pub-6450042492155979 google.com, pub-6450042492155979, DIRECT, f08c47fec0942fa0 YUNUS EMRE ŞİİRLERİ: L

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

L etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
L etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Eylül 2022 Salı

YUNUS EMRE K-L-M-N-O HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER

YUNUS EMRE K-L-M-N-O HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLERK HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
İÇİNDEKİLER
235-) KABE VE BÜT
236-) KELECİ BİLEN KİŞİNİN
237-) KEREM İLE BİR BERİ BAK NİKABI YÜZÜNDEN BIRAK
238-) KİM DERVİŞLİK İSTER İSE
239-) KİME GÖNÜL VERDİM İSE BENİM İLE YAR OLMADI
240-) KİME Kİ DOST GEREK İSE
241-) KİMİN NESİ VAR Kİ SANA
242-) KİMSE DÖYMEZ BU NAZARA
243-) KO ÖLMEK ENDİŞESİN AŞIK ÖLMEZ BAKİDİR
244-) KOGIL BU DÜNYA BEZEĞİN
245-) KOYUP GEL NAKŞ VE NİGAR
246-) KUL PADİŞAHSIZ OLMAZ
247-) KULLUKTAN IRAK OLMA
248-) LA ŞERİKTEN OKURSUN
249-) MANA BERATIN ALDIK
250-) MANA ERİ BU YOLDA MELÜL OLASI DEĞİL
251-) MANİ BAHRİNE DALDIK
252-) MAŞUĞUMUN İSTEĞİ İŞBU CİHAN İÇİNDE
253-) MENZİLİ IRAK BU YOL
255-) MİSKİN ADEM OĞLANI
256-) MİSKİNLİKTE BULDULAR
257-) MÜSLÜMANIM DİYEN KİŞİ
258-) MÜSLÜMANLAR ZAMANE YATLI OLDU
259-) MÜŞKÜLÜ HALLEYLEMEK
260-) NASİHAT KANDİLİNDEN
261-) NE BAKARSIN TAŞ KAPIDA
262-) NE SÖZ KELECİ DER İSEM
263-) NE ZAMAN ANARSAM SENİ
264-) NERDE BULAM İSTERSEM BEN
265-) NEREDEYDİN NERDEN GELDİN DİVANE
266-) N'EYLERLER FANİ DÜNYAYI
267-) N'EYLERSİN EY GAFİL DÜNYA MALINI?
268-) NİCE BİR BESLEYESİN
269-) NİCE YILLAR ÖMÜR SÜRDÜM
270-) NİCELER BU DÜNYADA
271-) N'İDELİM BU DÜNYAYI?
272-) N'İDERİZ BİZ DİRLİK SUYUN
273-) NİTEKİM BEN BENİ BİLDİM
274-) O ALEM FAHRİ MUHAMMED NEBİLER SERVERİDİR
275-) OL KADİR-İ KÜN FEYEKUN
235-) KABE VE BÜT
Kabe ve büt iman benim, çark vurup da dönen benim,
Bulut olup göğe ağan, yağmur olup yağan benim.
Yaz yaratıp yer donatan, gönlümüz evi hanedan,
Hoşnut ata ve anadan, kulluk kadrin bilen benim.
Yıldırım olup şakıyan, kakıyıp nefsin dokuyan,
Yerin altında berkiyen şu ağılı yılan benim.
Hamza'yı Kaf'tan aşıran, elin ayağın şişiren,
Çokları tahttan düşüren hikmet ıssı sultan benim.
Et ve deri kemik çatan, yaratıp da diri tutan,
Hikmet beşiğinde yatan, kudret sütün emen benim.
Gerçek aşık gelsin beri, gösterelim doğru yolu,
Makam olur gönül şarı, ırılmayıp duran benim.
Yere göğü benim diyen, mağrip maşrık benim diyen,
Denizlere gel çağıran, adım Yunus, umman benim.
Yunus Emre
236-) KELECİ BİLEN KİŞİNİN
Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz,
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola bitire başı,
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz.
Kelecilerin pişirgil yaramazını şeşirgil,
Sözün us ile düşürgil, demegil çağ ede bir söz.
Gel ahi ey şehriyari sözümüzü dinle bari,
Hezar gevher ve dinarı kara toprağ ede bir söz.
Kişi bile söz demini, demeye sözün kemini,
Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz,
Yüri yürü yolun ile, gafil olma bilin ile,
Key sakın ki dilin ile, canına dağ ede bir söz.
Yunus imdi söz yatından, söyle sözü gayetinden,
Key sakın o şeh katından seni ırağ ede bir söz.
Yunus Emre
237-) KEREM İLE BİR BERİ BAK NİKABI YÜZÜNDEN BIRAK
Kerem ile bir beri bak, nikabı yüzünden bırak,
Sen ayın on dördü müsün, balkırır o yüz ve yanak.
Şu bal ağızdan keleci yüz bin şekerden tatlıdır,
Söyler olursa bu dilin. deprenir olsa o dudak.
Otuz iki inci bitmiş mercan içinde ey canım,
Kıymeti ala inciden, aklığı da inciden ak.
Yüzüne karşı bu güneş, bir dem gelerek duramaz,
Gelip kaşından küçük ay her dem okuyalı sebak.
Seni gören tek pervane, nicesi oda düşmesin,
İki yanadın çün durur o iki şûleli çerak.
Bu aşkın selasilinde, bu zencire kim ki düşse,
Azat olmak istemez o, olsa da vücudu toprak.
Dil nice vasfetsin senin hüsnün ile hulkunu ki,
Hüsnünü hoş eylesin Hak, dur kötü gözlerden ırak.
İşittim ki boyun senin serviden de ala imiş,
Dahi gözümle görmeden dal boyunu sevdi kulak.
