pub-6450042492155979 google.com, pub-6450042492155979, DIRECT, f08c47fec0942fa0 YUNUS EMRE ŞİİRLERİ

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Eylül 2022 Salı

YUNUS EMRE D HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER

YUNUS EMRE D HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
İÇİNDEKİLER
92-) DAĞLAR İLE TAŞLAR İLE
93-) DENİZLER OLSA BİR KADEH
94-) DERTLİ NE AĞLAYIP GEZERSİN BURDA?
95-) DERVİŞLİK DEDİKLERİ
96-) DERVİŞLİK DER Kİ BANA SEN DERVİŞ OLAMAZSIN
97-) DERVİŞLİK MAKAMI HÂL İÇİNDE HAL
98-) DİLSİZLER HABERİNİ
99-) DİRLİĞİM NE İDÜĞÜN
100-) DİVANELER
101-) DİN VE MİLLETTEN GEÇER AŞK ESERİNİ DUYAN
102-) DOLAP NİÇİN İNİLERSİN?
103-) DOST BAKALI YÜZÜME
104-) DOST DER İDİM İSTEĞİM
105-) DOST ELİNDEN ÖLÜR İSEM
106-) DOST YÜZÜNE BAKMAYA
107-) DOST YÜZÜNÜ GÖRECEĞİZ
108-) DOSTTAN HABER GELDİ YİNE
109-) DOSTTAN HABER KİM GETİRDİ
110-) DOSTTAN HABER SORAN KİŞİ
111-) DOSTU GERÇEK SEVENLERİN DOSTA ULAŞIR CANLARI
112-) DÜN GİDER GÜNDÜZ GELİR
113-) DÜNYANIN MEKRİNE
114-) DÜNYAYA GELEN KİŞİLER
115-) DÜŞT'ÖNÜME HUBBÜL VATAN
92-) DAĞLAR İLE TAŞLAR İLE
Dağlar ile, taşlar ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Seherlerde kuşlar ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Su dibinde mahi ile,
Sahralarda ahu ile,
Abdal olup Ya Hu ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile,
Elimdeki asa ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Dertleri çok Eyüp ile,
Gözü yaşlı Yakup ile,
O Muhammed mahbub ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
Hamd ve şükrullah ile,
Vasfı Kulhüvallah ile,
Daima Zikrullah ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Bilmişim dünya halini,
Terk ettim kıylükalini,
Baş açık, ayak yalını,
Çağırayım Mevlam seni.
Yunus okur diller ile,
O kumru bülbüller ile,
Hakk'ı seven kullar ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
Yunus Emre
93-) DENİZLER OLSA BİR KADEH
Denizler olsa bir kadeh susuzluğum kanmaz benim,
İniltimi yenemezsem, gözüm yaşı dinmez benim.
Yine Mansur kadehini maşuka sundu elime,
Dört yanımda od vurdular, kimse halim bilmez benim.
Yana yana kül olurum sen maşukanın yolunda,
Günde bin kez yanar isem, dosttan yüzüm dönmez benim.
Canım aşkın külüngüne, Ferhat olup tuttum başım,
Nice taşları keserim, Şirin'im hiç sormaz benim.
Gel varalım bizim ile, ta giresin bahçelere,
Mamur olmış bostanlarım, ağyar gülüm dermez benim.
Bizim ilin bahçeleri, durmaz öter bülbülleri,
Açılmış taze gülleri, gülistanım solmaz benim.
Yunus der ki: Ey sultanım, aşk oduna yandı canım,
Versen eğer dermanımı, ayrık canım ölmez benim.
Yunus Emre
94-) DERTLİ NE AĞLAYIP GEZERSİN BURDA?
Dertli ne ağlayıp gezersin burda?
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Nice dertli kondu göçtü buradan,
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Bu dert benim munisimdir, yarimdir,
Arşa çıkan benim ah ve zarımdır.
Seni ağlatan lutf ıssı kerimdir,
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Daim Hakk'a cemalini dile dur,
Zikr ile mevlayı dilden ana dur.
Kahrı kime ise lütfu onadır,
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Sevdaya salma şu garib başını,
Akıtır gözünden kanlı yaşını.
Kerimdir onarır kulun işini,
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Yunus senin gözlerinde çok hal var,
Önünde uğrayıp geçecek yol var.
Gece gündüz dur da Mevla'ya yalvar,
Ağlatırsa Mevlam yine güldürür.
Yunus Emre
95-) DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil,
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil.
Hırkanın ne suçu var sen yoluna varmazsan,
Var git yolunca yürü, er yolu kalmaç değil.
Dersin şeyhim aşk ile, yalın ayak, baş açık,
Er var dirlik dirlikmiş, yalın ayak aç değil.
Durmuş marifet söyler erene Yunus Emre'm,
Yol eriyle yoldadır yolsuza yoldaş değil.
Yunus Emre
96-) DERVİŞLİK DER Kİ BANA SEN DERVİŞ OLAMAZSIN
Dervişlik der ki bana, sen derviş olamazsın,
Gel ne diyeyim sana, sen derviş olamazsın.
Derviş bağrı taş gerek, gözü dolu yaş gerek,
Koyundan yavaş gerek, sen derviş olamazsın.
Döğene elsiz gerek, söğene dilsiz gerek,
Derviş gönülsüz gerek, sen derviş olamazsın.
Dilin ile şakırsın, çok maniler dokursun,
Vara yoğa kakırsın, sen derviş olamazsın.
Kakımak varsa eğer Muhammed de kakırdı,
Bu kakımak sende var sen derviş olamazsın.
Doğruya varmayınca, murşide ermeyince,
Hak nasip etmeyince, sen derviş olamazsın.
Derviş Yunus gel şimdi, ummanlara dal şimdi,
Ummana dalmayınca sen derviş olamazsın.
Yunus Emre
97-) DERVİŞLİK MAKAMI HÂL İÇİNDE HAL
Dervişlik makamı hal içinde hal,
Feragatlık derviş olana muhal.
Derviş ayrılamaz evvelki demden,
Hiç firkat olmadı nasiptir visal.
Derviş fitne kabın burada kırdı,
Hareket ederken olmadı battal.
Dervişlik dirliği Sırat üzredir,
Hesabı ettiler bir zerre miskal.
Derviş Enel Hak derse n'ola acep?
Hep varlık Hakk'ındır ala külli hal.
Derviş ırma gözün evvelki demden,
Yunus görüp durur ahir ve evvel.
Yunus Emre
98-) DİLSİZLER HABERİNİ
Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi,
Dilsiz kulaksız sözün, can gerek anlayası.
Dinlemedin anladık, anlamadın dinledik,
Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi.
Biz sevdik aşık olduk, sevildik maşuk olduk,
Her dem yeni dirlikte, sizden kim usanası.
Yetmiş iki dil seçti, aramıza söz düştü,
O bakışı biz baktık, yermedik amuhası.
Ey Yunus şimdi veli, yerde gökte dopdolu,
Her bir taş altında bir İmran oğlu Musi.
Yunus Emre
99-) DİRLİĞİM NE İDÜĞÜN
Dirliğim ne idüğün söyleyin kıldan kıla,
Irak yakın işite, hasuam cümle bile.
Hasuam muti, asi, dost kuludur cümlesi,
Kullar yol varmayınca, şaha kim varabile?
Dosta gidenin yolu gönül içinden geçer,
Bir amel eylemedim, gire idim gönüle.
Dosta giden kişiler unutur kendözünü,
Ben nereye varırsam beni ileten bile.
Senlik, benlik olucak iş ikilikte kalır,
İkilik tutan kişi nice birike birle.
Bundan böyle dost ile bilmezim n'olasını,
Şimdiye değin ömrüm geçmiş yok sevda ile.
Bu kıssam uzun olur, nice tüketebilem,
Hangi bir eksikliğim getirebilem dile.
Yetmiş iki milletin ayağın öpmek gerek,
Yaranmak çün maşuğa, cümle millete bile.
Aşık mı idi Yunus, vuslat bulaydı bugün,
Aşk karar mı eder yarınki vade ile?
Yunus Emre
100-) DİVANELER
Divaneler, divaneler,
Durun durun aşka sela.
Aşk esriği mestaneler,
Durun durun aşka sela.
Mest-i elestler kandaksız,
Mestane mestler kanatsız.
Saki duruptur çanaksız,
Durun durun aşka sela.
Merdaneler, merdaneler,
Erlik demi bu gündürür.
Baş verüben can terkini,
Vurun vurun aşka sela.
Ey nice hamle edelim,
İşbu fenadan gidelim.
Binin binin şevk atalım,
Sürün sürün aşka sela.
Muhabbet yoluna girip,
Aşktan dava kılan kişi.
Tan eylemiş aşıklara,
Görün görün aşka sela.
Akıl ne bilir aşkı kim
Mağrur oluptur aklına.
Aşkı bu gün bu Yunus'a,
Sorun sorun aşka sela.
Yunus Emre
101-) DİN VE MİLLETTEN GEÇER AŞK ESERİNİ DUYAN
Din ve milletten geçer aşk eserini duyan,
Mezhep ve dîn mi seçer kendini yoğa sayan.
Aşk kime ki ererse, kendinden gayrı komaz,
Aşkdan zerre ayrılmaz kendiliğinden duyan.
Uçmak'tan umusı yok, Tamu'dan korkusu yok,
Kendözün yavı kılıp hayr ve şer elden koyan.
O benim derse reva, benliğin bilen hata,
Terk eyleyerek rıza, akl koyup aşka uyan.
Aşıkları sorarsan mezhepsiz ve milletsiz,
Yolda kalıpdır sakın gece ve gündüz sayan.
Küfr ve iman o yolda, kara zarara geçmez,
Kardan ziyandan fariğ varlıgı levhin yuyan.
Yunus sen beni gider, her ne eder dost eder,
Aczini bil ebsem ol, var aşk rengine boyan.
Yunus Emre
102-) DOLAP NİÇİN İNİLERSİN?
Dolap niçin inilersin?
Derdim vardır inilerim.
Ben Mevlâ'ya aşık oldum,
Onun için inilerim.
Benim adım dertli dolap,
Suyum akar yalap yalap,
Böyle emreylemiş Çalap,
Derdim vardır inilerim.
Beni bir dağda buldular,
Kolum kanadım yoldular,
Dolaba lâyık gördüler,
Derdim vardır inilerim.
Ben bir dağın ağacıyım,
Ne tatlıyım, ne acıyım,
Ben Mevlâ'ya duacıyım,
Derdim vardır inilerim.
Dağdan kestiler hezenim,
Bozuldu türlü düzenim,
Ben bir usanmaz ozanım,
Derdim vardır inilerim.
Şu dülgerler beni yondu,
Her azam yerine kondu,
Bu iniltim Hak'tan geldi,
Derdim vardır inilerim.
Suyum alçaktan çekerim,
Dönüp yükseğe dökerim,
Görün ben neler çekerim,
Derdim vardır inilerim.
Yunus burda gelen gülmez,
Kişi muradına ermez,
Bu fanide kimse kalmaz,
Derdim vardır inilerim.
Yunus Emre
103-) DOST BAKALI YÜZÜME
Dost bakalı yüzüme ben şahı görüp geldim,
O yüce yücesine gümansız erip geldim.
Esrikliğime bakma, adım deliye takma,
Esrikliğim ezelden, sohbeti sürüp geldim.
Ezelden bile idim, Elest'de Bela dedim,
O kadimi denizden sel olup akıp geldim.
İşretine ermişim, sala deyip durmuşum,
Canı, dini, imanı şükrane verip geldim.
Nur bana İsa oldu, erenler dua kıldı,
Nice kezin toprakdan ben ölüp dura geldim.
Mansur dedi Enel Hak her suretin oda yak,
Deyin dara gelsinler ben darı kurup geldim.
Sorman Yunus'tan haber, dost nerdeyse orda var,
Haberi gören verir, ben onu görüp geldim.
Yunus Emre
104-) DOST DER İDİM İSTEĞİM
Dost der idim isteğim, dermanıdır aşıkların,
Aşk kadehi koma ki, peymanıdır aşıkların.
Aşık ol aşk oduna, pervane gibi yana gör,
Oda yanan kimseler, pes canıdır aşıkların.
Her gece cevlan eder, Hakk'ın cemalin görmeğe,
Arşı azim dembedem seyranıdır aşıkların.
Zahidin zühtü ile Cennet makamı olur,
Masivanın küllisi zindanıdır aşıkların.
Hor bakma sen azizim, aşk erine zinhar,
Sırr-ı Mevla'sı ile pinhanıdır aşıkların.
Şeyh-i kamil hizmetinden fariğ olma ey Yunus,
Kulluk etmek pirine erkanıdır aşıkların.
Yunus Emre
105-) DOST ELİNDEN ÖLÜR İSEM
Dost elinden ölür isem güle güle geri gelem,
Ganîmet görem bu demi, can şükrane vere gelem.
Canın diri tutan kişi, dost katından ırak düşer,
Feda kılam yüzbin canı, ıraklıktan beri gelem.
Cercis’leyin o dost beni yetmiş kez öldürür ise,
Bin kez dahi ölür isem, yüz bin kez ileri gelem.
Yüz bin kez doğam, dolunam, dost burcunda cevlan kılam,
Hem bunda olam, hem anda, bunda anda vara gelem.
Dost burcunda doğmuş iken niçin ırak varmak bana,
O mahabbet feleğinde her sabah çeviri gelem.
Yavı kılındım ne çare, yürürüm dün gün avare,
Soranlara cevap budur, isteyerek sora gelem.
Bin yıl toprakta yatarsam hiç komayam Enel Hakk’ı,
Ne vakt gerek olur ise, aşk nefesin vere gelem.
İnanmayan, gel sinime, dost adını söyle çağır,
Kefen donun pare kılıp, toprağımdan duru gelem.
Dost yolundan gider isem gelmekliğim kolay ola,
Dost varlığı benim ile her dem nişan vere gelem.
Bundan böyle n'olasını değme akıl şerh etmeye,
Miskin Yunus aşıklara, hoş haberler vere gelem.
Yunus Emre
106-) DOST YÜZÜNE BAKMAYA
Dost yüzüne bakmaya çok safa nazar gerek,
Dost ile bilişmeye can gözü bidar gerek.
Kibirden nazdan geçen, tertipleri terkeden,
Varlığından vazgeçen yüz bin ol kadar gerek.
Varlıktır hicap katı, kim yıka bu hicabı?
Dost yüzünden nikabı götürmeye er gerek.
Hicap oldun sen sana, ne bakarsın dört yana?
Kaykımaz öne sona kime ki didar gerek.
Gel şimdi hicabın yık, hırs evinden taşra çık,
Hak bağışlaya tevfik, kasd ile hüner gerek.
Aşığa izzet ve ar, vallah bedi bu haber,
Aşık isen cansız gel, ne ser ne destar gerek.
Sen seni elden bırak, dost yüzüne sensiz bak,
Mansur'layın Enel HAK dahi sebükbar gerek.
Kim dost ile bilişe, elbette derde düşe,
Aşık canı hemişe sermest ve humar gerek.
Sen seni aradan al, cisim suret cansız kal,
Onda bulasın visal, ayrık ne pazar gerek.
Dost ile bilişen can, odur kendine kıyan,
Varlık askerin sıyan, dahi çabuk er gerek.
Terk eyle kıylükali, dosta ver sen mecali.
Yokluktadır visali, kamudan güzer gerek.
Bu göz gördüğü değil, akıl erdiği değil,
Dil vasf verdiği değil, lisansız basar gerek.
İşit işit çok işit, dost katına sensiz git,
Dosta gidene önden, kendisiz sefer gerek.
Az bakmayasın çoğa, çün dost içinden doğa,
Varlıgını say yoğa, bunca ne haber gerek.
Unut unut kamusun, söyle sen sözün hasın,
Dilersen dost göresin, bundan gayrı ser gerek.
Dünya ve ahiretten, nice türlü nimetten,
Dost yüzünü görmeğe kamudan geçer gerek.
Dünya ahret ahvali, zen ve ferzend vebali,
Dilersen dost visali, varlıkdan hazer gerek.
