iken,
Belli bilin can suretin, sakalına güldü gider.
Eyler idi çarşı pazar, bir pul için yine bozar,
Olmuş bu dünyadan bizar, yensiz gömlek giydi gider.
Bin ölürse, bin bir doğar, buyruk böyle gelmiş meğer,
Kimdir bu dünyaya doyar, kadehi de doldu gider.
Gaflete verme özünü, tamah kör eder gözünü,
Görmez misin yeryüzünü, iyi kötü geldi gider.
Kamu alem ümit eder ahirette görem diye,
Yunus der ki: Derviş olan burda Hak'ı buldu gider.
Yunus Emre
168-) GELMEYEN GELMEDİ
Gelmeyen gelmedi saptı, secde eyleyenler taptı,
Bu imareti kim yaptı, bu mülke Süleyman nedir?
Eğriliği yaydan eğri, doğruluğu oktan doğru,
Bu şehir içinde uğru, hem kadı hem sultan nedir?
Sendedir senden yat değil, bellidir mucizat değil,
Bu kelamdır hüccet değil, derya içinde umman nedir?
Çiğ pişip kazan taşmadan, ruh cisime ulaşmadan,
Ana rahmine düşmeden, o doğmadan ölen nedir?
Ey Yunus Emre tıfılken, nesneyi fehim etmedin,
Cümle ulumu keşfedip bildirip ögreten nedir?
Yunus Emre
169-) GER RAZIMI SÖYLER İSEM
Ger razımı söyler isem, kimse dilim bilmez benim,
Eğer sabır eyler isem, gönlüm karar kılmaz benim.
Ey uslular, ey uslular, siz söyleyin ben n'ideyim,
O dost yüzün göreliden, aklım başa gelmez benim.
Bunun gibi tertip ile işim nice başa vara,
Elimden iş kaldı ise, canımdan iş kalmaz benim.
Ne usluyum, ne deliyim, neye benzer işim benim,
Aşk denizine gark olup gönlüm gözüm doymaz benim.
Bu muhabbet odu benim yüreğimde yana durur,
Denize gark olur isem, söynüp hata kılmaz benim.
Yıl on iki ay aşk odu içimde uş yanıp durur,
Yandığımca artar kokum, devrim geçip solmaz benim.
Cümle Hakk'a yol vardılar, sabırla Hakk'a erdiler,
Aşkın aslı oddan durur, sabrım ile olmaz benim.
Nice söyledim gönlüme var sabır eyle dek otur,
Şu dem dahi bedter olur, öğüdümü almaz benim.
Bu Yunus'un ten sureti ölüp toprak olur ise,
Batınımdan aşk sevgisi bilin ki hiç gitmez benim.
Yunus Emre
170-) GER ULUYA VARDIN İSE
Ger uluya vardın ise, sûret nakşı nendir senin?
Manaya yol buldun ise, işbu dünya nendir senin?
Gör geç yolundan kamusun, terk et bu dünya davasın,
Bırak bu alem sevisin, bu aşıklık nendir senin?
Sen dünyanın terkin vursan, gelip aşk oduna girsen,
İlerki menzile ersen, geri kalmak nendir senin?
Bu vücudun sermayesi ateş, su, toprak ve yeldir,
Her biri aslına gider gafil olmak nendir senin?
Gece gündüz kaygı yersin, n'ideyim yoksulum dersin,
Hak cömerttir rızkın verir, kaygı yemek nendir senin?
Puthane ve şaraphane mescit oldu gerçek cana,
Bir pulun varmaz ziyana, yalancılık nendir senin?
Çünkü ahrete kavisin, ko bu yalancı davasın,
Bu mal ve hazne sevisin aşık isen nendir senin?
Yer iken yedir biçare, eksilirse Tanrı vere,
Bir gün tenin yere gire, geri kalan nendir senin?
Benim diyerek derersin, hakikat dava edersin,
Padişah suçuna kalmaz, gümrah olmak nendir senin?
Yunus o aşk badyasından sen inen esrik olmuşsun,
Bi hod iken erdin Hakk’a, ayık olman nendir senin?
Yunus Emre
171-) GER VUSLATA ERDİN İSE
Ger vuslata erdin ise, bu dert ile firak nedir?
Dostu yakın gördün ise, bu baktığın ırak nedir?