Yûnus Hak tecellîsini senin nur yüzünde gördü,
Çare mi var ayrılığa, çünkü sende göründü Hak.
Yunus Emre
238-) KİM DERVİŞLİK İSTER İSE
Kim dervişlik ister ise, diyem ona n'etmek gerek,
Şerbeti elinden koyup, ağıyı da içmek gerek.
Gelmek gerek terbiyete, cümle bildiklerin koya,
Mürebbisi ne der ise, pes olanı tutmak gerek.
Tuta sabır kanaatı, tahammül eyleye katı,
Terkeyleye suretini, bildiğin unutmak gerek.
Dünyadan gönlünü çeke, eli ile arpa eke,
Ununa yarı kül kata, güneşte kurutmak gerek.
Diyem ona nice ede, nefsi dileğin bu yolda,
Nasıl ki iftar eyleye, üç günde bir etmek gerek.
Böyledir derviş dirliği, koya cümle ayyarlığı,
Ondan bulacak erliği, çok kahırlar yutmak gerek.
Bakma dünya sevisine, aldanma halk gövüsüne,
Dönüp didar arzusuna, o Hakk'a yüz tutmak gerek.
Yunus şimdi nedir dersin, ya kimin kaydını yersin,
Bin kişi bu sözü desin, ona gücü yetmek gerek.
Yunus Emre
.239-) KİME GÖNÜL VERDİM İSE BENİM İLE YAR OLMADI
Kime gönül verdim ise, benim ile yar olmadı,
Hâlim bilip, derdim sorup, bana vefadar olmadı.
Haktan meğer takdir idi, gönül sana aşık idi,
Hiç kimsene bencileyin, aşka giriftar olmadı.
Aşktan değil şikayetim, kendi talihimden olur,Kendi yolun aramayan cahildir o er olmadı.
Aşk bir ulu hilat olur, bir niceye verir Çalap,
Bir niceler mahrum kalıp, aşktan haberdar olmadı.
Aşk bir ulu nazar olur, aşık canı didar olur,
Aşkı olmayan gönüller, viranedir şar olmadı.
İbrahim'e Nemrud od'un, aşktır gülistan eyleyen,
Aşktan çün erdi bir nazar, gülzar oldu, nar olmadı.
Yaratıldı yer ile gök Muhammed'in dostluğuna,
Levlak ona delil olur, onsuz yer gök var olmadı.
Aşkta kahırlar çok olur, aşk erine gayret muhal,
Yunus aşık oldun ise, aşıklarda ar olmadı.
Yunus Emre
240-) KİME Kİ DOST GEREK İSE
Kime ki dost gerek ise, söyleyem ne kılasını,
Terkeyleye kendözünü, hiç anmaya n'olasını.
Resim olur aşıklara, dost önünde kurban olmak,
Minnet tutar cümle aşık, canını aşk alasını.
Her kim aşık olmadıysa, kurtulmadı mekr elinden,
Cümlesini aşk eritir, dünya ahret belasını.
Layık değildir değme can, dost yoluna harc olmaya,
Ümit tutar cümle aşık, dosta kurban olasını.
Dosttan yana giden kişi, kendözünden geçmek gerek,
Dost yağmalar can şehrini, alır gönül kalesini.
Dost yoluna gönülene geri dönmek olmayacak,
Bilme misin bu kamusu senden geri kalasını.
Aşığın kahır nalesi, hemen sabretmek çaresi,
Alemde aşk meyhanesi, nuş eyle gel sakisini.
Suret gözü ne görecek, dost meclisi nerdeliğin,
Can kulağıdır işiten bu aşıklar nalesini.
Bu dünyada dosttan artık Yunus nesne sevemedi,
Bilmez misin gayretsize dost ve düşman gülesini.
Yunus Emre
241-) KİMİN NESİ VAR Kİ SANA
Kimin nesi var ki sana, vire kılınç yürütmeye,
Cümle alem hükmündedir, kim ne bilir el katmaya.
Veren alan sen olacak, kim cünbüş eyleye bile,
Kıymet ve müşteri senin, her bir metanı satmaya
Cümle hazineler senin, kime dilersen veresin,
Kimin ne zehresi ola, destursuz el uzatmaya.
İki cihan varlığını kudret eli tutup durur,
Yol yok olur hiç kimseye, sensiz bir adım atmaya.
Cümle alemler üstüne hayrı şerri sen yasadın,
Rahmet hışım havaledir kendi aslına katmaya.
Tevfik inayet olmasa kim sebep eyleye bile,
Her nereye fitne senin, gücün yeter oynatmaya.
İblis ve şeytan kim ola, orda fuzullik kılmaya,
Yerli yerine sen kodun, kul geldi kulluk kılmaya.
Ey yarenler, siz bu sözü dinlen gönül kulağıyla,
Can dudağı halis gerek birlik şarabın tatmaya.
Birlik diyen katında hiç, sen ben demek hiç yok olur,
Yunus dilin sen yumşattın bu tevhidi anlatmaya.
Yunus Emre
242-) KİMSE DÖYMEZ BU NAZARA
Kimse döymez bu nazara, aşk ile kim pençe vura,
Bu nazara karşı duran hanumanın garka vere.
Çün elini aşka vura, aşk okuna kimdir dura,
Gökyüzünde melaiki aşk onu indirdi yere.
Gör Harut Marut ne idi, Hazret'te ferişte idi,
Nasibin aşka aldırıp makamın Zühre'ye vere.
Abdestimiz, namazımız, doğruluktur taatımız.
Aşk ile bağladık kamet, safımızı kim ayıra?
Mescid medrese olduğu, pak cemaat kılındığı.