Boncuk degil sır sözü, gel gidelim ko sözü,
Dostu görmez baş gözü, ayrıksı basar gerek.
Yunus şimdi yavı var, bulmayasın il ve şar,
Kim Hak desin kim batıl, derviş burcu bar gerek.
Yunus Emre
107-) DOST YÜZÜNÜ GÖRECEĞİZ
Dost yüzünü göreceğiz, nice karar kılsın bu can,
Yağmaya verir o demde, yüz bin zahid din ve iman.
Tana vurman aşıklara her ne hale döner ise,
Ferman olamaz kendine müşahedeye gark olan.
Can ve gönül fehm ve akıl aşk mevcine gark olacak,
Ne ile ansın o kişi, yazık ve müzd assı ziyan.
Canında gözü yok kişi, görmeyesir dost yüzünü,
Gözsüz nice fehmeylesin ne renktedir işbu cihan.
Yüz bin melik ve selatin dost yüzünü göreceğiz,
Terk eyleye tacı tahtı, izzet ve leşker hanuman.
Aşk nice bir harap ise velayeti arta durur,
Onun için ki daima virandadır genci nihan.
Aynel yakin gören kişi, ırmaz gözün dost yüzünden,
Nice görebilsin onu bu seviden taşra duran.
Yunus'a bu aşk kızgını komaz dilini tutmaya,
Aşıkla maşuk razını dürüst diyemiye lisan.
Yunus Emre
108-) DOSTTAN HABER GELDİ YİNE
Dosttan haber geldi yine, dostlar hazırlansın demiş,
Bir araya gelsin şeyhler, er eteğin tutsun demiş.
Ben severim şu kulumu, yoksul ola sabreyleye,
Benden ona yol eyledim, miracıma ersin demiş.
Kahır ile kazananlar, güle güle yedirenler,
Açtım onlara perdemi, didarıma baksın demiş.
Her bir kişi dosta vara, armağanın dosta vere,
Orda bizi anmayanlar, burda da utansın demiş.
Ne bir acını doyuran, ne bir yoksulu giydiren,
Ne de bir gönüle giren, bana nice etsin demiş.
Fani dünyadan geçeriz, baki mülküne göçeriz,
Armağan gerektir dosta, yüklü yükün tutsun demiş.
Söyleyin Yunus'a dursun, yüzünü toprağa sürsün,
Öğüdün kendine versin, okuduğun tutsun demiş.
Yunus Emre
109-) DOSTTAN HABER KİM GETİRDİ
Dosttan haber kim getirdi, sorun seher yellerine,
Hak Çalab'ım bititmesin ayrılığın kullarına.
Vay bu ayrılık firakı, dünya kime kaldı baki,
Hak Çalab'ım olmuş saki, kadeh sunar kullarına.
O kadehin içi dolu, onu içen olur deli,
O hocanın talipleri, bel bağlamış yollarına.
Hocanın talibi çoktur, hiç bundan kemteri yoktur,
Her şeyin mürşidi Hak'tır, uymaz mısın allarına.
Nefsine muhalif kişi, durmaz akar gozü yaşı,
Burda nefse uyan kişi dalmaz kevser göllerine.
Kevser havzuna dalanlar, ölmezden öndün ölenler,
Nefsini düşman bilenler, konar Tuba dallarına.
Tuba dalından uçanlar, yüce makamlar geçenler,
Şaraben tahur içenler, banmaz dünya ballarına.
Bu manadan kimse almaz, anda varan yine gelmez,
Bu dünyaya kimse kalmaz, gelen göçer illerine.
Ey miskin Yunus n'eylesin, derdini kime söylesin,
Bir dem tecrübe eylesin, bu dünyanın hallerine.
Yunus Emre
110-) DOSTTAN HABER SORAN KİŞİ
Dosttan haber soran kişi, güzaf değil dostun işi,
Belli bilin mahrum durur, bu dünyada dostsuz kişi.
Kimdir ki dost yüzün göre, dost dost diye canın vere,
O zaman o dosta ere. unuta cümle teşvişi.
Dost işi acep iş durur, can denizin tutuşturur,
Cansızlara bir düş durur, eğer yorarsan bu düşü.
Aşk şavkından alem doldu, bu aşıklar ondan geldi,
Aşksız biten çiçek soldu, aşk iledir dirlik hoşu.
Ben nice diyeyin onu, kabul etmez yüz bin canı,
Ona layık dirlik hani, yoktur ona layık işi.
Kim baha bulur ki ona, o çağırır ondan yana,
Devlet erdi ondan bana, hacet değil hüma kuşu.
Can ne durur dost önünde, fetvâ budur kamu dilde,
Gel göresin bu meydanda, toptur dostu seven başı.
Dostu seven aşıklara, aşkı duraktır canlara,
Aşktır yere göğe direk, ayrığı hep söz öküşü.
Yunus şimdi sen ben iken, aşıklara ne sen ne ben,
Yokluk olur onu sevmek, koyun ayrıksı bakışı.
Yunus Emre
111-) DOSTU GERÇEK SEVENLERİN DOSTA ULAŞIR CANLARI
Dostu gerçek sevenlerin dosta ulaşır canları,
Kendine hayran eylemiş ezel ebed dost bunları.
Aramı yok erte gece maksadı dün gün o hoca,
Onun için aşk gelincek tahttan yıkar sultanları.
Dost elinden o er şahı aldı içti aşk şarabın,
Onun için gitmez ahı dost firakıdır honları.
Aşığım diyen canların, bağrı kebaptır onların,
Gözlerinin akan yaşı ciğerinindir kanları.
Aşığım diyen canların, nişanı vardır onların,
Eti teni arı olur hem palas olur donları.
Yunus Emre
112-) DÜN GİDER GÜNDÜZ GELİR
Dün gider gündüz gelir, gör nicesi uz gelir,
Hakk'ın emri serbeser, cihana düpdüz gelir.
Karanlıklar sürülür, alem münevver olur,
Karanlıklar yerine nur ile gündüz gelir.
İbrete kalmaz mısın, ya da anlamaz mısın,
Dinle kuşlar ününü, nice türlü saz gelir.
Kuş bir yumurta idi, yuva bir perde idi,
Ün bir kudret ünüdür, bilmeyene kaz gelir.
Dinle sözüm manasın, anlayayım der isen,
Arifin kulağına kudret ünü tez gelir.
Bir bak da sağa sola, takılma değme yola,
Kudret bağından sana gör nice avaz gelir.
Söz ıssı sözün alır, suret toprakta kalır,
Her kim bu hali bilir, kendözünden vazgelir.
Aklım bu yola gitti, beni benden iletti,
Yunus'un yükü yetti, bilmeyene az gelir.
Yunus Emre
113-) DÜNYANIN MEKRİNE
Dünyanın mekrine gönlünü verme,
Sen de kurtulmazsın mevtin elinden.
Ben filanım diye göğsünü germe,
Sen de kurtulmazsın mevtin elinden.
Hani Meryem, hani ya oğlu İsa,
Ejderha olurdu elinde Asa.
Firavun kavmiyle cenk eder Musa,
O da kurtulmadı mevtin elinden.
Yunus balık ile deryada yüzdü,
İskender seyredip alemi gezdi.
İndi Süleyman'ın tahtını bozdu,
Sen de kurtulmazsın mevtin elinden.
Nemrut İbrahim'le çok cenk eyledi,
Semaya çıkmaya hem kasdeyledi.
Sonunda bir sinek helak eyledi,
Sen de kurtulmazsın mevtin elinden.
Gökten Kuran ayet ayet inerdi,
Dertli olanlara derman olurdu,
Dünyada kalsa Muhammed kalırdı,
Sen de kurtulmazsın mevtin elinden.
Yunus Emre ister dünyada iman,
Hani tahtın yel götüren süleyman,
Lokman da bulmadı derdine derman,
O da kurtulmadı mevtin elinden
Yunus Emre
114-) DÜNYAYA GELEN KİŞİLER
Dünyaya gelen kisiler, yola bile gelmek gerek,
Ölümünü anıp anıp, dün bugün ağlamak gerek.
Bu dünya kahır evidir, hem baki değil fanidir,
Aldanıp da kanma buna, tez tövbeye gelmek gerek.
Ne durur dünya çokluğu, eşkere durur yokluğu,
Varlık sarayın hakikat, ahireti bilmek gerek.
Gel şimdi dur bu faniden, mahrum kalmadan bakiden,
Taat kılıp bu dünyadan, kullar nasip almak gerek.
Korkar isen sen Tamu'dan, alçak olasın kamudan,
O günü ince köprüden, bil kamular geçmek gerek.
Geçip gitmek diler isen, ya düşmeyeyim der isen,
Su kazandığın malını, Tanrı için vermek gerek.
Kazandığını verenler, yoksulları hos görenler,
Hak hazretine varanlar, oddan o kurtulmak gerek.
Kuran diyor ki vetteku yine diyor ki tezraû,
Kahil olup boş oturma, tez tövbeye gelmek gerek.
Yunus'un sözü şiirden, amma aslıdır kitaptan,
Hadis ile dinene çok bilgil sadık olmak gerek.
Yunus Emre
115-) DÜŞT'ÖNÜME HUBBÜL VATAN
Düşt'önüme hubbül vatan, gidem hey dost diye diye,
Ona varan kalır hemen, kalam hey dost diye diye.
Gele şu Azrail tuta, fayda kılmaz ana, ata,
Binem şu agaçtan ata, gidem hey dost diye diye.
Halvetlerde meşgul olam, her dem açılam gül olam,
Dost bağında bülbül olam, ötem hey dost diye diye.
Şu bir beş on arşın bezi, kefen edeler eğnime,
Dikem şu dünya donların, giyem hey dost diye diye.
Mecnun olup da yürüyem, yüce dağları bürüyem,
Bir mum olup da eriyem, yanam hey dost diye diye.
Günler geçe yıl çevrile, üstüme sinlem devrile,
Ten çürüye toprak ola, tozam hey dost diye diye.
Yunus Emre var yarine, münkirler girmez yoluna,
Bahri olup dost gölüne, dalam hey dost diye diye.
Yunus Emre

YUNUS EMRE E HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER

YUNUS EMRE E HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
İÇİNDEKİLER
116-)ECEL OKU ERDİ CANA
117-)EĞRİLİĞİN KOYASIN
118-)EĞER DİLİM BENDE İSE
119-) ERENLERE MUHİP İKEN
120-) ERENLERİN GÖNLÜNDE
121-)ERENLERİN HİMMETİNİ BEN BANA YOLDAŞ EYLEYEM
122-) ERENLERİN YOLLARI İNCEDEN İNCEYİMİŞ
123-) EŞKARE KILDIM BUGÜN PİNHANIMI
124-) EVVEL BAHAR OLMAYINCA
125-) EVVEL BENİM AHİR BENİM
126-) EVVEL BİZE VACİP BUDUR
127-) EVVEL DAHİ VAR İDİ CANIMDA BU AŞK ODU
128-) EVVEL KADİM ÖNDEN SONA
129-) EVVEL KADİMDEN GELDİM
130-) EY AŞIKLAR
131-) EY AŞK DELİSİ OLAN
132-) EY AŞK ERİ AÇ GÖZÜNÜ
133-) EY BANA DERVİŞ DİYEN
134-) EY BENİ AYIPLAYAN GEL BENİ AŞKTAN KURTAR
135-) EY BİZİMLE YAR OLUP DOSTA GİDEN GELSİN BERİ
136-) EY ÇOK KİTAPLAR OKUYAN
137-) EY DOST SENİ SEVERİM
138-) EY DOST SENİN AŞKIN ODU
139-) EY DÜN BUGÜN HAK İSTEYEN
140-) EY DÜNYAYA ALDANAN
141-) EY DÜNYAYI SEVEN KİŞİ
142-) EY EHL OLAN SÖYLE BANA
143-) EY GÖNLÜMÜN EĞLENCESİ
144-) EY GÖNÜL BİZE KEREM KIL
145-) EY KAMU DERT EHLİ GELİN
146-) EY KOPUZ İLE ÇEŞTE
147-) EY PADİŞAH, EY PADİŞAH
148-) EY SÖZLERİN ASLIN BİLEN
149-) EY SU NERDEN GELİRSİN VATANIN NERDE SENİN
150-) EY YA GAFİL AÇ GÖZÜNÜ
151-) EY YARENLER EY KARDAŞLAR SORUN BANA NERDE İDİM
152-) EY YARENLER EY KARDAŞLAR SORUN BANA NERDE İDİM 2
153-) EY YARENLER EY KARDEŞLER ECEL ERE ÖLEM BİR GÜN
154-) EY YARENLER TINMAN BANA
155-) EYYUB'UM GÖNLÜ DERTLİYİM
156-) EZELİ BU AŞKI BEN BU MÜLKE SÜRÜP GELDİM
116-) ECEL OKU ERDİ CANAEcel oku erdi cana, kafle göçtü dur diyeler,
Gafil olan yolda kalır, hazırlığı gör diyeler.
Anmaz idim o sultanı, ne işe gönderdi beni,
Emanet verilen canı, sahibine ver diyeler.
Çün can bedenden çekile, şu elif kamet büküle,
Gözünden gevher döküle, gel merteben sor diyeler.
Şöyle yürürken naz ile, adın deftere yazıla,
Kara yerde ev düzile, gel günahkar gir diyeler.
Kabrin sual eder sana, hani armağının bana,
Armağansız gelen burda, yılan çiyan yer diyeler.
Münafıkın aklı şaşa, Rabbim bilmem diye haşa,
Kabir dar ola kavuşa, Hak buyurdu kır diyeler.
Mümin olan gele dile, cevap vere güle güle,
Cennet'ten huriler gele, kabrin dolu nur diyeler.
Yunus sabret bu mihnete, bir gün eresin rahata,
Yine Hakkın lütfu yete, gel Cennet'e gir diyeler.
Yunus Emre
117-)EĞRİLİĞİN KOYASIN
Eğriliğin koyasın, doğru yola gelesin,
Kinden kibirden vazgeç, erden nasip alasın.
Ne versen elin ile, o varır senin ile,
Ben desem inanmazsın, varacağız göresin.
Gönülde pas oturur, orda seni yitirir,
İçeri şah oturur, giremezsin göresin.
On ikidir hücresi, yedi dervazesi var,
Orda iki dilber var, bilmezsin ki sorasın.
Var kardaşını öldür, dahi avradın boşa,
Anana kabin kıydır, Hakk’ı ayan göresin.
Biçare miskin Yunus aşktan dava kılarsın,
Dosttan haber gelecek yüz sürüyü varasın.
Yunus Emre
118-)EĞER DİLİM BENDE İSE
Eğer dilim bende ise, kimse bana nesne demez,
Gönlüm ger revende ise alemde karar eylemez,
Eğer gözüm bakar ise, baktığına akar ise,
Gördüğüm benim der ise, oda düşer ar eylemez.
Eğer akıl başta ise, gönülde o tuşta ise,
İkisi bir işte ise, düşman bana kar eylemez.
Düşman benim nefsim olur, tamamıyla hırsım olur,
Tamamıyla hırsa uyan gönüllerde yer eylemez.
Gönülleri hep düzen o, türlü nakışlar yazan o,
Can gövdeden ayrılacak, bu diller niçin söylemez.
Gönüllerde yer eylemek Muhammed'e gelmiş olur,
Mustafâ'ya ümmet olan Tamu'da karar eylemez.
Öldüren o, dirilten o, Yunus şimdi Hak ile ol,
Hak'tan artık hîç kimesne, yok nesneyi var eylemez.
Yunus Emre
119-) ERENLERE MUHİP İKEN
Erenlere muhip iken, ya münkir olduğun neden?
Çok sakın tatlı canını, okları çıkmadan yaydan.
Kahır erenler atıdır, gayret dahi hilatıdır,
Erenler yayı katıdır, okları geçer kayadan.
Bize muhip olanları, Hak'tan dileriz onları,
Dönüp münkir olanları tez çıkarırlar aradan.