Vuslat eri olan kişi, gerek varlıkdan mahv ola,
İşbu yola girmekliğe, görelim hazırlık nedir?
Vuslat eri oldun ise göz hicabın bildin ise,
Dostu ayan gördün ise, bu varlığı bırak nedir?
İlim hod göz hicabıdır, dünya ahret hesabıdır,
Kitap hod aşk kitabıdır, bu okunan varak nedir?
Zinhar gözünü açagör, nefs tuzağını seçegör,
Dost mahfiline geçegör, ondan yeğrek durak nedir?
Söylersin ki gözüm görür, davaya manaya erer,
Gündüz güneş şule verir, gece yanan çerak nedir?
Yunus der: Eşkere nihan, Hak doludur iki cihan,
Gelsin beri dosta giden, Hur ve Kusur Burak nedir?
Yunus Emre
172-) GERÇEK AŞIK OLANLARIN
Gerçek aşık olanların hemen dostu sever canı,
Unutur kibri ve kini, maşuğa terkeder canı.
Gerçek aşık öğüt bilmez, zira ögüt fayda kılmaz,
Öğüt ile karar etmez, bulmak ister o Sübhan'ı.
Gerçek aşık olanların yüzünde nişanı olur,
Gece gündüz durmaz akar, gözleri yaşının kanı.
Bu cümle alem sevdiği bu din ile bu imandır,
Vallahi aşksız gerekmez şu din ile şu imanı.
Bir ucuna varır ise, ayrı değil aşık canı,
Sorun cümle aşıklara, kıldan kıla bilir onu.
Evvel ahir, Hayyül Kayyum, aşıklara maşuk idi,
Aklın var ise hesap et, geçer mi bu aşk devranı?
Her kim aşığım diyorsa, hasret geçirir var ise,
Gözü hicaplıdır onun, görünmedi aşk nihanı.
Yunus yüzünü kaldırma aşıkların ayağından,
Feda eyle yüz bir canı, onda bulasın sultanı.
Yunus Emre
173-) GERÇEK AŞIK OLDUN İSE
Gerçek aşık oldun ise, gel aşk kitabından oku,
Can gözünü açtın ise, hakikat bulasın Hak'ı.
Değme alimler okumaz bu aşıklar kitabını,
Zira ki o yazmış onu, ezel ebet odur baki.
Aşıkların Arş yüzünden, maşuğu gitmez gözünden,
Daima okur sözünden, zira ki o olur fakı.
Şeyh ve danişment ve fakı, gönül yapan bulur Hak'ı,
Sen bir gönül yıktın ise, gerekse var yüz yıl oku.
Yunus aşık oldun ise, maşuğunu buldun ise,
Maşuğunu bulan kişi, yok durur nesneden baki.
Yunus Emre
174-) GEREKMEZ BU DÜNYA BİZE
Gerekmez bu dünya bize, çünkü baki bünyad değil,
Bir kul bin yıl yaşar ise, ölmesi bir saat değil.
Bu dünya kahır evidir, nice ömürler eritir,
Cennette huy satan kişi yalan yanlış gıybet değil.
Şu senin mümin kulların, dünya zindanı onların,
Bu dünyada mümin olan, hurrem olsa da şad değil.
Burda zalimlik eyleyen, nefsi haramla toylayan,
Yüzleri hep kara çıkar, öz canları rahat değil.
Kim olur, kim ere ona, dün gün taat kılan ona,
Verilir cennet onlara, zira biliştir yad değil.
Yunus miskin mestanesin, sen seni gör ko bunları,
Dünyada riyalı dirlik, kişiye iyi ad değil.
Yunus Emre
175-) GERİ DURUR YOKLUKTAN KAMULARIN BAYLIĞI
Geri durur yokluktan kamuların baylığı,
Bunca varlık var iken, gitmez gönül darlığı.
Batmış dünya malına, bakmaz ölüm haline,
Ermiş Karun malına, zehi iş düşvarlığı.
Bu dünya kime kaldı, kimi berhurdar kıldı,
Süleyman'a olmadı onun berhurdarlığı.
Süleyman zembil ördü, kendi emeğin yerdi,
Onun ile buldular bunlar peygamberliği.