Halayık saf saf durduğu, aşk şükranesidir zira.
İçimde yanar aşk odu, gönlümde onun hasadı,
Aşk odunun tütününden Yunus'un benzi sarara.
Yunus Emre
243-) KO ÖLMEK ENDİŞESİN AŞIK ÖLMEZ BAKİDİR
Ko ölmek endişesin, aşık ölmez bakidir,
Ölmek senin nen ola, çün canın ilahidir.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın,
Çünkim işe yararsın, korku fesat davadır.
Nazar kıl bu gevhere, ya bu bir gizli nura,
Nur nasıl yavı vara, çün Hak nazargahıdır.
Kalu bela denmeden kadimden biley idik,
Key anlagıl neydiğin, bilişin kandağıdır.
Şükreylegil Halik'e, o olur hayyül beka,
Ona doğru mutlaka şükür ile varadur.
Ezeli biliş idik, birliğe yetmiş idik,
Sen bu surete bakma, vücut can yolcusudur.
Bu ezeli birliği, ya bu cihan dirliği,
Ya bu gönül erliği bil kudret budağıdır.
Yadlık yoktur bilene, dirlik tuta gelene,
Bilelik söyleyene vuslat yolu kavidir.
Hükmü revan mülküne o işi kendi bile,
Çün iş geldi hasıla bu mülk varlık evidir.
Yunus beşaret sana, gel derler dosttan yana,
O kimseye o ana, kullun yerci aslıdır.
Yunus Emre
244-) KOGIL BU DÜNYA BEZEĞİN
Kogıl bu dünya bezeğin, bu dünya yeldirir hayal,
Ne vefa kılarsa bize, çünkü pusudadır zeval.
İnanma fani ömre ki, baki değildir sevgisi,
Görür iken sultanları koyup giderler mülk ve mal.
Kes gider izzet başını, terk eyle sen fuzulluğu,
Kesmez isen başın onun, aşk ile dirliğin muhal.
Bunca uzun endişeler yoldaşımız idi bizim,
Dost fikretinden artığı bilin ki külli kılükal.
Al gel kendi elin ile, geri kendi hesabını,
Yoksa serhenkler elinde katı yaramaz olur hal.
Zevk ve riya dedikleri boynunu vurmayınca ben,
Şah-ı Kerim'e sıdk ile nerde bulacağım visal.
Öldür nefsin dileğini, ilet teneşir üstüne,
Yoksa gensiz öleceğiz, sana ferman olur gassal.
Her kim sana sorar ise itikadın nedir Hakk’a,
Öp sen onun ayağını, budur ona cevap sual.
Yunus sana farizadır işbu Sırat-ı müstakim,
İleyinde haşre neşre, hakkel yakin gerek visal.
Yunus Emre
245-) KOYUP GEL NAKŞ VE NİGAR
Koyup gel nakş ve nigar, nakşa yol verme zinhar,
Nakş ile yola giren akıbet dünya sever.
Dünyayı bırak elden, dünya hicap bu yoldan,
Biz veliden nebiden öyle işittik haber.
Ya severek dünya tut, ya gelerek yol ilet,
İki dava bir mana bu yola sığmaz derler.
Geç mahluk taatından, göz ırma dost katından,
Aldanma fani nakşa, fani nakşı n'iderler.
Kalma bu değme renge, yüz bin yıllık fersenge,
İki cihan bir adım şaşırmadan atarlar.
Bu devrandan ötegör, kervan gitti yetegör,
Korku var sağda solda kayıkmadan giderler.
Yaban yolun gözetme, yol evde taşra gitme,
Can yolu can içinde, can razını can duyar.
Can razını can bile, can razın vermez dile,
Gerçek aşık dost ile yalanı nasıl söyler.
Evvel kadimden beri gerçek yönü ileri,
Geldi gider içeri Yunus taşra bihaber.
Yunus Emre
246-) KUL PADİŞAHSIZ OLMAZ
Kul padişahsız olmaz, padişah kulsuz değil,
Padişahı kim bildi, kul etmese yort savul.
Sultan hemişe sultan, kul hemişe kul idi,
O kadim padişahtı usul içinde usul.
Tanrı kadim, kul kadim, ayrılmadım bir adım,
Gör kul kim, Tanrı kimdir, anla ey sahip kabul.
Bize birlik sarayın, doğru beşaret ayın,
Geç ikilik fikrinden, bırak benliği ya kul.Gör şimdi gizli seyri, seyir içinde sırrı,
Kul bilmez bu tedbiri, kime değdi bu nüzül.
Söyle söyle kamusun, ne kan ne de madensin,
Sureti pür manisin, padişahı sende bul.
Gel şimdi hicabın aç, senden ayrıl sana kaç,
Sende bulasın mirac, sana gelir cümle yol.
Nere vardın ey akil, bir ağızdan cümle dil,
Cüziyatı müselsel haber verir aklı kül.
Yunus bak neredesin, ne yerde, ne gökdesin,
Bekle edep perdesin, gel şimdi gel tapu kıl.
Yunus Emre
247-) KULLUKTAN IRAK OLMA
Kulluktan ırak olma, sultan göresin bir gün,
Göstere cemalini, hayran olasın bir gün.
Gel beri kulum deyip, kalbine nazar salıp,
Camı ebedi sunup, hayran olasın bir gün.
Talip meseli ırmak, mürşit meseli derya,
Seyri seferi hoş gör, umman bulasın bir gün.
Kıldıysa tenin kısmet, canın bulacak vahdet,
Derdin var ise n'oldun, derman bulasın bir gün.
Biçare zayıf Yunus, neye haset edersin,
Tüm giysini çıkarıp, üryan olasın bir gün.