Burda ayak el öpülür, görenin canı kapılır,
Garip misafir yapılır, zavye ve mescithaneden.
Ağı içerse nuş olsun, sücü içerse hoş olsun,
Yunus ile yoldaş olsun, gelsin Allah'ına giden.
Yunus Emre
120-) ERENLERİN GÖNLÜNDE
Erenlerin gönlünde o sultan dükkan açtı,
Nice bizim gibiler onda konarak göçtü.
Cümle erenler uçtu, dağlar, yazılar geçti,
Aşk kazanına düştü, orda kaynadı pişti.
Bu dünyanın meseli, benzer murdar gövdeye,
İtler murdara üşdü, Hak dostu kodu kaçtı.
Aşık mı diyem ona, canını terketmedi,
Aşık ona diyeler, melamet dile düştü.
Yine esridi Yunus, Taptuk yüzün görelden,
Meğer onun gönlünden bir cur'a şerbet içti.
Yunus Emre
121-)ERENLERİN HİMMETİNİ BEN BANA YOLDAŞ EYLEYEM
Erenlerin himmetini ben bana yoldaş eyleyem,
Her nereye varır isem, cümle işim hoş eyleyem.
Koyam bu dünyayı gidem, çün ahrete sefer edem,
Cennetteki hurileri ben bana yoldaş eyleyem.
Tene yumuşak giymeyem, cümlesinden fariğ olam,
Döşeğimi toprak edip yastığımı taş eyleyem.
Vuram yıkam nefs evini, oda yana hırs ve heva,
El götürem şimden geri, nefs ile savaş eyleyem.
Tenim dahi, canım dahi hiç bilmedi Enel Hakk'ı,
Şimdiye dek bilmediyse, şimden geri tuş eyleyem.
Bugün gülen kişi bunda, yarın ağlar imiş onda,
Revan döküp gözyaşını, yastığımı yaş eyleyem.
Miskin Yunus çağırıp der, aşıkıyım miskinlerin,
Dervîş değil ise dışım içimi dervîş eyleyem.
Yunus Emre
122-) ERENLERİN YOLLARI İNCEDEN İNCEYİMİŞ
Erenlerin yolları inceden inceyimiş,
Süleyman’a yol kesen şu bir karıncayımış.
O karınca söyledi Süleymân'a yol dedi,
O karınca söylediği cevap alıncayımış.
Götürmedi kimsene kimsenenin gücünü,
Güç götürdüm diyenler eli erinceyimiş.
Kim kime ne der ise, eğer hayır, eğer şer,
Allah verir cezasın gele yol inceyimiş.
Gönlüm bana söylerdi, seni severem derdi,
Gönlüm seni sevdiği dosta erinceyimiş.
Gönlüm der ki varayım, sana geri geleyim,
Gönlüm uyduğu bana dostu buluncayımış.
Yarenlerim derler ki; aşık melamet gerek,
Geldi benim başıma o söz yerinceyimiş.
Aşığın gözyaşları gece gündüz dökülür,
Aşık kan ağladığı maşuk soruncayımış.
Dört kitabın manasın okudum tahsil kıldım,
Aşka gelince gördüm bir ulu heceyimiş.
Ben dervişim diyenler, haramı yemeyenler,
Haramın yenmediği ele girinceyimiş.
Derler ki filan öldü, mülkiyle malı kaldı,
O malın irkildiği ıssı ölünceyimiş.
İki kişi söyleşir Yunus’u görsem diye,
Biri der ki; ben gördüm, bir aşık kocayımış.
Yunus Emre
123-) EŞKARE KILDIM BUGÜN PİNHANIMI
Eşkare kıldım bugün pinhanımı,
Can verirken buldum o cananımı.
Can gönül hayran kalıyor maşuka,
Maşuk ile sürerim devranımı.
Dert gerektir, dert gerektir, dert gerek,
Kim gerek derde, verem dermanımı.
Mekansızım onun için dünyada,
Kimseler bilmez benim mekanımı.
Kanı buldum n'iderem ben ayrığı?
Yağmaya verdim bugün dükkanımı.
Top benim çevganı aldım çalarım,
Kim ala bu toptan meydanımı?
Yer benimdir, gök benimdir, arş benim,
Gör nicesi germişem sayvanımı.
Yunus olduysa adım, pes ne acep?
Okuyalar defter ve divanımı.
Yunus Emre
124-) EVVEL BAHAR OLMAYINCA
Evvel bahar olmayınca, kızıl gül açılmaz imiş,
Kızıl gül açılmayınca, bülbül zarı kılmaz imiş.
Bülbül hevestir ötmeye, güle sarmaşıp yatmaya,
Bağban kasdeyler satmaya, gül kadrini bilmez imiş.
Bre bağban satma gülü, haramdır akçesi, pulu.
İnletme aşık bülbülü, gözün yaşı dinmez imiş.
Yılda bir kez hayvanlara, aş yeli eser bunlara,
Kimi adem hayvan olur, hayvan aşık olmaz imiş.
Aşık olamayan adem, benzer imiş bir ağaca,
Ağaç yemiş vermeyince budağı eğilmez imiş.
Yunus Emre'm, hey biçare, yardan ayrıldın avare,
Yardan ayrılmayınca dost yar kadrini bilmez imiş.
Yunus Emre
125-) EVVEL BENİM AHİR BENİM
Evvel benim, ahir benim, canlara can olan benim,
Azıp yolda kalanlara hazır medet eden benim.
Bir karara tuttum karar, benim sırrımı kim duyar,
Cahil beni nerde görür, gönüllere giren benim.
Kün deminde nazar eden, bir nazarda dünya düzen,
Kudretinden han döşeyip, aşka bünyad vuran benim.
Düz döşedim bu yerleri, çöksü vurdum bu dağları,
Sayvan eyledim gökleri, geri tutup duran benim.
Dahi acep aşıklara ikrar ve din iman oldum,
Halkın dahi gönlündeki küfr ü İslam güman benim.
Bir niceye verdim emir, devlet ile sürdü ömür,
Yanan kömür, kızan demir, örse çekiç salan benim,
Kar yağdıran, buz donduran, hayvanlara rızkın veren,
Şöyle bilin o mahluka o Rahim ve Rahman benim.
Halk içinde dirlik düzen, dört kitabı doğru yazan,
Ak üstüne kara dizen, o yazılan Kuran benim.
Dost ile birliğe yeten, buyruğu ne ise tutan,
Mülk bezeyip dünya düzen, o bahçıvan hemen benim.
Dünyada ben o Rüstem'im, dünya içinde bostanım,
Gönlümdeki sensin benim, seni sende gören benim.
Benim Hakk'ın kudret eli, benim beli aşk bülbülü,
Söyleyip her türlü dili halka haber veren benim.
Diller damaklar şaşıran, aşk kazanını taşıran,
Hamza'yı Kaf'tan aşıran o ağılı yılan benim.
Yağmur olup yere yağan, bulut olup göğe ağan,
Gözsüzlerin gözündeki boz pusarık duman benim.
Yunus değil bunu diyen, kendiliğidir söyleyen,
Kafir olur inanmayan, evvel ahir hemen benim
Yunus Emre
126-) EVVEL BİZE VACİP BUDUR
Evvel bize vacip budur, hoş hulk ile amel gerek,
İslam adı okunacak yoldaşımız iman gerek.
İsrafîl surun vuracak, cümle mahluk uyanacak,
Soru hesap sorulacak, Arab dili lisan gerek.
Gök perdelerin açalar, iyi yavuzdan seçeler,
O dem nereye kaçalar, baş kurtarası yer gerek.
Çerge kurup oturalar, sermayemiz getireler,
O siyaset meydanında bu tertipleri bil gerek.
Çağrışalar ata ana, kardaş kardaşdan usana,
Yalvaralar o Sübhan'a, niyaz kılası er gerek.
Dükelinden bu aşk yakın, Yûnus hata kılma sakın,
Aşktan sual sorulacak, cevap veresi hal gerek.
Yunus Emre
127-) EVVEL DAHİ VAR İDİ CANIMDA BU AŞK ODU
Evvel dahi var idi, canımda bu aşk odu,
Eşkere etmez idim, bilirdim ki dost kodu.
Dört kitabı okuyan, bulmadı aşka çare.
Ne beyler, ne sultanlar, ne müderris, ne kadı.
Yer gök kaim ırılmaz, yeller esip deprenmez,
Her nesne muhkem olur, aşk olacak bünyadı.
Aşk anadan doğmadı, kimseye kul olmadı,
Hükmüne esir kılar cümle bilişi yadı.
Günde bin kez yanaram, razıyım ben şu oda,
Zîra şekerden şirin bana aşkının odu.
Aşka mecnun olanlar, ne kar bilir ne zarar,
Korkutmaz soğuk sıcak, neyler ki aşkın odu.
Ezelde benim fikrim, Enel Hak idi zikrim,
Henüz dahı doğmadan, o Mansur-ı Bağdadi.
Aşk odu cuş eyledi, canımı hoş eyledi,
Kimse söyündüremez canımda yanan odu.
Aşk çengine düşenin, melamet olur işi,
Onun için bednamdır, miskin Yunus'un adı.
Yunus Emre
128-) EVVEL KADİM ÖNDEN SONA
Evvel kadim önden sona, zevali yok sultan benim,
Yedi iklîme hükmedip, yeri göğü tutan benim.
Ben bu yeri yaradacak, yer üstüne gök duracak,
Ulu deniz mevc vuracak, Nuh'a tufan veren benim.
Kün dedim bu yere durdu, gökler dahi karar kıldı,
Yüz bin türlü adem geldi, getirip götüren benim.
Yusuf ile çaha inen, teraziye altın vuran,
Kefesini basaduran, Mısır ıssı sultan benim.
Sofu ile sofu olan, sûfî ile sâfî olan,
Bel bağlayıp taat kılan, o Kerim ve Rahman benim
Kaf'tan kaf'a hükmeyleyen, devleri hükmüne koyan,
Yele binip seyran kılan, bu mülke Süleyman benim.
Et ve deri endam çatan, alemlere gönül katan,
Adem'i donla donatan, mülke kadem basan benim.
Sekiz Uçmak aşıklara, köşk ve saraydır onlara,
Musa gibi Tûr Dağı'nda hayran olup kalan benim.
Ben abidim, ben mabudum, kamu yerlerde hazırım,
Zalimlerden tat alıcı, miskinleri tutan benim.
Tapduk diyem cümle dile, inanmışım değme kula,
Yunus dahi hod kim ola, bu sözleri diyen benim.
Yunus Emre
129-) EVVEL KADİMDEN GELDİM
Evvel kadimden geldim yer gök yaratılmazdan,
Arş kürs ve levhi kalem hiç daha anılmazdan.
Dost ile sohbetteydim, içeri halvetteydim,
Adem nice nesnedir, hiç daha anılmazdan.
Yüz bin yiğirmi dört bin canlar canım içinde,
Gizlü Muhammed canı daha içeri bizden.
Hem canlar ona perde, o nur içinde nurda,
Aşk onda kadim olur, canlara ayrılmazdan.
Aşktır Hakk'ın varlığı yer ve gök mamurluğu,
Aşk bizi pertev etti, her biri birimizden.
Evvel Adem yarattı, sonra peygamberleri,
Ahir Muhammed nuru balkıdı içimizden.
Adem atadan beri, veli evliya nebi,
Hak müşerref eyledi Ahmed'i kamu yüzden.
Yetmiş bin yıl önceden yarattı Muhammed'i,
Hak kendi aşık oldu, bahane bir yıldızdan.
O yıldız ki var idi, kandaydı Adem canı,
Ya bunca peygamberler anılmadan ağızdan.
Alimler bunu bilmez, her akıl ona ermez,
Hidayettir Yûnus'a, keşf oldu hacemizden.
Yunus Emre
130-) EY AŞIKLAR
Ey aşıklar, ey aşıklar, aşk mezhebi dindir bana,
Gördü gözüm dost yüzünü, yas kamu düğündür bana.
Ayrık bize yas eylemez, gönlümüzü pas eylemez,
Hak'dan gelen görklü avaz, ondan gelen ündür bana.
Ayrık bana ben demeyem, kimesneye sen demeyem,
Ya kul ya sultan demeyem, kalsın işitenler tana.
Senden sana varır yolum, senden seni söyler dilim,
Allah sana ermez elim, bu hikmete kaldım tana.
Ben aşkından ırılmayam, dergahından sürülmeyem,
Eğer benden gider isem, senin ile varam sana.
O dost buraya gönderdi, var dünyayı bir gör dedi,
Geldim, gördüm bir arayış, seni seven kalmaz ona.
Kullarına vadeyledi, yarınki gün cennet dedi,
O dostların sevindiği, yarınım bugündür bana.
Dost aşka ulaşıladan, dünya ahiret bir oldu,
Ezel ebed sorar isen, dün ile bugündür bana.
Yunus seni din edindi, din nedir iman edindi,
Aşka bugün yarın n'olur, işi nedir önden sona.
Yunus Emre
131-) EY AŞK DELİSİ OLAN
Ey aşk delisi olan, ne kaldın perakende,
O seni deli kılan yine sendedir sende.
Dünyada, ahrette Hak, yer gök doludur mutlak,
Hiç gözlere görünmez, kim bilir ne nişanda.
Her kim onu gördüm dese gerek oda yakalar,
Her kim ona şek getirir ne dinde ne imanda.
Ger meyhaneye vardım, onsuz yer göremedim,
Yine ona sataştım, girdim ise külhanda.
Her kim aradı cismin, cisminde buldu hasmın,
Ne dünya ahret ona, ne karda ne ziyanda.
Bir nicesine kaç der, bir nicesine tut der,
Kaçanla bile kaçar, yine durur duranda.
Uğrı diye kullarını giriftar eden o,
Medet edip erişen odur yine zindanda.
Derler ki: Miskin Yunus, niçin deli oldun sen,
Ne akıl, ne fehm kalsın, işbu sırrı duyanda.
132-) EY AŞK ERİ AÇ GÖZÜNÜ
Ey aşk eri aç gözünü, yeryüzüne eyle nazar,
Gör bu latif çiçekleri, bezenerek geldi geçer.
Bunlar yazın bezenirken, dosttan yana uzanırken,
Bir sor ahi sen bunlara, nereyedir azm-i sefer.
Her bir çiçek bin naz ile, öğer Hakk'ı niyaz ile,
Her kuş hoş bir avaz ile, o padişahı zikreder.
Öğer onun kadirliğin, her bir işe hazırlığın,
İlla ömür kasırlığın, anacağız rengi döner.
Rengi döner günden güne, toprağa dökülür yine,
İbret olur anlayana, bu ibreti arif duyar.
Bu sırrı ger duyaydın, ya bu gamı yiyeydin.
Yerinde eriyeydin, gideydi senden kar ve kir.
Ne gelmeğin gelmek olur, ne bilmeğin bilmek olur,
Son menzilin ölmek olur, duymadın aşktan bir eser.
Bildik gelen geçer imiş, konan geri göçer imiş.
Aşk şerbetin içer imiş, her kim bu manadan duyar.
Yunus bu sözleri kogil, kendözünden elin yugil,
Senden ne gele bir değil, çün Hak'tan gelir hayır şer.
Yunus Emre
133-) EY BANA DERVİŞ DİYEN
Ey bana derviş diyen, nem ola derviş benim,
Ya bu adıma layık, hani elimde iş benim.
Derviş derler adıma, bakarlar suratıma,
Bilmezler ki dirliğim, külli sitayiş benim.
Dil ile şeyhim ulu, yolda aludan alu,
Aklım evi kaygılı, nefsim asayiş benim.
Sureti güler halka, ya kani kulluk Hakk'a,
Bu dirliğime bak a, hem işim yanlış benim.
Kendi izim bilirim, saluslana yürürüm,
Buğuz, kibir, düşmanlık, gönlümü almış benim.
Suçumu örter hırkam, dirliğim cümlesi ham,
Bir gün yırtılır perdem, o gün en zor iş benim.
Derviş neye dolundum, ulu suçta bulundum,
Yunus umduğum Haktan, o rahmet imiş benim.