Gel şimdi Miskin Yunus, varın Hakk'a harc eyle,
Gördün elinde kalmaz bu dünyanın varlığı.
Yunus Emre
176-) GİDER İDİM BEN YOL SIRA
Gider idim ben yol sıra, yavlak uzamış bir ağaç,
Böyle latîf, böyle şirin, gönlüm der ki birkaç sır aç.
Böyl’uzamak ne manadır, çünkü bu dünya fanidir,
Bu fodulluk nişanıdır, gel beri miskinliğe geç.
Böyle latif bezenirken, böyle şirin düzenirken,
Gönül Hakk’a özenirken, dilek nedir, neye muhtaç?
Ağaç karır, devran döner, kuş budağa bir kez konar,
Daha sana kuş konmamış, ne güvercin, ne hod dürrraç.
Bir gün sana zevâl ere, yüce kaddin ine yere,
Budakların oda gire, kaynaya kazan, kıza saç.
Er sırrıdır sırrın senin, er yeridir yerin senin,
Ne yerdedir yerin senin, sana sorarım ey ağaç.
Yunus Emre sen bir nice, eksikliğin yüz bin onca,
Kur’ağaca yol sorunca, teferrücle yoluna geç.
Yunus Emre
177-) GİRDİM AŞKIN DENİZİNE
Girdim aşkın denizine, bahri gibi yüzer oldum,
Dolaşırken denizleri, Hızır gibi gezer oldum.
Cemalini gördüm düşte, çok aradım yazda kışta,
Bulamadım dağda taşta, denizleri süzer oldum.
Sordum deniz balığına, ırak değil salığına,
Girdim gönül sınığına, gönülleri düzer oldum.
Gönlümüz oldu ulu şar, o şar gibi şar nerde var?
Haznesinden aldım gevher, dükkan yüzün bezer oldum.
Ben o dükkandar kuluyum, gevherler ile doluyum,
Dost bağının bülbülüyüm, budaktan gül düzer oldum.
O budakta biter iman, iman bitse gider güman,
Dün gün işim budur heman, nefsime bir Tatar oldum.
Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına,
Düştüm ayaklar altına, toprak gibi tozar oldum.
Tenim toprak tozar yolca, nefsim iltir beni önce,
Gördüm nefsin burcu yüce, kazma aldım kazar oldum.
Kaza kaza indim yere, gör bu nefsin yüzü kara,
Hürmeti yok Peygamber’e bentlerini bozar oldum
Bu nefs ile dünya fani, bu dünyaya gelen hani?
Aldattın ey dünya beni, işlerinden bizar oldum.
Yunus durdu girdi yola, kamu gurbetleri bile,
Kendi ciğerim kanıyla vasfı halim yazar oldum.
Yunus Emre
178-) GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ
Gitti bu kış zulmeti, geldi bahar yaz ile,
Yeni nebatlar bitti, dalgalandı naz ile.
Yine mergizar oldu, uş yine gülzar oldu,
Ter nağme düzer oldu, musikide saz ile.
Hoş haber geldi dosttan, yarattı bağ ve bostan,
İlm okur hezar destan bülbülleri raz ile.
Kim görmüştür baykuşun gülistana girdiğin,
Leylekler zikredemez bir latif avaz ile.
Ya nice saklar isen dürdane gevher olmaz,
Keklik keklikle uçar, hemişe baz baz ile.
El kuşu elden ele, gül kuşu gülden güle,
Baykuş virane sever, şahinler pervaz ile.
Nerde ki bir gövde var, akbaba orda üşer,
Tutiler evde şeker bulurlar kafes ile.
Her şahsın kendi tuşu, kendine tuş eyledi,
Sadıklar ikrar ile, sofular namaz ile.
Cahil, münafık, münkir, cümle aklına şakir,
Aşıklar didar sever, arifler niyaz ile.
Dervişlik dedikleri dilde haber değildir,
Hak ile Hak olana orda menzil düzüle.
Ben dervişim diyenler, yalan dava kılanlar,
Yarın Hak didarını göremezler göz ile.
İlmi amel ne fayda bir gönül yıktın ise,
Arif gönül yaptığı beraber hicaz ile.
Ulu divan kurula, orda kulluk sorula,
Bin tekebbür vermeye bir garip nevaz ile.