Yunus Emre
L HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
248-) LA ŞERİKTEN OKURSUN
La şerikten okursun, sonra şerik katarsın,
Bire iki demeyi kimden fetva tutarsın?
Din ve iman bünyadı doğrulukla gerçeklik,
O tamam olmayınca neyinle dîn çatarsın?
Çün Kuran gökten indi, onu Allah buyurdu,
Ondan haber versene, ha kitaptan ötersin.
Okursun tasnif kitap, nice bina ve irap,
Havf ve reca sende yok, öyle ki bir Tatar'sın.
İlm okumak bilmeklik, kendözünü bilmektir,
Kendözünü bilmezsen, bir hayvandan betersin.
İlm okumak manisi ibret anlamak için,
Çün ibrette değilsin, görmeden taş atarsın.
On iki bin hadisi cem eyledi Mustafa,
Onu işittin meğer, şerh ile söz satarsın.
Kılarsın riya namaz, yazığın çok, hayrın az,
Dinle neye varır söz, cehennemde yatarsın.
Halka fetva verirsin, ya sen niçin tutmazsın,
İlmin var amelin yok, ha günaha batarsın.
Sen fakihsin ben fakir, sana tanımız yoktur,
İhlas ile gelirsen bizden nesne ütersin.
Bu düzülen tertibi ayrıksadı mı dersin?
Başaramazsın hoca, endişeden yitersin.
Yunus miskîn bu sözü aşk aleminden söyler,
Deme bilmedin ona, kendözünden katarsın.
Yunus Emre
M HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
249-) MANA BERATIN ALDIK
Mana beratın aldık, uş yine elimize,
Hak sözü veriverdi padişah dilimize.
Hak sözlerini söyler, canları hayran eyler,
Cahiller giremezler bu bizim seyrimize.
Sırrımıza ermezler, inen yoldaş olmazlar,
Değmeler haldaş olmaz bu bizim halimize.
Halimize haldaş ol, yolumuza yoldaş ol,
Müşkülün beyan olsun, baş indir ulumuza.
Bu bir genci nihandır, n'ister sufiler bunda,
Nice ördek, nice kaz hoş iner gölümüze.
Şu bakîye biz taptık, dünyayı elden koduk,
Ahreti kabul ettik şakiriz ulumuza.
Yunus bahri olasın, nur deryaya dalasın,
Hak sözleri alasın, eresin kanımıza.
Yunus Emre
250-) MANA ERİ BU YOLDA MELÜL OLASI DEĞİL
Mana eri bu yolda melül olası değil,
Mana duyan gönüller hergiz ölesi değil.
Ten fanidir can ölmez, gidenler geri gelmez,
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.
Gevhersiz gönüllere yüz bin söz söyler isen,
Hak'tan nasip olmasa nasip alası değil.
Yarin gönlü sırçadır, sakın ha kırmayasın,
Sırça sındıktan sonra bütün olası değil.
Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen,
Bin yıl orda durursa kendi dolası değil.
Şu Hızır ile İlyas abıhayat içtiler,
Bu birkaç gün içinde bunlar ölesi değil.
Yarattı Hak dünyayı Peygamber dostluğuna,
Dünyaya gelen gider, baki kalası değil.
Yunus gözün görürken, sen bugünden hazırlan,
Gelmedi Hakk'a varan, geri gelesi değil.
251-) MANİ BAHRİNE DALDIK
Mani bahrine daldık, vücut sırrını bulduk,
İki cihan serteser cümle vücutta bulduk.
Bu çizginen gökleri, tahtessera yerleri,
Yetmiş bin hicapları cümle vücutta bulduk.
Yedi gök yedi yeri, dağları denizleri,
Cenneti, cehennemi cümle vücutta bulduk.
Gece ile gündüzü, gökte yedi yıldızı,
Levhte yazılan sözü cümle vücutta bulduk.
Musa'nın ağdığı Tur'u, yohsa Beytül Mamur'ı,
İsrafîl çaldığı Sur'u cümle vücutta bulduk.
Tevrat ile İncil'i, Zebur ile Furkan'ı,
Bunlardaki beyanı cümle vücutta bulduk.
Bir ile iki üçü, dört ile beş altıyı,
Yedi, sekiz, dokuzu cümle vücutta bulduk.
Yunus'un sözleri Hak, cümle dediği saddak,
Ne gördüysen kamu Hak, cümle vücutta bulduk
252-) MAŞUĞUMUN İSTEĞİ İŞBU CİHAN İÇİNDE
Maşuğumun isteği işbu cihan içinde,
Delim teferrüc kıldım zemin ve asman içinde.
Gezdim cümle alemi, Arş ve Levhi Kalem'i,
İlmi kitabı dahi, delil beyan içinde.
Çok cehd edip istedim yer ve göğü aradım,
Hiç mekanda bulmadım, buldum insan içinde.
Girdim vücut bahrine, daldım derin yerine,
Aşk ile seyrederken iz buldum can içinde.
O izi hoş izledim, sağım solum gözledim,
Acayiplere erdim, yoktur cihan içinde.
Nagehan gördüm bir yüz, yoktur onunla hiç söz,
Sırrın der isem olmaz, sığmaz lisan içinde.
Çünkü gördüm yüzünü, ona verdim özümü,
Beni benden iletti, kaldım hayran içinde.
Yunus Emre yok oldu, külli varı yok oldu,
Ondan artık nesne yok, kalman güman içinde.
Yunus Emre
253-) MENZİLİ IRAK BU YOL
Menzili ırak bu yol, bu yola kim varası?
Müşkülü çok bu yolun, bunu kim başarası?
Yola hazırlık gerek, eksik gerek çok gerek,
Key demir yürek gerek, bu sarp yola giresi.
İman aldaguçları bilin çoktur bu yolda,
Nefsine uyanların gitmez yüzü karası.