Yunus Emre
134-) EY BENİ AYIPLAYAN GEL BENİ AŞKTAN KURTAR
Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar,
Elinden gelmez ise söyleme fesat haber.
Aşıkların ahvali maşuk katında biter,
Sözün var ona söyle, benim elimde ne var.
Dost yüzünden nikabı her kim giderdi ise,
Hicap kalmadı ona, artık ne hayır ne şer.
Hiç kimesne kendinden halden hale gelmedi,
Aşıkların canına maşuka vurur minkar.
Kim ki aşk kadehinden bir zerre içti ise,
Ona ne akıl, ne us, ne esrik, ne de humar.
Tek ben değilim aşık, o maşuk nazarında,
Aşk yoluna can feda, benim gibi sad hezar.
Aşıkların halini aşık olanlar bilir,
Aşk bir gizli haznedir, gizli gerektir esrar.
Korkarım söylemeğe şeriat edebinden,
Yok ise söyleyeyim daha ayrıksı haber.
Kim vere bu dil ile o maşukadan haber,
Meğer o kimseler ki, can içinde canı var.
Yunus ölürse ne gam, aşk içinde kardaşlar,
Aşk yoluna uyanan, maşuk burcunda doğar.
Yunus Emre
135-) EY BİZİMLE YAR OLUP DOSTA GİDEN GELSİN BERİ
Ey bizimle yar olup, dosta giden gelsin beri,
Yok eyleyip kendözün can terk eden gelsin beri.
Terkedelim kılükali, isteyelim doğru yolu,
Hem bulalım gevher kanın, gevher alan gelsin beri.
Gevher bu can maksududur, can maksudun Mansur'udur,
Maksud için Mansur'layın, berdar olan gelsin beri.
Emek dilersen maksuda, çok hizmet eyle her işte,
Sen gel senliğinden ayrıl, nuru didar gelsin beri.
Pinhan edenler kendözün, onlar görürler Hak yüzün.
Görmek dilersen bil sözün, ikrar eden gelsin beri.
Yunus gel anlat halini, bildir nedir ahvalini.
Derde bırak gel kendini, derman eden gelsin beri.
Yunus Emre
136-) EY ÇOK KİTAPLAR OKUYAN
Ey çok kitaplar okuyan, sen ki tutarsın bana dak,
Ta bilesin sırrı ayan, gel aşktan oku bir varak,
Okumalı ilmin yüzün, ilme amel gerek güzin,
Aç gönülden batın gözün, aşık maşuk haline bak.
Gör maşuğun ne iştedir, aşık dahi o iştedir,
İkisi bir sır iştedir, iki sanıp kalma ırak.
İkilikten geçemedin, hali kalden seçemedin,
Dosttan yana uçamadın, fakilik oldu sana fak.
Cübbeyle hırka, tahtla tac, bunlar verirler aşka bac,
Dört yüz mürit ve elli hac, terk eyledi Abdülrezzak.
Onun gibi din ulusu, hac öptü, çaldı nakusu,
Sen dahi bırak namusu, nefsin itini oda yak.
Sen kendine geldin ise, sıfat nedir bildin ise,
Hakk'a bağlı oldun ise, ne söyler isen bana hak.
Bilmeyesin bednam ve nam, bir ola sana hasuam,
Bildim ise ilmi tamam, gel şimdi oku bir varak.
Yerde ve gökde aşk ile, aşktan gelir her söz dile,
Biçare Yûnus ne bile, ne kara okudu, ne ak.
Yunus Emre
137-) EY DOST SENİ SEVERİM
Ey dost seni severim, canımda yerin vardır,
Gece gündüz uyumam, acayip halim vardır.
Sen gülü görür iken, dikene sunma elin,
Düşmandan ne korkarsın, doğru bir yarin vardır.
Düşmanlar sorar bana; söz demek nerden sana?
Bana söz demek nerden, benim üstadım vardır.
Ele getirdiğini miskinlere harceyle,
Nice çok yaşar isen, sonunda ölüm vardır.
Bunda kendözün gören, o olur yolda kalan,
Benim bir karıncaya vallah isnadım vardır.
Tanla turu gelecek bülbül gibi söylerim,
Gönülde mani biter, dertli ciğerim vardır.
Yunus Emre kendözün, toprağa vur gel yüzün,
Maşukaya yaraşır bir miskinliğim vardır.
Yunus Emre
138-) EY DOST SENİN AŞKIN ODU
Ey dost senin aşkın odu, ciğerim pare baş kılar,
Aşkından yanar yüreğim, yandığım bana hoş gelir.
Aşkın oduna yandığım, ağlamak oldu güldüğüm,
Dost sana zarı kıldığım, münkirlere savaş gelir.
Söyler isem sözüm savaş, söylemezsem ciğerim baş,
Cihan dolu olur kalleş, her birinden bir taş gelir.
Gör nice taşlar atılır, dost için başlar tutulur,
Gelir gönüle batılır, halimize haldaş gelir.
Bizim halimizden bilen, kimdir aşka münkir olan,
Bizim sevdiğimiz Hak’tır, bu halka göz ve kaş gelir.
Nice sultanlar aciz olur bu aşkın elinden,
Her kim bu yola düşerse, o bu yola yavaş gelir.
Erenler buna kalmadı, vardı yoluna durmadı,
Hakk’ı gerçek sevenlere, cümle alem kardeş gelir.
Miskin Yunus bil özünü, dosta açıp şu gözünü,
Hangi burçtan bakar isen, o sultana güneş gelir.
Yunus Emre
139-) EY DÜN BUGÜN HAK İSTEYEN
Ey dün bugün Hak isteyen, bilmez misin Hak nerdedir,
Her nerdeysem orda hazır, nerde bakarsam ordadır.
Sakın olma Hakk'a ırak, gönüldedir Hakk’a durak,
Sen senliğin elden bırak, tenden içeri candadır.
Gir gönüle bulasın Tur, sen ben demek defterin dür,
Key güher er gönlündedir, sanma ki o ummandadır.
O ummanda yüzbin güher, bir katreye benzer tamam,
O cana yok zaman zeval, zevalli can hayvandadır.
Her nerde ki gözün baka, Çalap hazırdır mutlaka,
Şu can ki tapmadı Hak'a, faydası yok ziyandadır.
Eyle suretini viran, can sırrıdır ona eren,
Batın gözüdür dost gören, zahir gözü yabandadır.
Çün suretin viran ola, gönlün bağı cinan ola,
Canın genci vîran ola, çünkü bu genc virandadır.
Her kim gaflet içre geçer, canı zeval suyun içer,
Derviş sırrı arştan uçar, gerçegi yeryüzündedir.
Miskin Yunus gözün aç bak, iki cihan doludur Hak,
Sıdk oduna gümanı yak, o eşkere pinhandadır.
Yunus Emre
140-) EY DÜNYAYA ALDANAN
Ey dünyaya aldanan, hayırla ihsan hani?
Unuttun ahireti, şefkatla iman hani?
Kimde ki şefkat vardır, rahmet dahi ondadır,
Şimdi bir gönlü açık sünni müsülman hani?
İbrahim Halil geldi Kabe'ye bünyad vurdu,
Oğluna bıçak çaldı, İsmail kurban hani?
Şeddad bir uçmak yaptı, Nemrut göğe ok attı,
Karun'u da yer yuttu, Adil Nuşirvan hani?
Kim ki istedi buldu, kulluğu tamam oldu,
Mısır'a sultan oldu, Yusuf-ı Kenan hani?
Resul Mirac'a ağdı, gökden yere nur yağdı,
Habib'im diye öğdü, o Fahr-i cihan hani?
Ebubekir'le Ömer, yüzlerinden nur damar
Sinesi dolu Kuran Osman-ı Affân hani?
Biner idi Düldül'e, belinde Zülfikar'ı
Erenler açtı dini, Tanrı Arslan'ı hani?
Çalap Tanrı'nın hası, Hazret'e geçer nazı,
Peygamber'in amusı Hamza pehlivan hani?
Cüneyd-i Bağdadi ve Şibli ve Maruf-ı Kerhi,
Onlar vardı bu yola, şimdi o erkan hani?
Bayezid-i Bestami, yedi kat gök seyranı,
O erenler sultanı gevher-i maden hani?
Geçti bunların çağı, dünya kahrın ocağı,
Ebul-Müslim Necefî sahib-i kıran hani?
Bir gönül ele getir, feragat ol geç otur,
Konya şehrinde yatır o iki sultan hani?
Fakih Ahmed Kutbeddin, Sultan Seyyid Necmeddin,
Mevlana Celaleddin, o Kutb-ı Cihan hani?
O Seyyid Ahmed Kebir müyesserdi ona nur,
Ayalleri cümle şir, o hulkı merdan hani?
Yunus Emre'm aç gözün, toprak eyle sen yüzün,
Sana dahi diyeler, ciğeri biryan hani?
Yunus Emre
141-) EY DÜNYAYI SEVEN KİŞİ
Ey dünyayı seven kişi, bir gün koyup gitmek gerek,
Senin dileğinle değil, naçardır, ne etmek gerek?
Gözün ile gördüğünü, şu hasretin olanları.
Akil isen an bunları, her kimseyi anmak gerek.
Şu kahr ile kazandığın, bir gün kalısar körlüğe,
Şu mal ki körlüğe kalır, şaylığa harc etmek gerek.
Kudret kandilinden senin, destur ile indi canın,
Bir gün geri gel deniser, şu sözü işitmek gerek.
Ne hak buyruğun tutarsın, ne kul sözün işitirsin,
Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek?
Uydun bu nefsin sözüne, battın günah denizine,
Çirk getirdin can yüzüne, tövb'eteğin tutmak gerek.
Yunus, şimdi sen dil ile, ben Hakkı severim deme,
O padişah hazretine, görklü meta iltmek gerek.
Yunus Emre
142-) EY EHL OLAN SÖYLE BANA
Ey ehl olan söyle bana ben nicesi döleneyim
Ne türlü tedbîr edeyim ya nice sağınç sanayım
Canımda o büt bitipdir, gönülümü o tutupdur,
Hey beni o avutupdur, ayruk neye bağlanayım.
Öyle edipdir o beni, seçemezem dünden günü,
Alsın teni utsun canı, kon ben ona aldanayım.
Ben gevheriyem kanım o, ben bir kulum sultanım o,
Aklım ve canım gönlüm o, ondan niçin usanayım.
Onsuzluğum bana haram, ondan olur naktim tamam,
Bunun gibi lütuf kerem, nerde bulup dinleyeyim.
Odur bana Yunus diyen, odur benim bağrım delen,
Odur beni bensiz koyan, hem ben olam bu ben neyim.
Yunus Emre
143-) EY GÖNLÜMÜN EĞLENCESİ
Ey gönlümün eğlencesi, anlat bana n'eyleyeyim?
Aşkından oldum avare, derdim kime söyleyeyim?
Fena mülkünden geçeyim, o dost iline uçayım,
Dalayım aşk ummanına, denizlerin kaynatayım.
Aşkın od vurdu canıma, gelsin aşıklar yanıma,
Dökeyim aşkın hanını, aşıkları toylayayım.
Girdim bu aşkın bağına, baktım sağıma soluma,
Türlü yemişlerin yiyip, güllerini koklayayım.
Dün gün kılayım ah ve zar, aşık olayım il ve şar,
Dökeyim kanlı yaşımı, zarılıklar eyleyeyim.
Aşık olayım şu güle, dolsun cihana gülgüle,
Hezar destan olayım ben, dost bağını yaylayayım.
Miskin Yunus aşıkların dirliğini dirilmedin.
Bari gücüm yettiğince soylarını soylayayım.
Yunus Emre
144-) EY GÖNÜL BİZE KEREM KIL
Ey gönül bize kerem kıl, bile seyran edelim,
Candan, tenden geçelim, gel azm-i canan edelim.
Ten nedir dost yolunda, ben onu terk etmeyim,
Dost cemalin görmeye, gel canı kurban edelim.
Bu fena ender, fenayı terk edelim dost için,
Öz beka ender, beka mülkünde seyran edelim.
Asitanı mürşidin gel, kıbleyi can kılalım,
O şeh ki şahlar şahın, gel biz de mihman edelim.
Gel beri dağılmayalım yağmur damlası gibi,
Cem olup derya gibi gel kasd-ı umman edelim.
Ben onun aşk şarabını içmişim her dembedem,
Dost cemalin görmeğe gel arş-ı Rahman edelim.
Çünkü bu zaif Yûnus'a yoldaş bile olmadın,
Ey gönül o şahı gel taht-ı Süleyman edelim.
Yunus Emre
145-) EY KAMU DERT EHLİ GELİN
Ey kamu dert ehli gelin, dert benim ve derman benim,
Kafirdeki küfr-i nihan, mümindeki iman benim.
Alemde fitneyi kodum, Mansur'ı kül etti odum,
Dilinde Enel Hak dedim, boynundaki urgan benim.
Yusuf'daki hüsnü cemal, Yakup'taki hüznü melal,
Gah bedr olam gahi hilal, gökte mah-ı taban benim.
Nemrut'taki suret kılan, İbrahim'i oda atan,
Bir kılını yandırmayan od ve kül ve reyhan benim.
Yunus bu cismim adıdır, cisim onun bünyadıdır,
Adım eğer sorar isen, bil ki cana canan benim.
Yunus Emre
146-) EY KOPUZ İLE ÇEŞTE
Ey kopuz ile çeşte aslın nedir ne işte,
Sana sual sorarım cevap ver bana üşte.
Söyler ki; aslım ağaç, koyun kirişi birkaç,
Gel nağmemi dinle geç, aklı koma beleşte.
Bana haram diyorlar, ben uğruluk değilim,
Çünkü aslım mısmıldır, ne var imiş kirişte?
Bana kiriş dediler, aşka giriş dediler,
Adımı aşk verdiler, ben durmazam kolmaşta.
Şadilik ile geldim, işbu aleme doldum,
Mürvetlere düzüldüm, kodular işbu düşte.
Ağaç deri derildi, kiriş ile bir oldu,
Aşk denizine daldı, bahane yok bu işte.
Mevlana sohbetinde saz ile işret oldu,
Arif manaya daldı, çün biledir ferişte.
Ferişteyi anmaktan bilesin murat nedir,
Gece gündüz biledir senin ile her işte.
O ferişteler adı Kiramen Katibin'dir,
Yazmaktan usanmazlar, armazlar yazda kışta.
Birisi sağ omzunda, birisi sol omzunda,
Birisi hayrın yazar, birisi şer cünbüşte.
Kâğıtları tükenmez, ne hot mürekkepleri,
Aşınmaz kalemleri, kaimlerdir o işte.
Hem meyhaneye varır, hem puthaneye girer,
Bunlar saklarlar seni, sen gafilsin bu işte.
Yunus şimdi Süphân'ı vasfeyle gel gönülde,
Ayrı değil ariften bu kopuz ile çeşte.
Yunus Emre
147-) EY PADİŞAH, EY PADİŞAH
Ey padişah, ey padişah, her dem işin düze gelir,
Dünya onun bostanıdır, sevdiğini üze gelir.
Yavuzluk eyleme sakın, ecel sana senden yakın,
Nicelerin aslın kökün, yurt eyleyip boza gelir.
Sen orda varırsın orda, çok hazırlık yap gel burda,
Canlar baki değil tende, de birkaç gün geze gelir.
Sorucu gelir yer yırtıp, sorar Tanrı’n kimdir diye,
İşbu canım onu duyup, kemiklerim sıza gelir.
Ey Tanrı'yı bir bilenler, can Hakk'a kurban kılanlar,
Ölü değildir bu canlar, aşk gölünde yüze gelir.
Ben gördüm erenler uçtu, aşk kadehin dolu içti,
Hak katında nazı geçti, şöyle yüzü yere gelir.
Erenlerin kulu isen, ölümün anadur Yunus,
Nic’erenler geldi geçti, nöbet şimdi bize gelir.
Yunus Emre
148-) EY SÖZLERİN ASLIN BİLEN
Ey sözlerin aslın bilen, gel de bu söz nerden gelir,
Söz aslını anlamayan, sanır bu söz benden gelir.