Eğriler eğri ile, doğrular doğru ile,
Yalan yalanı sever, gammazlar gammaz ile.
Kimi dükkandan bakar, kimi hoşluklar sever,
Kimi bir pula muhtaç, kimisi canbaz ile.
Kula nasip değecek sultan elden alamaz,
Zülkarneyn n‘eyledi ya, Hızır ve İlyas ile.
Görmez misin Edhem'i tahtını terk eyledi,
Hak katında has oldu, bir eski palas ile.
Bu dünyaya inanma, dünyayı benim sanma,
Niceler benim demiş giderler ham bez ile.
Aşk yağmuru damlası gönül göğünden damlar,
Sevgi yeli götürür yağmuru ayaz ile.
Yunus şimdi gam yeme, n'idem, ne kılam deme,
Gelir kişi başına ezelden ne yazıla.
Yunus Emre
179-) GÖKTE PEYGAMBER İLE
Gökte peygamber ile miracı kılan benim,
Ashabı Suffa ile yalıncak olan benim.
Sabırla kanaati hoş verirken onlara,
Kırk kişi bir gömleğe kanaat kılan benim.
Kırkından birisine çaldım idi neşteri,
Kırkından kan akıtıp ibret gösteren benim.
Ömer ile adalet ve doğruluk işledim,
Oğluyla fısk eyleyip hadde basılan benim.
Abdürrezak o derviş, yoldaş edindi beni,
Hallacı Mansur ile dara asılan benim.
İbrahim Ethem baktı, tacı tahtı bıraktı,
Hak yoluna uyaktı, o sırrı duyan benim.
Musa Peygamber ile bin bir kelime kıldım,
İsa Peygamber ile göklere çıkan benim.
Adımı Yunus taktım, sırrım aleme caktım,
Bundan ileri dahi dilde söylenen benim.
Yunus Emre
180-) GÖNLÜM DÜŞTÜ BİR SEVDAYA
Gönlüm düştü bir sevdaya,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Başımı verdim kavgaya,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ben yürürüm yana yana,
Aşk boyadı beni kana.
Ne akilim ne divane,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ben yürürüm ilden ile,
Dost sorarım dilden dile.
Gurbette halim kim bile,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Benzim sarı, gözlerim yaş,
Bağrım pare, yüreğim baş.
Halden bilen dertli kardaş,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Gurbet ilinde yürürüm,
Dostu düşümde görürüm,
Uyanıp Mecnun olurum
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Gah tozarım yerler gibi,
Gah eserim yeller gibi,
Gah çağlarım seller gibi,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Akarsu gibi çağlarım,
Dertli ciğerim dağlarım.
Şeyhim anarak ağlarım,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Ya elim al kaldır beni,
Ya aslına erdir beni.
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Miskin Yunus biçareyim,
Baştan ayağa yareyim.
Dost ilinde avareyim,
Gel gör beni aşk n'eyledi?
Yunus Emre
181-) GÖNLÜMÜ MEKAN EYLEDİ
Gönlümü mekan eyledi, dost elçisi kona kona,
Bir dem dilim tutar isem, söyletirler yana yana.
Derdim kime söyleyeyim, nicesi şerh eyleyeyim,
Dosttan gelen avaz benim, yakar içim döne döne.
Aceplerim şu kimseyi, acep gelir hem sözleri,
Dervişim der dava kılar, yatar uyur kana kana.
Akşam olur, gün dolanır, sabah olur yine doğar,
Bu ikisi arasında geçer ömrüm dine dine.
Ey biçare miskin Yunus, gafil olma, dur gözün aç,
Ecel eli uzun olur, bir gün erer suna suna.
Yunus Emre
182-) GÖNÜL HAYRAN OLUPTUR AŞK ELİNDEN
Gönül hayran oluptur aşk elinden,
Ciğer büryan oluptur aşk elinden.
Niceler tacı, tahtı, malı, mülkü,
Koyup uryan oluptur aşk elinden.
Özümün kalmadı sabrı kararı,
Gözüm giryan oluptur aşk elinden.
Eridi karlı dağlar zerre zerre,
Deniz umman oluptur aşk elinden.
Koyup ibrahim Ethem tacı tahtı,
Yeri külhan oluptur aşk elinden.
Zihi, Mansur ki maşukun yolunda,
Başı berdar oluptur aşk elinden.