Yetmiş bin riya çeri vardır bu yolda bilin,
Nefs öldürmüş er gerek, o çeriyi kırası.
Doğruluk mancınığı istiğfar taşı ise,
Doğru vardı atıldı, yıkıldı nefs kalesi.
Kimde ki doğruluk var, bilin ki öldürür ar,
İki cihana yarar gerçek er sermayesi.
İnce sırat köprüsü kolay imiş bu yolda,
Dosta giden kişinin doğruluktur çaresi.
Yunus şimdi saladır, gel gidelim yokluğa,
Göz eğer layık ise Hak didarın göresi.
Yunus Emre
254-) MERDANI HAK BU DÜNYADA
Merdanı Hak bu dünyada, maksutlara kalmadılar,
Mülki beka bulmuş iken, meyli fena kılmadılar.
Malumdur ahi yol eri, Mevla için n'ettikleri,
Mihnet içinde her biri, miskin olup gülmediler.
Müştakların odur işi, müdam akar gözü yaşı,
Mutlak Hak'ı seven kişi, mala cana kalmadılar.
Meşhur olup geldi yola, Mansur olan derdi bile,
Mecnun misal oldu dile, maşuktan ayrılmadılar.
Mahkum isen sen bu işe, münkir gibi deme nişe,
Müşkili yok baştan başa mümin olan ölmediler.
Mahlûk bilisinden geçen, Mirac dapa odur uçan,
Mana şarabını içen mestlikden ayılmadılar.
Menzil bu aşktır Yûnus'a, minnet şükür yüz bin Hak'a
Menzil bulan buldu mülke, meth ile ırılmadılar.
Yunus Emre
255-) MİSKİN ADEM OĞLANI
Miskin Adem oğlanı nefse esir olmuştur,
Hayvan canavar gibi otlamağa kalmıştır.
Asla ölürüm sanmaz, mahşer gününü anmaz,
Bu dünyadan usanmaz, gaflet aklın almıştır.
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tövbe etmez,
Kocalar namaz kılmaz, zaman kötü olmuştur.
Beyler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden,
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmıştır.
Yunus sözü alimden, asla korkman zalimden,
Korka durun ölümden, cümle doğan ölmüştür.
Yunus Emre
256-) MİSKİNLİKTE BULDULAR
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise,
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise.
Gönül yüksekte gezer, dembedem yoldan azar,
Dış yüzüne o sızar, içinde ne var ise.
Ak sakallı pir koca, hiç bilmez ki hali nice,
Emek yemesin hacca, bir gönül yıkar ise.
Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü,
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise.
Gönül Calap'ın tahtı, gönüle Çalap bahtı,
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise.
Sen seni ne sanırsan, ayrığa da onu san,
Dört kitabın manası, budur eğer var ise.
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş,
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise.
Yunus yoldan ırmasın, yüksek yerde durmasın,
Sinle Sırat görmesin sevdiği didar ise.
Yunus Emre
257-) MÜSLÜMANIM DİYEN KİŞİ
Müslümanam diyen kişi, şartı nedir bilse gerek,
Tanrı'nın buyruğun tutup, beş vakt namaz kılsa gerek.
Tanla durup başın kaldır, ellerini suya daldır,
Hem şeytanın boynunu vur, hem nefs dahi ölse gerek.
Kılar isen tan namazın, Hak'la ola hem niyazın,
Ahirette geçe nazın varıp onda bulsa gerek.
Öğle namazın kılasın, her ne dilersen bulasın,
Tamudan azat olasın, kullar azat olsa gerek.
O ikindiyi kılanlar, arı dirlik dirilenler,
Onlardır Hakk'a erenler, her dem onlar erse gerek.
Akşam durur üç fariza, dağca günahın arıda,
İyi amellerin sinde mum ve çıra olsa gerek.
Yatsı namazına ol hazır, hazırları sever kadir,
İmanın eksiğin bitir, iman önde olsa gerek.
Her kim bu sözden almadı, beş vakit namaz kılmadı,
Bilin müslüman olmadı, cehenneme girse gerek.
Bildin ise cemaati, hazır olanlar cenneti,
Ger kahillik kılar isen münafıktan olsa gerek.
Görmez misin Mustafa’yı, nice bekledi vefayı,
Ümmet için o safayı, ümmet ona erse gerek.
Bekler isen din gayretin, verme sen nefse muradın,
Yunus Nebi salavatın, aşk ile duyursa gerek.
Yunus Emre
258-) MÜSLÜMANLAR ZAMANE YATLI OLDU
Müslümanlar zamane yatlı oldu,
Helal yenmez, haram kıymetli oldu.
Okunan Kuran’a kulak tutulmaz,
Şeytanlar semirdi, kuvvetli oldu.
Haram ile hamir tuttu cihanı,
Fesat işler eden hürmetli oldu.
Kime ki Tanrı’dan haber verirsen,
Kakır başın salar hüccetli oldu.
Şakirt üstat ile arbede kılar,
Oğul ata ile izzetli oldu.
Fakirler miskinlikten çekti elin,
Gönüller yıkanlar heybetli oldu.
Peygamber yerine geçen hocalar,
Bu halkın başına zahmetli oldu.
Tutulmaz oldu peygamber hadisi,
Halayık cümle Hak'tan utlu oldu.
Yunus, gel aşık isen tövbe eyle,
Nasuha tövbe ucu kutlu oldu.
Yunus Emre
259-) MÜŞKÜLÜ HALLEYLEMEK
Müşkülü halleylemek değmenin işi değil,
Bir kişiye ver gönlü, bu yolda taşı değil.
Bu kelamın manası evliyanın hanıdır,
Yedirme sen cahile şekerimiz aşı değil.