Söz var kılar gönülü şad, söz var kılar bilişi yad.
Eğer horluk, eğer izzet, her kişiye sözden gelir.
Söz karadan aktan değil, yazıp okumaktan değil,
Bu yürüyen halktan değil, halik avazından gelir.
Ne elif okudum, ne cim, ne varlıktandır kelecim,
Bilmeye yüz bin müneccim, talihim yıldızdan gelir.
Şule bize aydan değil, aşk eri bu soydan değil,
Rızkımız bu evden değil, deryayı ummandan gelir.
Evvel gönül levhinde Hak, yazmıştı çünkü bir varak,
Bu şimdi okunan sebak, ezeli azaldan gelir.
Evvel hitap kılar cana, canı ondan gelir tene,
Biz aletiz bahane ayrık ne elimizden gelir.
Aklımız o levhe bakar, gizli marazlarım açar,
Söz gelir gönlüme akar, söz dile ansızın gelir.
Biz bir bahane arada, ayrık de elden ne gele,
Çünkü Hak emreder cana, bu keleci ondan gelir.
Yunus bu dert ile ah et, kahr evinde n'eyler rahat,
Bu derde derman kefaret, bir ah ile suzdan gelir.
Yunus Emre
149-) EY SU NERDEN GELİRSİN VATANIN NERDE SENİN
Ey su nerden gelirsin, vatanın nerde senin,
Nerde çukur bulursan, yatağın orda senin.
Sen yüceden çıkarsın, alçak yere akarsın,
Gönül Hakk'a tutarsın alçak gönlün var senin.
Seni bulut götürür, alemlere yetirir,
Türlü çiçek bitirir, hoş üstadın var senin.
Ağaçlara varırsın, köklerinden girersin,
Alttan sıra yürürsün, uzun elin var senin.
Nerde ise yaş kuru, hîç sensiz olmaz biri,
Ne ölüsün ne diri, hîç tenin yoktur senin.
Kimin denize gider, kimin tütünü tüter,
İsmin desen ne olur, hoş pazarın var senin.
Akıp deniz olursun, dağılıp toz olursun,
Göllerde saz olursun, yapılan evler senin.
Dünyada canlı cansız, olamayalar sensiz,
Cana cansın gümansız, hîç menendin yok senin.
Şimdi Yunus susadı, diler ki senden içe,
Bir içim bin kızıla, nice bahan yok senin.
Yunus Emre
150-) EY YA GAFİL AÇ GÖZÜNÜ
Ey ya gafil aç gözünü, gönlünü yavlak uzatma,
Bak sen kendi dirliğine, kimsenin aybın gözetme.
Şöyle dirilip halk ile, öleceğiz söyleşeler,
Baki dirlik budur canım, kötü bir ad ile gitme.
Bir gün ola bu dünyayı ahirete değşiresin,
Gece gündüz kıl taatı, ayak uzatıp da yatma.
Gördün ki bir derviş gelir, yüz vur onun kademine,
Senden şeyullah edecek, kaşların karartıp çatma.
Nefse uyup beş parmağın bir kezden iltme ağzına,
Kes birisin ver miskine, gerek olur hiç unutma.
Söylediğin keleciyi işittiğin gibi söyle,
Kendözünden zeyreklenip birkaç sözü dahi katma.
Dünya çerb ve şirin olur, adem gerektir yiyesi,
Kem nesneye tamah edip, asla haram lokma yutma.
Yunus kim öldürür seni, veren alır yine canı,
Yarın göresin sen onu, onun nazarından gitme.
Yunus Emre
151-) EY YARENLER EY KARDAŞLAR SORUN BANA NERDE İDİM
Ey yarenler, ey kardaşlar, sorun bana nerde idim,
Aşk denizine dalan ben, deryayı ummanda idim.
Yere bünyad vurulmadan, yer gök melaik dolmadan,
levh ve kalem çalınmadan, mülkü yaradanda idim.
O ki beni bekler idi, her nerdeysem saklar idi,
Aşk urganı ucundaki kandildeki canda idim.
Kaygı eli ermez idi, gussa gözü görmez idi,
Endişe şehrinden taşra bir ulu mekanda idim.
Bu işlerde olan kişi, terk etsin cümle teşvîşi,
İçeriden içeri bir key latif nihanda idim.
Benim gibi bu cihana yüz bin gelirse az ola,
Benim gelişim şimdidir üstatda Kuran'da idim.
Dört kitabı okumadan, ayırıp seçmek olmadan,
Ezberledim sabakımı, bu aşkı hanende idim.
Padişahtan destur oldu, bizi burda mülke saldı,
İki cihan cennet oldu, cennette Rıdvan'da idim.
Yıldız idim bunca zaman, gökde melaik arzuman,
Cebbar-ı alem hükmeder, ben o zaman orda idim.
Doksan bin Hak kelamını söyleşecek Habip ile,
Otuz bini sır olacak, ben o sır olanda idim.
Ben bu suretten ileri adım Yunus değil iken,
Ben o idim, o ben idi, bu aşkı sunanda idim.
Yunus Emre
152-) EY YARENLER EY KARDAŞLAR SORUN BANA NERDE İDİM 2
Ey yarenler, ey kardaşlar, sorun bana nerde idim,
Dinlerseniz söyleyeyim ezeli vatanda idim.
Ezeliden dilim söyler Tanrı birdir Hak'tır Resul,
Bunu böyle bilmez iken, bir acep makamda idim.
Kalu bela söylenmeden, tertip düzen eylenmeden,
Hak'dan ayrı değil idim, o ulu divanda idim.
Yere bünyad vurulmadın Adem dünyaya gelmeden,
Öküz balık eylenmeden, ben ezeli onda idim.
Eyyûb ile derde esir, iniledim çektim ceza,
Belkis ile taht üzere Mührü Süleyman'da idim.
Yunus ile balık beni, çekti deme yuttu bile,
Zekeriya ile kaçtım, Nuh ile tufanda idim.
Asa ile, Musa ile kaçtım çıktım Tur Dağı'na,
İbrahim ile Mekke'ye bünyad bırakanda idim.
İsmail'e çaldım bıçak, bıçak ona kar etmedi,
Hak beni azad eyledi, koç ile kurbanda idim.
Yusuf ile ben kuyuda yattım bile çektim ceza,
Yakup ile çok ağladım, bulunca figanda idim.
Miraç gecesi Ahmed'in dönderdim Arş'da nalını,
Üveys ile vurdum tacı Mansur ile urganda idim.
Ali ile vurdum kılıç, Ömer ile adil oldum,
On sekiz yıl Kâf Dağında Hamza'yla meydanda idim.
Yunus senin aşık canın, ezelî aşıklar ile,
Ol Allah'ın dergahında seyran ve cevlanda idim.
Yunus Emre
153-) EY YARENLER EY KARDEŞLER ECEL ERE ÖLEM BİR GÜN
Ey yarenler, ey kardeşler, ecel ere ölem bir gün,
İşlerime pişman olup, kendözüme gelem bir gün.
Yanlarıma kona elim, söz söylemez ola dilim,
Karşıma gele amelim, n'ettim ise görem bir gün.
Oğlan gider danışmana, saladır dosta düşmana,
Şu dört tekbir namaz ile, vaktim tamam kılam bir gün.
Beş karış bezden kefenim, yılan, çiyan yiye tenim,
Yıl geçe obrula sinim, unutulup kalam bir gün.
Başıma dikeler hece, ne erte bilem, ne gece,
Alemler ümidi hace, sana ferman olam bir gün.
Yunus Emre sen bu sözü, daha tamam etmemişsin,
Tek yürüyeyim, n'eyleyim, üstadıma gelem bir gün.
Yunus Emre
154-) EY YARENLER SÖYLEN BANA BEN NİCESİ DOLANAYIM
Ey yarenler söylen bana, ben nicesi dolanayım,
Ne türlü tedbir edeyim, ya nice sağınç sanayım.
Canımda o büt bitiptir, gönülümü o alıptır,
Hey beni o avutuptur, ayrık neye bağlanayım.
Öyle ediptir o beni, seçemezim dünden günü,
Alsın teni, alsın canı, ko ben ona alınayım.
Ben gevheriyim, kanım o, ben bir kulum sultanım o,
Aklım ve canım gönlüm o, ondan niçin usanayım.
Onsuzluğum bana haram, ondan olur nakdim tamam,
Buncalayın lûtf ve kerem, nerde bulup dinleyeyim.
Odur bana Yunus diyen, odur benim bağrım delen,
Odur beni bensiz koyan, hem ben oyum, bu ben neyim.
Yunus Emre
154-) EY YARENLER TINMAN BANA
Ey yarenler tınman bana, ben yine n'oldum bilmezim,
İlim amel sorman bana, divane oldum bilmezim.
Ayrıksı nesne tutmuşum, bildiklerim unutmuşum,
Canımı aşka atmışım, onda ne buldum bilmezim.
Aklım yavu vardı besi, dağıldı fikrim kamusu,
Boşaldım uş doldum veli, ne ile doldum bilmezim.
Aşkım beni yakıp durur, gönlüm dosta akıp durur,
Devşiremezsem ben beni, dembeste kaldım bilmezim.
Ben aşksızın olamazım, aşk olunca ben ölmezim,
Aşktır hayatım hasılı, aşktan gayrısın bilmezim.
Bu aşk ile bulanayım, ne esriğim, ne ayığım,
Ne uyur, ne uyanığım, mestu hayranım bilmezim.
Sen beni şeyh oldu deme, benden nasihat isteme,
Ben sanırım ki bilirim, şimdi bildim ki bilmezim.
Yunus sen canını ada, dost yoluna eyle feda,
Bu şeyh ile buldum Hüda, ben gayrı nesne bilmezim.
Yunus Emre
155-) EYYUB'UM GÖNLÜ DERTLİYİM
Eyyub'um gönlü dertliyim, derde derman isterim,
Aşığım gönlü hastayım, cana canan isterim.
Yakup için ağladım, Yusuf için çektim firak,
Yusuf'um zindan içinde, fazlı rahman isterim.
Musa'nın Tur'una vardım dost cemalin görmeye,
Gitti aklım nageh o dem, sırrı Süphan isterim.
Bir mekana varmışım ki, o benim yurdum değil,
Hızır'la zulmete erdim, abıhayvan isterim.
Amel defterim yüklendim, arzettim seferimi,
Menzilime ermek için Hak'tan ferman isterim.
Yunus Emre'm, kimseler hiç bilmedi halim benim,
Halimi arzetmeye bir merdi irfan isterim.
Yunus Emre
156-) EZELİ BU AŞKI BEN BU MÜLKE SÜRÜP GELDİM
Ezeli bu aşkı ben, bu mülke sürüp geldim,
Bir idim orda şeksiz, uş yine bire geldim.
O birin nuru bana göründü er yüzünden,
Can göz ile o nuru ben burda sora geldim.
O nuru göreliden unuttum kendözümü,
Sanasın Musa benim, hacete Tur'a geldim.
Tur-ı münacat bana durduğum yerde olur,
Benim bugün Bayezid uş gizli sırra geldim.
Ezel benim ilimdir, Elest benim yolumdur,
Ezel ile Elest'i ben bunda göre geldim.
Ben ezelden var idim, maşuk ile yar idim,
Hak dünyaya gönderdi, alemi göre geldim.
Çün gökden yere yağdım, yerden göğe çok ağdım,
Adem donun donandım, devranım süre geldim.
Et ve deri büründüm, geldim size göründüm,
Adımı adem kodum, ondan zuhura geldim.
Aşk esritti canımı, uş Enel Hak dedirir,
Korku gitti gönlümden, Mansur'um dara geldim.
Aşktan dertli olana, dermanım vardır benim,
Aşk sayrısı olana, erkandır sora geldim.
Mecnun kadehin aldım, Leyla gönlüne daldım,
Çün Hakk'ı ayan bildim, ondan sınıra geldim.
Bundan böylesi bil ki padişah iklîmidir,
Dört yanım didar oldu, gör ne hub yere geldim.
Bana bu aşk dolalı, adım Yunus olalı,
Ayan oldu padişah, kulum şükrane geldim.
Yunus Emre

YUNUS EMRE H HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER

YUNUS EMRE H HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
İÇİNDEKİLER
187-)HABER EYLEN AŞIKLARA
188-) HAK BİR GEVHER YARATTI
189-) HAK BİR GÖNÜL VERDİ BANA
190-) HAK ÇALABIM
191-) HAK İLE PAZARIM
192-) HAK MÜYESSER ETSE
193-) HAK NURU AŞIKLARA
194-) HAK YARATTI ALEMİ
195-) MANİ BAHRİNE DALDIK
196-) HAK YOLUNU GÖZLER İSEN
197-) HAK'TAN BANA NAZAR OLDU
198-) HAKİKAT HER VÜCUDUN CANI AŞKTIR
199-) HAK'TAN GELEN ŞERBETİ
200-) HAKİKATİN MANASIN
201-) HAKK'I BULMAK İSTEYENLER
202-) HANİ BANA SABIR KARAR
203-) HELAL KILDI MAŞUKA AŞIK KENDİ KANINI
204-) HER KİME Kİ DERVİŞLİK BAĞIŞLANA
205-) HER NEREYE DÖNER İSEM
206-) HEY BENİM ÖMRÜM KUŞU
207-) HEY YARANLAR HEY KARDEŞLER
208-) HEY YARENLER GELİN GÖRÜN
209-) HİÇ BİLMEZEM KEŞİK KİMİN
210-) HİÇBİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ
211-) HOCAM SENİN HİKMETİNE
212-) HOR BAKMA SEN TOPRAĞA
213-) HOŞTUR EĞER YÜRÜR İSEM
187-) HABER EYLEN AŞIKLARA
Haber eylen aşıklara, aşka gönül veren benim,
Aşka paha kim yetire, aşk madenin bulan benim.
Yer gök dolu bu aşk iken, aşksız hiç nesne yok iken,
Aşk bahrisi olur iken denizlere dalan benim.
Deniz yüzünden su alıp, sunuveririm göklere,
Bulutlayın seyran edip, arşa yakın varan benim.
Yıldırım olup şakıyan, gökte melaik dokuyan,
Bulutlara hüküm süren, yağmur olup yağan benim.
Gördüm göğün meleklerin, her biri bir cünbüşdedir,
Hak Calap'ın zikrin eder İncil benim Kuran benim.
Gördüm diyen değil gören, bildim diyen değil bilen,
Bilen odur, gösteren o, aşka esir olan benim.
Sekiz uçmak aşıklara, köşk ve saraydır onlara,
Musa gibi hayran olup, Tur Dağı'nda kalan benim.
Kalem çalınacak görgil, haber böyle durur bilgil,
Kalu bela kelecisin bunda haber veren benim.
Deli oldum adım Yunus, aşk oldu bana kılavuz,
Hazrete değin yalınız yüz süreye varan benim.
Yunus Emre
188-) HAK BİR GEVHER YARATTI
Hak bir gevher yarattı kendinin kudretinden,
Nazar kıldı gevhere, eridi heybetinden.
Yedi kat yer yarattı o gevherin tozundan,
Yedi kat gök yarattı o gevherin buğundan.
Yedi deniz yarattı o gevher damlasından,
Dağları muhkem kıldı o deniz köpüğünden.
Muhammed'i yarattı mahlukat şefkatinden,
Hem Ali'yi yarattı müminlere fazlından.
Kayıp işi kim bilir meğer Kuran ilminden,
Yunus içti esridi o gevher denizinden.
Yunus Emre
189-) HAK BİR GÖNÜL VERDİ BANA
Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur,
Bir dem gelir şadi olur, bir dem gelir giryan olur.
Bir dem sanasın kış gibi, şu zemheri olmuş gibi,
Bir dem beşaretten doğar, hoş bağ ile bostan olur.
Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez,
Bir dem dilinden dür döker, dertlilere derman olur.
Bir dem çıkar arş üzere, bir dem iner tahtessera,
Bir dem sanasın katredir, bir dem taşar umman olur.