Ne gördü Leyla'nın yüzünde Mecnun?
Ki sergerdan oluptur aşk elinden.
Ne gördü Züleyha Yusuf yüzünde?
İşi efgan oluptur aşk elinden.
Muhabbet derdine düşeli bülbül,
Dili handan oluptur aşk elinden.
Yunus Emre bu hasrete bu zara,
Acep mihman oluptur aşk elinden.
Yunus Emre
183-) GÖNÜL NİCE DOLANA
Gönül nice dolana, maşukun bulmayınca,
Kimse aşık mı olur gönülsüz kalmayınca.
Gönüldür seven onu, esir eyleyen seni,
Kimi azat eylersin, sen azat olmayınca.
Boynu zincirli geldik, key katı esir olduk,
Er nazar eylemedi halimiz bilmeyince.
Bir yanadan ararlar, ayrık nesne sanırlar,
Pahasın ne bilesin, sen satın almayınca.
Pahası canın onun, mal ile davar değil,
Sevdik mi ele girer, sevdikler vermeyince.
Cana nice aşıksın bu kayıttan geçmezsin,
Deryadan ne alasın ırmakdan geçmeyince.
Dostu nerde bulasın, sende durmak ile sen,
O imaret eylemez, sen viran olmayınca.
Sözü Yunus'tan işit, kibir kılma tut öğüt,
İmaret olmayasın ta harap olmayınca.
Yunus Emre
184-) GÖNÜL USANMADIN SEN BU SEFERDEN
Gönül usanmadın sen bu seferden,
Çalab'ım saklasın seni hatardan.
Kişi ki kişinin kahrın çekince,
Gidip görünmemek yeğdir nazardan.
Doğalı bağrımı doğradı gurbet,
Sızar damar çiğer kanı damardan.
Vatan oldu diken, gurbet gülistan,
Ağı içmek yeğ oldu ney şekerden.
Güher dedikleri ilmi hünerdir,
Hüner mende hüner yeğdir güherden.
Yunus göğsün açıp dosta giderken,
Çalab'ım saklasın seni hatardan.
Yunus Emre
185-) GÖRENİN HALİ DÖNER
Görenin hali döner nişansız bi nişana,
Esrittin cümle halkı, sırf içirdin peymane.
Sen bunca sıfat birle pinhan iken ey server,
Aşıklar devletisin meşhur oldun cihana.
Onu işiten kulak, ebsem oldu kaldı sak,
Cümle gönüller mutlak saddak dedi bürhana.
Sana biriken birlik oldur ebedî dirlik,
Senden ayrığı bildik cümle kuru efsane.
Senin hikmetin ırak, sensin canlara durak,
Sen yandırdığın çerak bildik ebedi yana.
Sen hasların babısın, aşıklar kitabısın,
Mutlak didar kapısın görenler mahluk sana.
Yer gök kayim durduğu, denizler mevc vurduğu,
Cennet ve Hur olduğu cümle sensin bahane.
Daha yer gök yok idi, cümle söz mensuh idi,
Aşıklar tapar idi o bi nişan Subhana.
Senin kaşın durmadan, ok atar yay kurmadan,
İsrafîl sur vurmadan nice canlar uyana.
Bu göz kendözün görmez, nişan nişanın vermez,
Yunus'un aklı ermez, inen oldu divane.
Yunus Emre
186-) GÖZÜM SENİ GÖRMEK İÇİN
Gözüm seni görmek için, elim sana ermek için,
Bugün canım yolda koyam, yarın seni bulmak için.
Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin,
Arz eyleme uçmağını, hiç arzum yok uçmak için.
Bana uçmak neme gerek, hergiz gönlüm ona bakmaz,
İşbu benim zarılığım değil ahi bir bağ için.
Uçmak uçmağım dediğin, müminleri yeltediğin,
Bir ev ile bir kaç huri, hevesim yok kuçmak için.
Burda dahi verdin bize oğul ve kız çifti helal,
Ondan dahi geçti arzum, benim arzum didar için.
Sofilere ver sen onu, bana seni gerek seni,
Ben nice terkedem seni, şu bir ev ve çardak için.
Yunus hasret durur sana, hasretini göster ona,
İşin zulüm değil ise, yardım eyle varmak için.
Yunus Emre