Evliyanın gönlünden kesme şeylil lahun'ı,
Sana himmet eyleyen göz ile kaşı değil.
Er o dur ki menzilin her dem göstere dura,
Değme arif bu düşü yoramaz işi değil.
İşte bir yar bulasın, canın feda kılasın,
İnkar ile gelenler erin yoldaşı değil.
Hak tecelli kılmaya, can aslını bulmaya,
Gönülden sür sıvayı, nazarı taşı değil.
Biz o aşk badesini o dost elinden içtik,
Bize o kadeh sunan dünya dervîşi değil.
Yunus bir doğan idi, kondu Taptuk koluna,
Ava şikare geldi, bu yuva kuşu değil.
Yunus Emre
N HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
260-) NASİHAT KANDİLİNDEN
Nasihat kandilinden bir işaret göründü,
Tenim içinde canım ondan yana süründü.
Nefsimin ejderhası döndü bana hamletti,
Kanaat hay demezse yeri göğü yer şimdi.
Kanaatı yar edin, uyma nefs dileğine,
Eresin hakikate, yerin buldun dur şimdi.
Kanaat dediğini eğer sen tutmaz isen,
Nefsine uyar isen, sergerdan ol var şimdi.
Yunus Hak tecellîsin şair dilinden söyler,
Canda gevher var ise Hak yoluna gir şimdi.
Yunus Emre
261-) NE BAKARSIN TAŞ KAPIDA
Ne bakarsın taş kapıda, gir içeri neler gezer,
Tamah oturmuş daima, saf baglanmış fitne düzer.
Gel şimdi gel kanaata, gafil olma tez bin ata,
Olmaya ki ecel yete, fasit ola satı pazar.
Sen nerde isen teslim ol, kamulardan aşağı dur,
Uşan olma bu sözümden gör müfsidi nice kızar.
Ona durur buhl ve haset, key mübariz durur gayet,
Kökünü kaz yabana at, fariğ otur ey gamgüzar.
Ko gel bu yokluk babını, öğren dostluk edebini,
Sözümden sor iste beni, bana gelen kalden bezer.
Kibir menidir subaşı, delim kişidir yoldaşı,
Sen olma ki onun eşi, buna uyan yoldan azar.
Riya çökük yerde durur, key sakın oda buyurur,
İhlas gelip cümlesin yur, Yunus yolu yavlak sezer.
Yunus Emre
262-) NE SÖZ KELECİ DER İSEM
Ne söz keleci der isem, dilim seni söyleyecek,
Nerde yürürsem yürürüm, senden yana kaçar dilek.
Haktır seni sevmezlere, cansız surettir der isem,
Onun için canlılara senin gibi maşuk gerek.
Söyledin cümle aleme, henüz nikap içindesin,
Bir dem perdesiz yürüsen, iki cihan olur helak.
Dev, peri, insan ve melek, sever seni her mahlukat,
Hayran olup ileyinde durmuş mudur huri, melek.
Nuştur senin elin ile zehrikatil içer isem,
Bilmezim ne manası var, o olur canıma tiryak.
Eğer bal şeker yer isem, sensiz ağıdır canıma,
Çünkü sensin canın tadı, nerde bulam senden yeğrek?
Yüz bin eğer cevri cefa uğrar ise suretime,
Hiç eksilmez şadiliğim, cümle diler seni sevmek.
Ne var eğer Yunus dahi aşk içinde zerre ise,
Aşk oduyla kayım durur yer ile gök çarkıfelek.
Yunus Emre
263-) NE ZAMAN ANARSAM SENİ
Ne zaman anarsam seni, kararım kalmaz Allah'ım,
Sendem gayrı gözüm yaşın, kimseler silmez Allah'ım.
Sensin ismi baki olan, sensin dillerde okunan,
Senin aşkına dokunan, kendini bilmez Allah'ım.
Sen yarattın cismi, canı, sensin düzen bu cihanı,
Mülk senindir kerem hani, kimsenin olmaz Allah'ım.
Okunur dilde destanın, açılır bağın, bostanın,
Sen baktığın gülistanın, gülleri solmaz Allah'ım.
Aşkın bahrine dalmayan, canını feda kılmayan,
Senin cemalin görmeyen, meydana gelmez Allah'ım.
Zar olur aşıkın işi, durmaz akar gözün yaşı,
Senden ayrı düşen kişi, didarın görmez Allah'ım.
Aşık Yunus seni ister, lütfeyle cemalin göster,
Cemalin gören aşıklar, ebedi ölmez Allah'ım.
Yunus Emre
264-) NERDE BULAM İSTERSEM BEN
Nerde bulam istersem ben, ey gönül seni nerdesin?
Nerde virane var ise, vallahi gönül ordasın.
Ey gönül sana uyaldan kalmadı yüzümün suyu,
Rahmet gele ta ki sana nerde isen divandasın.
Bir lahza olursun ruşen, bir dem yürürsün perişan,
Alemlere namı nişan, derde esir dermandesin.
Bir dem abit, bir dem zabit, bir dem asi, bir dem muti,
Bir dem gelir ki ey gönül, ne dinde ne imandasın.
Aşk başından aşacağız, mevc vururken taşacağız,
Bir dem gelir ki ey gönül, mescit ile Kuran'dasın.
Kayseri, Tebriz ve Sivas, Nahcıvan, Maraş ve Şiraz,
Gönül sana Bağdat yakın, alemlerde divandasın.
Yunus şimdi tap dur hemin, akıtma gözünün nemin,
Eğer bugün, eğer yarın çün Hak için kurbandasın.
Yunus Emre
265-) NEREDEYDİN NERDEN GELDİN DİVANE
Neredeydin, nerden geldin divane,
Aç gözünü bu gafletden uyan e.