Bir dem cehalette kalır, hiç nesneyi bilmez olur,
Bir dem dalar hikmetlere, Calinus ve Lokman olur.
Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri,
Bir dem uçar Belkıs ile ine cine sultan olur.
Bir dem görür olmuş geda, yalın tene geymiş aba,
Bir dem gani himmet ile hem fağfur hem hakan olur.
Bir dem gelir asi olur Hak zihnini yavı kılar,
Bir dem gelir ki yoldaşı hem zühtü hem iman olur.
Bir dem günahın fikreder dosdoğru Tamu'ya gider,
Bir dem görür Hak rahmetin uçmaklara Rıdvan olur.
Bir dem varır mescitlere, yüz sürer orda yerlere,
Bir dem varır deyre girer, İncil okur ruhban olur.
Bir dem gelir Musa olur yüz bin münacatlar kılar,
Bir dem girer kibr evine Firavun ve Haman olur.
Bir dem gelir İsa gibi, ölmüşleri diri kılar,
Bir dem gelir gümrahleyin yolunda sergerdan olur.
Bir dem döner Cebrail'e, rahmet saçar her mahfile,
Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur.
Yunus Emre
190-) HAK ÇALABIM
Hak Çalab'ım,
Hak Çalab'ım, sencileyin yok Çalab'ım,
Günahlıyım sen bağışla, ey rahmeti çok Çalab'ım.
Kullar senin, sen kulların, günahları çok bunların,
Uçmağına sal bunları binsinler Burak Çalab'ım.
Sendedir aşkın fermanı, nedir bu derdin dermanı?
Zinhar esirgeme beni, aşk oduna yak Çalab'ım.
Ne yoksulda, ne baydasın, ne köşkte, ne saraydasın,
Girdin miskinler gönlüne edindin durak Çalab'ım.
Ko gel beni hoş yanayım, baştan başa tutuşayım,
O sevdiğin Muhammed'e olayım çerak Çalab'ım.
Ne ilmim var, ne taatım, ne gücüm var, ne takatim,
Meğer kıla inayetin yüzümüzü ak Çalab'ım.
Yunus Emre'yi bağışla bu günahlı kullarınla.
Eger bağışlamaz isen key katı firak Çalab'ım.
Yunus Emre
191-) HAK İLE PAZARIM
Hak ile pazarım, bile gezerim,
Dayim sezerim, Hak bendedir bende.
Ben yadda kaldım, kalbe saklandım,
Sıdkım pakladım, Hak bendedir bende.
Ateşe girersem yanmazım asla,
Hem zehir yer isem ölmezim asla.
Hak'tan ayrı mıyım, sanmazım asla,
Pek çok yokladım, Hak bendedir bende.
Burası nadana pek uzacıktır,
Züht ve takva insana tuzacıktır.
Mürşide hizmeti bir mezeciktir,
Nutku hakladım, Hak bendedir bende.
Hak ile birlikte yanar mı Yunus?
Doymayınca kalbi kanar mı Yunus?
Kırk yıllık hizmetten döner mi Yunus?
Onu sakladım, Hak bendedir bende.
Emr Resûl'den asla şaşamaz Yunus,
Tefrik zümresine düşemez Yunus.
Nur-u Muhammed'siz coşamaz Yunus,
Bir kucakladım, Hak bendedir bende.
Yunus Emre
192-) HAK MÜYESSER ETSE
Hak müyesser etse varsam,
Güzel Kabetullah sana.
Baktıkça hayranın olsam,
Güzel Kabetullah sana.
Kara donuna bürünür,
Arş'la beraber görünür.
Sana varmayan yerinir,
Güzel Kabetullah sana.
Gümüşten kapı açmışlar,
Mermerlerle döşemişler,
Altın kuşak kuşatmışlar,
Güzel Kabetullah sana.
Kabe'nin çevresi dağlar,
Didar görmüş sular çağlar.
Aşık Yunus durmaz ağlar,
Güzel Kabetullah sana.
Yunus Emre
193-) HAK NURU AŞIKLARA
Hak nuru aşıklara her dem nüzul değil mi?
Kime nüzul değerse aşktan mazul değil mi?
Kalpten kalbe yol vardır, böyle demişler erler,
Her gönülden gönüle rast doğru yol değil mi?
Karga ile bülbülü bir kafese koysalar,
Birbiri sohbetinden dayim melül değil mi?
Öyle ki karga diler bülbülden ayrılmayı,
Bülbülün de gönlünde maksudu bu değil mi?
Cahil ile arifin misali şuna benzer,
Cahil katında iman malum meçhul değil mi?
Aşık ile danişment günah işler her zaman,
Danişment aşığa sorar; bî-şeriat değil mi?
Yetmiş iki milletin sözünü arif bilir,
Yunus Emre sözleri daim usul değil mi?
Yunus Emre
194-) HAK YARATTI ALEMİ
Hak yarattı alemi aşkına Muhammed'in,
Ay ve günü yarattı şevkine Muhammed'in.
Ol dedi oldu alem, yazıldı levhi kalem,
Okundu hatmi kelam şanına Muhammed'in.
Hep erenler geldiler, dergaha yüz sürdüler,
Tevhit zikri ettiler nuruna Muhammed'in.
Veysel Karani andı, ahir yine özendi,
Sekiz uçmak bezendi aşkına Muhammed'in.
Feriştahlar geldiler, saf saf olup durdular,
Beş vakt namaz kıldılar aşkına Muhammed'in.
Havada uçan kuşlar, yeşerir dağ ve taşlar,
Yemiş verir ağaçlar aşkına Muhammed'in.
İmansızlar geldiler, ondan iman aldılar,
Beş vakt namaz kıldılar aşkına Muhammed'in.
Yunus kim ede methi, över Kuran ayeti,
An ve ver salavatı aşkına Muhammed'in.
Yunus Emre
195-) MANİ BAHRİNE DALDIK
Mani bahrine daldık, vücut sırrını bulduk,
İki cihan serteser cümle vücutta bulduk.
Bu çizginen gökleri, tahtessera yerleri,
Yetmiş bin hicapları cümle vücutta bulduk.
Yedi gök yedi yeri, dağları denizleri,
Cenneti, cehennemi cümle vücutta bulduk.
Gece ile gündüzü, gökte yedi yıldızı,
Levhte yazılan sözü cümle vücutta bulduk.
Musa'nın ağdığı Tur'u, yohsa Beytül Mamur'ı,
İsrafîl çaldığı Sur'u cümle vücutta bulduk.
Tevrat ile İncil'i, Zebur ile Furkan'ı,
Bunlardaki beyanı cümle vücutta bulduk.
Bir ile iki üçü, dört ile beş altıyı,
Yedi, sekiz, dokuzu cümle vücutta bulduk.
Yunus'un sözleri Hak, cümle dediği saddak,
Ne gördüysen kamu Hak, cümle vücutta bulduk.
Yunus Emre
196-) HAK YOLUNU GÖZLER İSEN
Hak yolunu gözler isen,
Gel yanalım dostlar ile.
Aşık izin izler isen,
Gel yanalım dostlar ile.
Yok bu dünyanın vefası,
Sayısız külli cefası,
Hiç bunun yoktur vefası
Gel yanalım dostlar ile.
Hep yana yana bulmuşlar,
Hak didarına ermişler,
Seferin kaydın görmüşler,
Gel yanalım dostlar ile.
N'idem sanırsın dünyada,
Yeter gezdiğin hevada,
Derman isteyelim derde,
Gel yanalım dostlar ile.
Hani ata, hani ana?
Bildin bu dünyayı fena.
Onda rahat gerek cana,
Gel yanalım dostlar ile.
Ey biçare Yunus heman,
Dost yoluna gerek kurban,
Ver canını, iste canan,
Gel yanalım dostlar ile.
Yunus Emre
197-) HAK'TAN BANA NAZAR OLDU
Hak'tan bana nazar oldu, hak kapısın açar oldum.
Girdim Hakk'ın haznesine, inci elmas saçar oldum.
Devlet tacı başa kondu, aşk kadehin bana sundu,
Canım içti aşktan kandı, her dem onu içer oldum.
Esritti aşka düşürdü, ben ham idim aşk pişirdi,
Aklım başıma devşirdi, hayrı şerden seçer oldum.
Hayra döndü benim işim, endişeden azat başım,
Nefsimin başını kestim, şer işlerden kaçar oldum.
Kesildi nefs başı öldü, fısk ve fesat işler kaldı,
Hak'tan bana nazar oldu, kanatlandım uçar oldum.
Uçtum bir hoş yere kondum, bu dünyayı baki sandım,
Ey yaranlar ben usandım, kondum yine göçer oldum.
Göçenler menzile yetti, vardı orda karar etti,
Ömür geçti kavil yetti, varlığımdan naçar oldum.
Canım naçar idi burda, kalmış idim bu zindanda,
Gel dediler vardım onda, varlığımdan geçer oldum,
Yunus Hak'la bilişeli, can ve gönül verişeli,
Şu Tapduğ'a erişeli gizli sırrım açar oldum.
Yunus Emre
198-) HAKİKAT HER VÜCUDUN CANI AŞKTIR
Hakîkat her vücudun canı aşktır,
Ne can ki, can içinde canı aşktır.
Bu can cismimi kayim tutar ancak,
O can ki, zahir ve pinhan-ı aşktır.
Bu aşk elinde aciz cümle eşya,
Ne sır ki kamu sergerdan-ı aşktır.
Bu aşk kandalığın bilmez kimesne,
199-) HAK'TAN GELEN ŞERBETİ
Hak'tan gelen şerbeti içtik elhamdülillah,
Şu kudret denizini geçtik elhamdülillah.
Şu karşıki dağları, meşeleri, bağları,
Sağlık safalık ile aştık elhamdülillah.
Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk,
Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah.
Vardığımız illere, şu safa gönüllere,
Baba Tapduk manasın saçtık elhamdülillah.
Beri gel barışalım, yad isen bilişelim,
Atımız eğerlendi eştik elhamdülillah.
İndik Rum'u kışladık, çok hayır şer işledik,
Uş bahar geldi geri göçtük elhamdülillah.
Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk,
Aktık denize dolduk, taştık elhamdülillah.
Taptuk'un tapusunda, kul olduk kapısında,
Yunus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah.
Yunus Emre
Bilirler haddini payan-ı aşktır.
Gehi Layla olur Mecnun gözünden,
Geh olur Leyla'nın hayran-ı aşktır.
Gehi kan yaş akar Yakup gözünden,
Geh olur Yusuf-ı Kenan-ı aşktır.
Diriltir ölüyü İsa deminde,
Geh olur Musi-i Ümran-ı aşktır.
Enel Hak çağırır Mansur dilinden,
Cüneyt'te cübbe ve irfan-ı aşktır.
Bu aşkın türlü türlü rengi çoktur,
Kimi giryan, kimi handan-ı aşktır.
Feda bu aşka canım dinim olsun,
Bana hem din ve hem îman-ı aşktır.
Ne Yunus onda yüz bin can-ı Yunus,
Kabul etsin ne kim kurban-ı aşktır.
Vücudun cübbesin aşk ile çak et,
Dalagör ona ki Umman-ı aşktır.
Yunus Emre
200-) HAKİKATİN MANASIN
Hakikatin manasın şerh ile bilmediler,
Erenler bu dirliği riya dirilmediler.
Hakikat bir denizdir, şeriattır gemisi,
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar.
Bunlar geldi tapıya şeriat tuttu durur,
İçeri girenleri ne varın bilmediler.
Şeriat oğlanları bahis dava kılarlar,
Hakikat erenleri davaya kalmadılar.
Dört kitabı şerh eden asidir hakikatte,
Zira tefsir okuyup, manasın bilmediler.
Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise,
Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler.
Yunus Emre
201-) HAKK'I BULMAK İSTEYENLER
Hakk'ı bulmak isteyenler eylesin nefsini derviş,
Çalap bize mürşit vermiş derviş olabilsem derviş.
Nefs yolundan geçemezim aşk şarabın içemezim,
Gönlüm kara açamazım derviş olabilsem derviş.
Hakk'a yakın olam mı ki, rahmetine dalam mı ki,
Eremeden ölem mi ki, derviş olabilsem derviş.
Bu acayip sevda düştü, gönlüm karar kılmaz benim,
Bildüm işüm cümle hatâ derviş olabilsem derviş.
Dosta bilişene ersem, dostun yoluna yürisem,
Ar ile namusu kosam, derviş olabilsem derviş.
Bir gün işim tamam ola, hep ittiğim güman ola,
Meğer Hak'dan eman ola, derviş olabilsem derviş.
Eğer verirlerse eman, kulluğum olmadı tamam,
Ey biçare Yunus heman, derviş olabilsem derviş.
Yunus Emre

202-) HANİ BANA SABIR KARAR
Hani bana sabır karar, senin sözünü dinleyem,
Hani bana akıl bili, duydurmadan seni sevem?
Hani bana o havsala, ki halimi bilmeyeler,
Hani bana zor ve kuvvet, ki senin aşkına döyem.
Canım seni seveliden, benim halim hale döner,
Hani bana usul-i din, ilmin edebin öğrenem.
İzzet ve erkan iyi ad, aşk yoluna noksan durur,
Ben n'iderim iyi adı, çün terbiyet aşktan yerem.
Gerçek sana aşık isem, arlanmaklık n'emdir benim?
Şükrane canımı verem, ger melamet donun giyem.
Zühtü taat usul-i din, aşk haddinden taşra durur,
Nisbet değildir ona hem secde hem rüku ve kıyam.
Dost sureti gözgü durur, bakan kendi yüzün görür,
Gelsin o kendisiz gelen, ben razımı ona derem.
Can gözüyle bakar görür, Yunus gözüyle gördüğün,
Yoksa yaban gözü ile kimseneye ne söyleyem?
Yunus Emre
203-) HELAL KILDI MAŞUKA AŞIK KENDİ KANINI
Helal kıldı maşuka aşık kendi kanını,
Maşuk nakşından okur her aşık Kuran'ını.
Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir,
Aşık kendi bırakır boynuna urganını.
Gitmez aşık gözünden asla maşuk hayali,
Nitekim Zelha verir Yusuf’un nişanını.
Dirlik budur aşıka maşuk yolunda öle,
Sorarlarsa söylerim aşıkın burhanını.
Belkis ile Süleyman aşka düştü bir zaman,
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını.
Gökteki Harut Marut aşk için indi yere,
Zühre yüzün görüncek unuttu Rahman’ını.
Güzaf görmen siz aşkı kime uğradı ise,
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını.
Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu,
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını.
Layla'yla Mecnun işi aceb gelir bu halka,
Abdürrezzak terketti aşk için imanını.
Zaman vefasızları cefa kılar Yunus'a,
Bir doğru yar bulursa feda eder canını.
Yunus Emre
204-) HER KİME Kİ DERVİŞLİK BAĞIŞLANA
Her kime ki dervişlik bağışlana,
kalbi gide pak ola gümüşlene.
Nefesinden müşk ile anber tüte,
Budağından il ve şar yemişlene.
Yaprağı dertli için derman ola,
Gölgesinde çok hayırlar işlene.
Aşıkın gözyaşı hem göl ola,
Ayağından saz bitip kamışlana.
Cümle şair dost bahçesi bülbülü,
Yunus Emre arada dürraçlana.
Yunus Emre
205-) HER NEREYE DÖNER İSEM
Her nereye döner isem aşk iledir işim benim,
Odur gönlümde teşvişim, hem aşktır yoldaşım benim.
Aşksızlara göynür özüm, onun çün faş olur razım,
Göreceğiz aşıkları, kaynar içim dışım benim.
Bu aşk bize rahmanidir, hem canımızın canıdır,
Onun için şeytan ile her dem bu savaşım benim.
Benim canım bir kuş durur, gövdem onun kafesidir,
Dosttan haber gelir ise, bir gün uçar kuşum benim.
Geldim dünyayı seyrettim, ya bugün ya yarın gittim,
Ben burada eğlenemem, burda bitmez işim benim.
Yunus der ki: Ben aşıkım, hem aşıkım hem sadıkım,
Bu ayrık aşıklar gibi yoktur alayişim benim.