Kafile geçti sen gaflette bulundun,
Sakın sermayeni verme ziyane.
Hani atan, hani anan, oğul kız,
Kime vefa kılacaksın zamane.
Hakikat bilirsin, bir gün ölürsün,
Ya niçin verirsin özün gümane.
Hakk'a kulluk eylemekten kaçasın,
Ya niçin kulluk eylersin avane.
Hak için bir pulun yok veresin,
Ya niçin verirsin karı ziyane.
Yunus sen nefsini müslüman sanma,
Meğer şimden geri cümle imane.
Yunus Emre
266-) N'EYLERLER FANİ DÜNYAYI
N'eylerler fani dünyayı,
Allah sevgisi var iken.
Ya dahi nerde giderler
Allah sevgisi var iken.
Allah ile olan kişi,
İhsan olur onun işi,
N'eylerler gayrı teşvişi,
Allah sevgisi var iken.
Görün billahi şu halkı,
İstemezler güzel Hakk'ı,
Ya n'eylerler malı mülkü,
Allah sevgisi var iken.
Dinlen aşıklar bu sözü,
Nasipli eyleye sizi.
Ya n'eylersin oğlu kızı,
Allah sevgisi var iken.
Yunus sen kendini görme,
İbadet et, mahrum kalma,
Gayrısına gönül verme,
Allah sevgisi var iken.
Yunus Emre
267-) N'EYLERSİN EY GAFİL DÜNYA MALINI?
N'eylersin ey gafil dünya malını?
Yiyeceğin hiç fikrine düşmez mi?
Bin yıl ömür sürsen bir gün ölürsün,
Öleceğin hiç fikrine düşmez mi?
Gine aklar düştü siyah saçına,
Ölmeden tövbe et gizli suçuna.
Kara yer altında sinin içine,
Gireceğin hiç fikrine düşmez mi?
Niçin dinlemezsin alimler sözün?
Niçin ağlayamaz şu iki gözün?
Kızmış saç üstünde kalmış namazın,
Kılacağın hiç fikrine düşmez mi?
Bilesin dünyanın öte yanını,
Ne kervancı koyar, ne kervanını.
Azrail gelince tatlı canını,
Alacağın hiç fikrine düşmez mi?
İşte geldin gördün bu dünya fena,
Günahına ağla sen yana yana.
Teneşir üstünde sen döne döne,
Yunacağın hiç fikrine gelmez mi?
Ettin mi dünyada bir iyi fikir?
Dilinden gitmesin zikirle şükür.
Kara yer altında Münker'le Nekir,
Soracağın hiç fikrine düşmez mi?
Yunus Emre der ki: Eyle niyazı,
Bozulmaz Mevla'nın yazdığı yazı.
Eğnine biçerler şu kefen bezi,
Giyeceğin hiç fikrine düşmez mi?
Yunus Emre
268-) NİCE BİR BESLEYESİN
Nice bir besleyesin bu kadd ile kameti,
Düştün dünya zevkine, unuttun kıyameti.
Topraktan yaratıldın, yine topraktır yerin,
Toprak olan kişiler n'ider bu alameti.
Uslu değil delidir yüce saraylar yapan,
Akıbet viran olur cümlenin imareti.
Dürüş kazan, ye, yedir, bir gönül ele getir,
Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
Kerametim var diyen, halka salusluk satan,
Nefsin Müslüman etsin var ise kerameti.
Nefsi Müslüman eden Hak yola doğru giden,
Yarın ona olacak Muhammed şefaati.
Yüz bin peygamber gele hiç şefaat olmaya,
Vay eğer olmaz ise Allah'ın inayeti.
Yunus şimdi sen dahi, gerçeklerden olagör,
Gerçek erenler imiş cümlenin ziyareti.
Yunus Emre
269-) NİCE YILLAR ÖMÜR SÜRDÜM
Nice yıllar ömür sürdüm,
Anca ağlayarak güldüm.
İşte ecel sana geldim,
Esenledim dünyam seni.
Sürdüm ömrümü geçirdim,
Canım Hazret'e uçurdum.
Ecel şerbetin içirdim,
Esenledim dünyam seni.
Yürür idim sağ selamet,
Takdir eyledi melamet.
Ecel kıldı hoş melalet,
Esenledim dünyam seni.
Gelen geçermiş n'idelim,
Gelin ahrete gidelim.
Bu fenayı terkedelim,
Esenledim dünyam seni.
Hayır şer ettiğim işler,
O görünen türlü düşler.
Bitti bu kamu teşvişler,
Esenledim dünyam seni.
Her zaman ederdim zikir,
Kılar idim Hakk'a şükür.
Ecel geldi bizi okur,
Esenledim dünyam seni.
Ben bir derviş idim dostum,
Haktan yana oldu kastım.
Ecel tuzağına bastım,
Esenledim dünyam seni.
Yaranlarım kardaşlarm,
Hakk'a layık yoldaşlarım,
Esen kalsın razdaşlarım,
Esenledim dünyam seni.
Ey Yunus Emre biçare,
Özünü tut doğru yare.
Ölüme yok imiş çare,
Esenledim dünyam seni.
Yunus Emre
270-) NİCELER BU DÜNYADA
Niceler bu dünyada günahını yuyamaz,
Ömrü geçer yok yere, ey diriga duyamaz.
Bir nice kişilerin gaflet gözün bağlamış,
Hak yoluna der isen bir yufkaya kıyamaz.
Bu dünya bir gelindir yeşil kızıl donanmış,
Kişi yeni geline bakınarak doyamaz.
Ey nice arslanları alır aktarır ölüm,
Azrail pençesine bir yoksulca döyemez.
Var şimdi miskin Yunus, uryan olup gir yola,
Yüz çukallı gelirse yalıncağı soyamaz.
Yunus Emre
271-) N'İDELİM BU DÜNYAYI?
N'idelim bu dünyayı, n'eyleyip n'itmet gerek?
Daima aşk eteğin komayıp tutmak gerek.
Çalab'ım bu dünyayı kahır için yaratmış,
Gerçeğin gelenlerin kahrını yutmak gerek.
O yarınki yollarda onda yoldaş isteyen,
Bu dünyada dostunu kılavuz tutmak gerek.
Uçmak uçmak dediğin kulların yeltediğin,
Uçmağın sermayesi bir gönül etmek gerek.
Erenlerin ahına dağ taş katlanamadı,
Kalkanı demir ise okları atmak gerek.
Yunus er nazarında taze güller açılmış,
Gerçek er bülbül isen nazarda ötmek gerek.
Yunus Emre
272-) N'İDERİZ BİZ DİRLİK SUYUN
N'ideriz biz dirlik suyun, canları yağmaya verdik,
Cevherleri sarraflara, madeni yağmaya verdik.
Bizim il bezirganı ki, hiçbir kazanc gözetmedi,
Çünkü bu kar bizim değil, ziyanı yağmaya verdik.
İşbu yolun arifleri geçirmezler her metayı,
Biz şöyle uryan gideriz, dükkanı yağmaya verdik.
Bu bizim pazarımızda, yokluk alır her müşteri,
Çünkü iş böyle haridar varını yağmaya verdik.
Din ve millet pazarını, ki yağmaladı sen ve ben,
Çıktık her iki aradan, sen beni yağmaya verdik.
Küfür ile iman sözü hicap oldu işbu yolda,
Safalaştık küfür ile, imanı yağmaya verdik.
Zühd ile biz çok istedik hiç de müyesser olmadı,
Terk ederek küllîsini gümanı yağmaya verdik.
Yüz bin yıllık ömür olsa, ki bir kuşlukça değildir,
Geçtik bu bitmez sağınçtan zamanı yağmaya verdik.
Payanlı bir devri zaman, nice anlasın Yunus'u,
Payansız bir devre erdik, devranı yağmaya verdik.
Yunus Emre
273-) NİTEKİM BEN BENİ BİLDİM
Nitekim ben beni bildim, yakın bil ki, Hakk'ı buldum,
Korkum onu buluncaydı, şimdi korkudan kurtuldum.
Ben kimseden korkumazam, ya bir zerre kayırmazam,
Ben şimdi kimden korkayım, korktuğum ile yar oldum.
Azrail gelmez canıma, sorucu gelmez sinime,
Bunlar benden ne sorarlar, onu sorduran ben oldum.
Ya ben onca kaçan oldum, onun buyruğun buyuram,
O geldi gönlüme doldu, ben ona bir dükkan oldum.
Dükkan ıssı dükkanından, hali değildir evinden,
O bu araya gelelden, halka bir ulu kan oldum.
Canlılar bizden el alır, Cansızlar eri ne bilir,
Hem verirler, hem alırlar, ben bir ulu divan oldum.
Yunus Hakk'a kıldı tapı, Hak Yunus'a açtı kapı,
Benim işim devlet baki, ben kul iken sultan oldum.
Yunus Emre
O HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
274-) O ALEM FAHRİ MUHAMMED NEBİLER SERVERİDİR
O alem fahri Muhammed nebiler serveridir,
Ver salavat aşk ile, o çok günahlar eritir.
Hak onu öğdü yaratdı sevdi Habib'im dedi,
Yer yüzünde cümle çiçek Mustafa'nın teridir.
Cebrail davet kılınca, Mirac'a Muhammed'i,
Mirac'ında dilediği ümmetinin varıdır.
Sen ona ümmet olagör, o seni mahrûm komaz,
Her kim onun ümmetidir, sekiz Cennet yeridir.
Her kim onun sünnet ile farzını kaim tutar,
Ne diyem ki akıbet, soru hesaptan beridir.
Suçlu suçsuz günahkar, şefaat ondan umar,
O Cehennem'de yananlar, münkirin inkarıdır.
Yunus Emrem işbu sözü, can içinde söyledi,
Söyleyen biçare Yunus Tapduk Emrem sırrıdır.
Yunus Emre
275-) OL KADİR-İ KÜN FEYEKUN
Ol Kadir-i kün feyekun, lütfedici Subhan benim
Kesmeden rızkını veren, cümlelere sultan benim.
Nutfeden adem yaratan, yumurtadan kus türeten,
Kudret dilini söyleyen, zikr eyleyen Subhan benim.
Kimini zahit eyleyen, kimini fasık eyleyen,
Ayıplarını örtücü delil ile burhan benim.
Bir kuluna atlar verip, avrat ve mal çoklar verip,
Hem birinin yok bir pulu, rahm edici Rahman benim.
Benim ebed benim beka, o Kadir ve Hay mutlaka,
Hızır ola yarın saka, onu kılan Gufran benim.
Dört türlü nesneden hasıl, bilin benim işte delil,
Od ile su, toprak ve yel, bünyad kılan Yezdan benim.
Ete deri kemik catan, ten perdelerini tutan,
Kudret işim coktur benim, hem zahir ve ayan benim.
Hem batınım, hem zahirim, hem evvelim, hem ahirim,
Bu cümlesini yaratıp hem tertibi kılan benim.
Yoktur arada tercüman, ordaki iş bana ayan,
Odur bana veren lisan, o denize umman benim.
Bu yeri göğü yaratan, bu arş ve kürsi durduran,
Bin bir adı vardır Yunus, ol sahib-i Kuran benim.
Yunus Emre