Yunus Emre
206-) HEY BENİM ÖMRÜM KUŞU
Hey benim ömrüm kuşu, kande varasın bir gün,
Ecel arayı görür, ele giresin bir gün.
Gele göğsüne kona, tenin tutuşa yana,
Bir kadeh şerbet suna, içe kanasın bir gün.
Görmeğe gelenleri, hal hatır soranları,
Sevgili yarenleri, görmez olasın bir gün.
Yarenlerin geleler, seni tacilleyeler,
Soyalar donlarını, uryan olasın bir gün.
Tap tımar eyle tene, yarar eyle bu cana,
Şu yılana çiyana, nasip olasın bir gün.
Münker'le Nekir gele, gele karşında dura,
Dilince sual sora, cevap veresin bir gün.
Aşık Yunus n'idesin, acep kanda gidesin,
Erenler meclisine, girmez olasın bir gün.
Yunus Emre
207-) HEY YARANLAR HEY KARDEŞLER
Hey yaranlar hey kardaşlar, nic'edeyim n'ideyim ben,
Sen benim kulum değilsin der olursa n'ideyim ben.
Zelil mağbun kala başım, orda hiç dinmeye yaşım,
Mahşer günü içim dışım, nar olursa n'ideyim ben.
Suç anıncak göyner özüm, kan yaş ile dolar gözüm,
Yarın Hak katında yüzüm kararırsa n'ideyim ben.
Fesat ile dolu içim, hey hoca bağışla suçum,
Key Cehennem benim için, yer olursa n'ideyim ben.
Yunus der ki: Artdı derdim, ben fesat içinde kaldım,
Sine varacağız kabrim dar olursa n'ideyim ben.
208-) HEY YARENLER GELİN GÖRÜN
Hey yarenler gelin görün, ben yine oldum divane,
Ne dünüm dün, ne günüm gün, bir od durur düştü cana.
Bu dünya dönmüş bir hana, koydular bizi zindana,
Zindanda gülmek mi olur, yürüyeyim yana yana.
Dünyada dertsiz baş olmaz, derd'olanın ahı dinmez,
Yanar bu yüreğim sönmez, yaram erişmiştir cana.
Ben bir garipçe bülbülüm, gülistana güle geldim,
Avunam, gülem dilerdim, inlemem doldu cihana.
Yunus Emre'm bu dünyada kim güldü ki sen gülesin,
Külli hep ağlayı geçti, kim geldi ise cihana.
Yunus Emre
209-) HİÇ BİLMEZEM KEŞİK KİMİN
Hiç bilmezim keşik kimin, aramızda gezer ölüm,
Alemi bostan eylemiş rayihanın keser ölüm.
Alır yiğidi çağında, bülbülü ötmez bağında,
Kimse komaz ocağında, yigitleri alır ölüm
Bir nicenin belin büker, bir nicenin mülkün yıkar,
Bir nicenin yaşın döker, var gücüyle üzer ölüm.
Birinin alır kardaşın, revan döker gözü yaşın,
Hiç onarmaz bağrı başın, hayır işten bezer ölüm.
Yiğidi koca kılınca, komaz kendini bilince,
Birini koyup gelince, gözlerini süzer ölüm.
Alır yiğidi kocayı, yakar ananın içini,
Kızların sarı saçını teneşirde çözer ölüm.
Alır yiğidin alasın, divane eder anasın,
Gelinlerin el kınasın topraklara karar ölüm.
Alır yiğidin hasını, döker gözlerin yaşını,
Mecnun eder anasını, yüreklerin yakar ölüm.
Hani onun sevdik yari, kıl taatın arı yürü,
Miskin Yunus söyler bunu, ejderhalar yutar ölüm.
Yunus Emre
210-) HİÇBİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ
Hiçbir kişi bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz,
Ne hırsımız baydır bizim, ne nefsimiz içindeyiz.
Bir kimsenin devletine, tan ederek biz gelmeyiz,
Ne münkiriz alemlere, ne tersanın haçındayız.
Biz bunun neliğin bildik, dünyanın nesine kaldık,
Arzumuz nefs için değil, dünya teferrücündeyiz.
Yunus der ki: Hey sultanım, özge şanım vardır benim,
Ko dünya altın gümüşün, ne bakır, ne tuncundayız.
Yunus Emre
211-) HOCAM SENİN HİKMETİNE
Hocam senin hikmetine,
Kalam ah dost diye diye.
Aklım ermez kudretine,
Benim ah dost diye diye.
Hüda hey benim mabudum,
Sensiz bu dünyayı n'idem?
Yoluna can teslim edem,
Gidem ah dost diye diye.
Yanam dünyanın yüzünde,
Hayalin kaldı gözümde.
Mevlam aşkın denizinde,
Yüzem ah dost diye diye.
Hey yalancı dünya fani,
Alma gel boynuna kanı.
Boğazıma gelcek canı,
Verem ah dost diye diye.
Yüksekten alçağa inem,
Aşkın oduna ben yanam.
Yana yana küller olam,
Tozam ah dost diye diye.
Ben deli oldum, olam mı?
Firkatla böyle kalam mı?
Bir kâğıda bin kelâmı,
Yazam ah dost diye diye.
Nerden neye geldin neye,
İnanma yalan dünyaya.
Varış olacak sinliğe,
Girem ah dost diye diye.
Yunus yok aşıka aram,
Aşksızlara sohbet haram.
Soranlara haber verem,
Diyem ah dost diye diye.
Yunus Emre
212-) HOR BAKMA SEN TOPRAĞA
Hor bakma sen toprağa,
Toprakta neler yatar?
Kani bunca evliya,
Yüz bin Peygamber yatar.
Cennette buğday yiyen,
Gaflet gömleğin giyen,
Hem dünyaya meyleden,
Adem Peygamber yatar.
Arkasıyle kum çeken,
Göz yaşıyle yuğuran,
Kabeye temel kuran,
Halil Peygamber yatar.
Vücudunu kurt yiyen,
Kurt yedikçe şükreden,
Belalara sabreden,
Eyyup Peygamber yatar.
Balık karnında yatan,
Deryaları seyreden,
Kabak kökün yastanan,
Yunus Peygamber yatar.
Kuyuda nihan olan,
Köle diye satılan,
Mısır’a sultan olan,
Yusuf Peygamber yatar.
Yusuf’un yavu kılan,
Kurt ile dava kılan,
Ağlayıp gözsüz kalan,
Yakup Peygamber yatar.
Asasın ejder eden,
Bahre vurup yol eden,
Firavun helak eden,
Musa Peygamber yatar.
O Allahın habibi,
Dertlilerin tabibi,
Enbiyalar serveri,
Resul Muhammed yatar.
Hayber kalasın yıkan,
Kafiri oda yakan
Şahinler gibi bakan,
Ali gibi er yatar.
Ata ana gülleri,
Kuran okur dilleri
Fatm’ana oğulları;
Hasan, Hüseyin yatar.
İğnesin suya atan,
Balıklara getirten
Tacın tahtın terkeden,
İbrahim Ethem yatar.
Gündüzler saim olan,
Geceler kaim olan.
Ariflerin sultanı,
Bayzit Bestami yatar.
O Hakikat erleri,
Gelip geçti her biri.
Konyada o Mevlana,
Hüdevandigar yatar.
Çok Hakk'ın has kulları,
Fikreyle sen bunları.
Saysam o erenleri,
Nice sultanlar yatar.
Yunus, sen de ölürsün,
Kara yere girersin.
Bu toprağın altında,
Çok günahkar kul yatar.
Yunus Emre
213-) HOŞTUR EĞER YÜRÜR İSEM
Hoştur eğer yürür isem aşk oduna yana yana,
Pes yanmadan nice olam, çün aşk odu düştü cana.
Canım aşkın külhanıdır, tartınmadan vur odunu,
Kamış suyu şeker olur, od bırakacak külhana.
Her nesne ki çiğ olacak, od olmayınca pişmez o,
Benim dirliğim çiğ idi, aşk odu oldu bahane.
Bu işler tamam olacak, halvet olur maşuk ile,
Maşuk yüzün gören kişi gerek yana ve tükene.
Devlet olur o kişiye yanar ise aşk oduna,
Acı tütünü çıkacak aydın olursa bu hane.
O dost ile pazarımız filan vaktden beri değil,
Sever idik maşukayı henüz gelmeden cihana.
Razıyım o aşk oduna, günde bin kez yanar isem,
Gör nice can feda kılar şemi önünde pervane.
Aşka nice yanar isem dahi şirin gelir bana,
Canım feda olsun beni bu aşk oduna atana.
Aşk sultanı Taptuk durur, Yunus geda bu kapıda,
Gedalara lütfeylemek hem kaidedir sultana.
Yunus Emre

YUNUS EMRE İ HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER

YUNUS EMRE İ HARFİ İLE BAŞLAYAN ŞİİRLER
İÇİNDEKİLER
214-) İBRET ALMAZ MISIN SEN ÖLÜLERDEN?
215-) İÇİMDE BİR DERT OLDU
216-) İÇİN DIŞIN MURDAR İKEN
217-) İKİ CİHAN ZİNDAN İSE
218-) İKİ CİHANI UNUTUR SANA GÖNÜL VEREN KİŞİ
219-) İLAHİ DERDİMİN DERMANI SENSİN
220-) İLİM İLİM BİLMEKTİR
221-) İLK ADIM YUNUS İDİ
222-) İSMİ SÜBHAN VİRDİN Mİ VAR?
223-) İSRAFİL SURU VURA
224-) İSTEDİĞİMİ BULDUM EŞKERE CAN İÇİNDE
225-) İSTER İDİM ALLAH'I
226-) İSTEYELİM İŞ ISSINI
227-) İŞBU VÜCUT BİR KALEDİR
228-) İŞİT SÖZÜMÜ EY GAFİL
229-) İŞİTİN EY BÜYÜK KÜÇÜK
230-) İŞİTİN EY ULULAR
231-) İŞİTİN EY YARANLAR DEM EVLİYA DEMİDİR
232-) İŞİTİN EY YARENLER AŞK BİR GÜNEŞE BENZER
233-) İŞİTİN EY YARENLER EVE DERVİŞLER GELDİ
234-) İŞİTİN EY YARENLER KIYMETLİ NESNEDİR AŞK
214-) İBRET ALMAZ MISIN SEN ÖLÜLERDEN?
İbret almaz mısın sen ölülerden?
Ölenler bizim gibi kul değil mi?
Bunca yıl yatarlar yerin altında,
Yatanlar bizim gibi kul değil mi?
Nicin gelmezsin Habib'in yoluna?
Tutunasın mürşidin etegine.
Hakk'ı zikreyleyip rahmet gölüne,
Dalanlar bizim gibi kul değil mi?
Cefa ile ömrüm gecti bilmedim,
Arayıp derdime derman bulmadım.
Terkettim beş niyazımı kılmadım,
Kılanlar bizim gibi kul değil mi?
Söylemezsin Hakk'a lâyık sözleri,
Toprak ile dolar kara gözleri.
Gülleriniz varken taze yüzleri,
Solanlar bizim gibi kul değil mi?
Dervis Yunus söyler kendi halini,
Irak sanma sen kendine ölümü.
Firdevs bahçesinin gonca gülünü,
Derenler bizim gibi kul değil mi?
Yunus Emre
215-) İÇİMDE BİR DERT OLDU
İçimde bir dert oldu, diyeyim dervişlere,
Dervişlerin kademi kutludur her işlere.
Her kimin ki derdi var derman isteye gider,
Benim dermanım sensin bağrımdaki başlara.
Aşktan sebak alırsın, hem key katı bilirsin,
Nice reva görürsün hizmeti dervişlere?
Aşkının cefasından gece gündüz ağlarım,
Akan pınar ne misal gözden akan yaşlara.
Cana tuzak kuralım, şayet aşk ele gire,
Aşkı nice avlarlar soralım tutmuşlara.
Şöyle havaî gelir, tuzak ilmin kim bilir?
Nice tuzak kuralım bu konmadık kuşlara.
Yunus gönlün alanı sen kime söyleyesin?
Sorar isen sor şimdi sen onu bulmuşlara.
Yunus Emre
216-) İÇİN DIŞIN MURDAR İKEN
İçin dışın murdar iken aşk n'eylesin senin ile,
Gönlün gözü uyur iken aşk n'eylesin senin ile.
Aşıklara yoldaş olup sadıklara yar olmadın,
Ölmezden önce ölmedin, aşk n'eylesin senin ile.
Dünya gözün ruşen edip, gönül gözün kör eyledin,
Zulmet dolacak gönlüne, aşk n'eylesin senin ile.
Bize gerçek derviş gerek, cihan doldu dava ile,
Yalan dava eder isen, aşk n'eylesin senin ile.
Dervişliği sanma hemen, suret düzmek ile olur,
Dilde ise senin işin, aşk n'eylesin senin ile.
Yunus Emre hoş dert ile, süregör gel devranını,
Doğru yola gitmez isen, aşk n'eylesin senin ile.
Yunus Emre
217-) İKİ CİHAN ZİNDAN İSE
İki cihan zindan ise, gerek bana bostan ola,
Artık bana ne gam gussa, çün inayet dosttan ola.
Varam o dosta kul olam, her dem açılam gül olam,
Hem söyleyem bülbül olam, durağım gülistan ola.
O dost yüzün gördü gözüm, erenlere toprak yüzüm.
Söz bilene işbu sözüm, gerek şekeristan ola.
Sensiz iki cihan benim zindan görünür gözüme,
Senin aşkınla bilişen gerek hassül hastan ola.
Her davadan geçen kişi, Hak'tan yana uçan kişi,
Aşk şarabın içen kişi, gah esrik gah mestan ola.
Kördür münafığın gözü, yarın kara koyar yüzü,
Halkın bana acı sözü gerek şekeristan ola.
Her dem yüzüm yere vuram, Allah'ıma şükür kılam,
Ben benliğim dosta verem, ne dava, ne destan ola.
Aşka döyemedi özüm, gensizin açıldı razım,
Yunus senin işbu sözün, alemlere destan ola.
Yunus Emre
218-) İKİ CİHANI UNUTUR SANA GÖNÜL VEREN KİŞİ
İki cihanı unutur sana gönül veren kişi,
Yalan söyler aşık değil, gözün senden ıran kişi.
Bu fenanın terkin vura, o bekanın kaydın göre,
Zihi devletli can onun, yüz agıla varan kişi
Kendiliğin terkin vura, senin yolunda can vere,
Sorusuz uçmaga gire, sen sultana eren kişi.
Her ki bu dünyadan geçer, aşk kadehin dolu içer,
Aşka canın saçı saçar, dost gülünü deren kişi.
Can ne imiş dost yoluna, aşık onu terketmeye,
Bu can ile bin can alır canın Hak'a veren kişi.
Canını şükrane vere, yüzün ayaklara süre,
Erenler gönlüne gire, Hak'tan haber soran kişi.
Akıl gide hayran ola, dünyada sergerdan ola,
Küfrü onun iman ola, aşka gönül veren kişi.
Terk ide fasit işleri, iş edine dervişleri,
Akıda gözden yaşları dost haberin duyan kişi.
Gözlerini giryan eder, ciğerini biryan eder,
Gönülleri hayran eder aşk eseri olan kişi.
Çün dünya bilirsin fena, ne yatarsın döne döne,
Uyku m'uyur kana kana, dost yolunu soran kişi.
Şu ki sorar dost nerdedir, nerde der isen ordadır,
Maşuk ile seyrandadır gerçek aşık olan kişi.
Miskin Yunus sabır eyle, bu dünyanın zahmetine,
Türlü cefaya katlanır sen sultana eren kişi.
Yunus Emre
219-) İLAHİ DERDİMİN DERMANI SENSİN
İlahi derdimin dermanı sensin,
Günahkar kulların gufranı sensin.
Senin emrin ile döner felekler,
Hem ayın güneşin devranı sensin.
Halil'in hullesi, Yakûp'un ahı,
Yusuf'un bend ile zindanı sensin.
Musa'nın münacatı Tur Dağı'nda,
İsa'nınn göklerde seyranı sensin.
Gözümün nuru ve gövdem hayatı,
Gönüller tahtının sultanı sensin.
Yunus Emre'm sebakı senden okur,
Elinde defteri divanı sensin.
Yunus Emre
220-) İLİM İLİM BİLMEKTİR
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır?
Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir,
Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru emektir.
Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme,
Eri hak bilmez isen, abes yere yelmektir.
Dört kitabın manası bellidir bir elifte,
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır?
Yiğirmi dokuz hece, okursun uçtan uca,
Sen elif dersin hoca, manası ne demektir?
Yunus der ki: Ey hoca, gerekse var bin Hacca,
Hepisinden iyice, bir gönüle girmektir.
Yunus Emre
221-) İLK ADIM YUNUS İDİ
İlk adım Yunus idi, adımı aşık taktım,
Terkettim ut ve edep, şöyle haber bıraktım.
İzzete kalmış iken aşıklık n'emdir benim?
Ben kendi elim ile yüzüme kara yaktım.
Ne bucak var elimde, tekye kılam ben ona,
Aşıklar hanmanını buşla boynuma taktım.
Benim gibi bezirgan, kem sağınç ile bayar,
Bir pula gücüm yetmez, Mısır metası çattım.
İsa yarım iğneyle yol bulmadı hazrete,
Benim bunca dilekle ya nerde sığar rahtım.
Aşıklar mezhebinde şermisar oldu Yunus,
Aşık maşuka erdi, ben dünyaya kayıktım.
Yunus Emre
İLMİNDE GARK OLALI
İlminde gark olalı ben beni bilemezim,
Dil ile söylerim ben vasfına eremezim.
Sıfatın gelmez dile, kandalığın kim bile,
Sununu demekliğe ben layık olamazım.
Hem evvelsin, hem ahir, kamu yerlerde zahir,
Hiç makam yoktur sensiz, ben niçin göremezim?
Görmeden deli oldum, yanıldım günah kıldım,
Ussum, aklım aldırdım, esridim ayılmazım.
Çünkü beni esrittin, can ve gönül ilettin,
Ayırma beni senden, buluştum yad olmazım.
Bana canı sen verdin, Azrail'e bildirdin,
Senden artık kimseye emanet veremezim.
Ey Yunus'u yaradan, hicap götür aradan,
Sadıkım yolunda ben, yalan dava kılmazım.
Yunus Emre
222-) İSMİ SÜBHAN VİRDİN Mİ VAR?
İsmi Sübhan virdin mi var?
Bahçelerde yurdun mu var?
Bencileyin derdin mi var?
Garip garip ötme bülbül.
Ötme bülbül, ötme bülbül,
Derdi derde katma bülbül.
Benim derdim bana yeter,
Bir de sen dert katma bülbül.
Bilirim aşıksın güle,
Gülün halinden kim bile,
Bahçedeki gonca güle,
Dolaşıp söz atma bülbül.
Bilirim aşıksın verde,
Cünunun var gayet serde,
Şu sinemde olan derde,
Bir de sen dert katma bülbül.
Pervaz olup uçar mısın?
Deniz derya geçer misin?
Bencileyin naçar mısın?
Sen de halin söyle bülbül.
A bülbülüm uslu musun?
Kafeslerde besli misin?
Bencileyin yaslı mısın?
Garip garip ötme bülbül.
Yunus vücudun pak derken,
Cihanda mislin yok derken,
Seher vakti Hakk Hakk derken,
Bizi de unutma bülbül.
Yunus Emre
223-) İSRAFİL SURU VURA
İsrafil suru vura, yeryüzü değşirile,
Harap ola berr ve bahr, çarkıfelek bozula.
Kimse varmaya bunda, cümlesi vara onda,
O padişah önünde hak terazi kurula.
Ayan ola cümle iş, kurtulmaya yad biliş,
Gel falan oğlu filan, her bir kula çağrıla.
Cümle halayık dura, yeryüzün dolu tuta,
Hükmeyleye Padişah, mahşere dek sürüle.
Kopa kıyamet hevli, ikinci nefha ile,
Üçüncü nefha içinde, yerler yüzü yarıla.
Bağlana bin bin sunuf, aşıka yok havf ve hayf,
Yarın mahşer gününde, tek tek hesap sorula.
Yunus var hazırlık eyle, yol korkulu key anla,
Gökren katran denizi, kıldan sırat gerile.
Yunus Emre
224-) İSTEDİĞİMİ BULDUM EŞKERE CAN İÇİNDE
İstediğimi buldum eşkere can içinde,
Taşra isteyen kendi, kendi nihan içinde.
Kaimdir hiç ırılmaz, onsuz kimse dirilmez,
Adım adım yer ölçer, kendi revan içinde.
Bu tılsımı bağlayan, cümle dilde söyleyen,
Yere göğe sığmayan, girmiş bu can içinde.
Uğru olmuş uğrular, kendi kendini çakar,
Sahne kendisi olmuş, kendi zindan içinde.
Tutun diye çağırır, uğru dahi çağırır,
Bu ne acayip uğru, bu çağıran içinde.
Siyaset meydanında kalabadan bakan o,
Siyaset kendi olmuş, girmiş meydan içinde.
Kudret kılıcın almış, nefsin boynuna çalmış,
Nefsini tepelemiş, elleri kan içinde.
Sayrı olmuş iniler, Kuran ününü dinler,
Kuran okuyan kendi, kendi Kuran içinde.
Yüce yüce arş düzer, kendözün onda bezer,
Gör nice cevlan eder, hırka palas içinde.
Türlü türlü imaret, köşk ve saray yapan o,
Kara nikap tutunmuş, girmiş külhan içinde.
Baştan ayağa değin Hak nuru seni tutmuş,
Hak'tan ayrı ne vardır, kalma güman içinde.
Bir isen birliğe bak, ikiyi elden bırak,
Tüm manayı bulasın sıdk ve iman içinde.
Orucuna güvenme, namazına dayanma,
Cümle taat tak olur naz ve niyaz içinde.
Oruc, namaz, gusül, hac hicaptır aşıklara,
Aşık ondan münezzeh hassül havas içinde.
Girdim gönül şehrine, daldım onun bahrine,
Aşk ile seyrederken iz buldum can içinde.
O izi ben izledim, sağım solum gözledim,
Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde.
Şah oluban oturur, kula buyruk tutturur,
Fermanını buyurur küfr-i ferman içinde.
Yunus senin sözlerin, manadır bilenlere,
Söyleyeler sözünü devr-i zaman içinde.
Yunus Emre
225-) İSTER İDİM ALLAH'I
İster idim Allah'ı, buldum ise ne oldu?
Ağlardım gece gündüz, güldüm ise ne oldu?
Erenler meydanında, yuvarlanır top idim,
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu?
Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim,
Açıldım, ele geldim, soldum ise ne oldu?
Alimler müderrisler medresede buldular,
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu?
İşit Yunus'u, işit, uş yine deli olmuş,
Erenler manasına daldım ise ne oldu?
Yunus Emre
226-) İSTEYELİM İŞ ISSINI
İsteyelim iş ıssını, bulup görelim nerdedir.
Can kulağıyla dinlersen, işbu sözüm turfandadır.
Alıgörün turfandadan, aşk eridir onu tadan,
Bunda boyun buran adem, Hak katında dermandadır.
Kişi gerek bile onu, hem uyanık ola canı,
Bilirsin dünya seveni, baykuş gibi virandadır.
Baykuş çağırır viranda, kimse murad almaz orda,
İyi amel Hak katında, çünkü terazi ordadır.
Varacağız teraziye, Hak kendi bakar yazıya,
Görünce dağlar eriye, o zebaniler ordadır.
Defter sunula eline, ettiğin gele yoluna,
Tanıklar bile buluna, dostun düşmanın ordadır.
Terkedesin tahtı tacı, bilesin ettiğin göcü,
Muhammed Hak yalvarıcı, affın için o ordadır.
Ey Yûnus sen aşık isen, iman biliğin berk kuşan,
Varlığın değşir yokluğa, cümle eksiklik sendedir
Yunus Emre
227-) İŞBU VÜCUT BİR KALEDİR
İşbu vücut bir kaledir akıl içinde sultanı,
İşbu gönül bir hazinedir aşk tutmuş bekler onu.
Nazar üzre dil kapıcı, cümlesi akla tapıcı,
Akıldır işler yapıcı eyler cümle abat onu.
Akıl başda iş bitirir, nazar gözden bakar görür,
Akıl gönül içre durur, o üç haslet besler onu.
Akıl taht eyledi başı, şöyle bilir her bir işi,
Dünya içre akil kişi, değmez kimseye ziyanı.
Baştır bu vücudun şahı, baştır akılın tahtgahı,
Katı kızgınlık nigahı, öfkedir aklın düşmanı.
Eğer katı kızar isen, öfken nefse koşar isen,
Nefs haline düşer isen, o öfkede akıl hani.
Akıl gitti öfke geldi, akl evini öfke aldı,
Şimdi sultan öfke oldu, göze göstermez cihanı.
Eger tamah kılar isen, gördüğüne kalır isen,
Nefsin gümrah kılar isen, nazar dahi oldı fani.
Nazar gitti tamah koptu, nazar yerin tamah tuttu,
Bastık yerde fitne bitti, işletti yine nefsani.
Nazar dahi gözde olur, kimde ne var bakar görür,
Tamah ona düşman olur, gözden savar o nişanı.
İman olur can çerağı, gövde olur can durağı,
Kin olur imana yağı, gelse giderir imanı.
Eğer kine tutar isen, gitti senden iman dahi,
Billahi o Tanrı hak'ı, yoktur bu sözün yalanı.
Yunus aşkın arta dursun, canın göynep düte dursun,
Üstat aybın örte dursun, odur üstatlar sultanı.
Yunus Emre
228-) İŞİT SÖZÜMÜ EY GAFİL
İşit sözümü ey gafil,
Tanla seher vaktinde dur.
Öyle buyurmuş o kamil,
Tanla seher vaktinde dur.
İşit ne der horozunuz,
Tanla verilir ruzunuz.
Dost dergahına tutgıl yüz,
Tanla seher vaktinde dur.
İşit sözümü ya sağır,
Ta terazin gele ağır.
Yalvar Çalab'ına çağır,
Tanla seher vaktinde dur.
Yatanların yatlı hali,
Hiç nesneye ermez eli.
Seher eser rahmet yeli,
Tanla seher vaktinde dur.
Kuşlar ile durgıl bile,
Kıl namazı imam ile.
Yalvar günahın gel dile,
Tanla seher vaktinde dur.
Okuna Kuran ve Yasin,
Kulak verip dinleyesin.
Dağca günahlar yuyasın,
Tanla seher vaktinde dur.
Okuna hadis ve kelam,
Diyeler aleyhisselam.
Aşık isen belli bilem,
Tanla seher vaktinde dur.
Helal ola sana Uçmak,
Cennette huriler koçmak,
Kevser şarabını içmek,
Tanla seher vaktinde dur.
Miskin Yunus aç gözünü,
Uyar gafletten özünü.
Ta bilesin kendözünü,
Tanla seher vaktinde dur.
229-) İŞİTİN EY BÜYÜK KÜÇÜK
İşitin ey büyük küçük, size benim haberim var,
Zihi devlet benim bugün, ki senin gibi yarim var.
Yürür isem önümdesin, söyler isem dilimdesin,
Oturursam yanımdasın, ayrıkta ne pazarım var.
Ne yürüyem, ne hod aram, ne uzak sefere varam,
Çünkü dostu burda buldum, ayrık neye seferim var.
Irak yola bezirganlar, assı etmeğe giderler,
Çün gevher elimde durur, de ayrık ne pazarım var.
Miskin Yunus’un bu canı, şu dosta ulaşılıdan,
Dembedem artırır aşkı, ulu yerden tımarım var.
Yunus Emre
230-) İŞİTİN EY ULULAR
İşitin ey ulular, ahir zaman olacak,
Sağ Müslüman seyrektir, o da güman olacak.
Danişment okur tutmaz, derviş yolun gözetmez,
Bu halk öğüt işitmez, ne sarp zaman olacak.
Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı,
Yediği yoksul eti, içtiği kan olacak.
Yani er gelmiş erden, elini çekmez şerden,
Deccal kopacak yerden, ahir zaman olacak.
Acep mahluk erişti, göz yummadan dürüştü,
Helal haram karıştı, kazanc ziyan olacak.
Birbirne yavuz sanır, ettiğim kala sanır,
Yarın mahşer gününde işi beyan olacak.
Ey Yunus, şimdi senin aşk ile geçsin günün,
Sevdiğin kişi senin canına can olacak.
Yunus Emre
231-) İŞİTİN EY YARANLAR DEM EVLİYA DEMİDİR
İşitin ey yaranlar, dem evliya demidir,
Gelsin ömür sürenler, dem evliya demidir.
Ezeli bünyad vurdu, altı günde dünya doldu,
İsrafîl'e buyurdu, dem evliya demidir.
Kırk bin kırk dört tabakat meşayıh evliyalar,
Dört kapıdır kırk makam, dem evliya demidir.
Yüz bin yiğirmi dört bin güzide peygamberler,
Ümmetine buyurmuş, dem evliya demidir.
Yûnus Emre aşıksın, aşka key döydün ise,
Davet et aşıklara, dem evliya demidir.
Yunus Emre
232-) İŞİTİN EY YARENLER AŞK BİR GÜNEŞE BENZER
İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer,
Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer.
Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter,
Nice yumşak söylese, sözü savaşa benzer.
Aşkı var gönül yanar, yumuşar muma döner,
Taş gönüller kararmış, sarp katı kışa benzer.
O sultan kapısında, o Hazret tapısında,
Aşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer.
Aynı hırs o olmuştur, nefsine o kalmıştır,
Kendine düşman olmuş yavuz yoldaşa benzer.
Aşktır kudret körüğü, kaynatır aşıkları,
Nice kaptan geçirir, ondan gümüşe benzer.
Aşık gönlü dölenmez maşukun bulmayınca,
Kararı yok dünyada pervazı kuşa benzer.
Münkir sözünü bilmez, sözü ileri varmaz,
Neye benzetir ise, anlanmaz düşe benzer.
Geç Yunus endişeden, gerekse bu pişeden,
Ere aşk gerek önden, ondan dervişe benzer.
Yunus Emre
233-) İŞİTİN EY YARENLER EVE DERVİŞLER GELDİ
İşitin ey yarenler,
Eve dervişler geldi.
Can sükrane verelim,
Eve dervişler geldi.
Her kim gördü yüzünü,
İndirir kendözünü.
İlmi batından öter,
Eve dervişler geldi.
Dervişler uçar kuşlar,
Deniz kenarın kışlar,
Zihi devletli başlar,
Eve dervişler geldi.
Dervişler yüzü sulu,
Görenler olur deli,
Batını Arş'tan ulu,
Eve dervişler geldi.
Seydi Balım ilinden,
Şeker damlar dilinden,
Dost bahçesi yolundan,
Eve dervişler geldi.
Yunus kulun öğürsüz,
Kimsesi yok yalınız,
Feda olsun canımız,
Eve dervişler geldi.
Yunus Emre
234-) İŞİTİN EY YARENLER KIYMETLİ NESNEDİR AŞK
İşitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk,
Değmelere verilmez, hürmetli nesnedir aşk.
Hem cefadır hem safa, Hamza'yı attı Kaf'a,
Aşk iledir Mustafa, devletli nesnedir aşk.
Dağa düşer kül eyler, gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler, cüretli nesnedir aşk.
Kime ki aşk vurdu ok, gussa ile kaygı yok,
Feryat ile ahı çok, firkatlı nesnedir aşk.
Denizleri kaynatır, mevce gelir oynatır,
Kayaları söyletir, kuvvetli nesnedir aşk.
Akılları şaşırır, deryalara düşürür,Nice ciğer pişirir, key odlu nesnedir aşk.
Miskin Yunus n'eylesin, derdin kime söylesin?
Varsın dostu toylasın, lezzetli nesnedir aşk.
Yunus Emre